Gitme kal

Ay Bernacim supersin canim benim...
Gulmekten yanaklarim agriyer...

devami....

Polat: bir daha denizmidir havuzmudur görüsmeyeceksin!!
Ebru: sana ne! Sen kimsin de bana onunla görüsemezsin diyorsun!
Polat: bir daha demicem Ebru, GÖRÜSMEYECEKSIN
Ebru: Bende senin leylamidir, mecnunmudur onunla görüsmeni istemiyorum
Polat: ebru o benim en yakin arkadasim, isim düstügünde tabi ona gidecegim
Ebru. istersen hatirlatayim hani su havuz deyip dalga gectigin arkadasimda benim avukat. Yani sende bana kural koyamazsin, bu özgürlügümü alamzsin...
Polat: hic birseyini aldigim yok, adami gözüm tutmadi...
Ebru: niye ne yapmasini bekliyordun, senin elini mi tutmasini
Polat: icine düsüyordu nerdeyse...
Ebru: leyla da senin icine düsüyordu, nerdeyse boguluyor sandim bir ara! (kiskanc ve sinirli bir sekilde)
Polat: yapma yaaa, onu mu kiskandin simdi
Ebru:aaaaaaa neyini kiskanacam ben onun
Polat: güzelligini....ne bileyim ben neyini. Kizi dövmedigin kaldi
Ebru: neeeee? Asil o bana yiyecekmis gibi bakiyordu, yapma polat...
Polat: bilmem artik..
Ebru: valla sen bilmezsen ben hic bilemem ama demi....


"Sevdiğine söylenen her söz yürekten gelir
Yüreği sevgi dolu, sevgisi süreklidir
Kalmazki gönlünde hiçbir şeyin korkusu
Aşk yine aşk sevenin ömrüne hayat verir..... "

Hic pes etmek yoktur askta. Aksine askta hep mücadele vardir. Kaybetmemek icin elde edilen cabalar. Bazen mahkum oldugunu düsünürsün onsuz kaldigin gecelerde, bazen hüzünün ask olur sevda masumiyetinde....


Polat: Dogru söyle kiskandin mi leylayi?
Ebru: kiskanmak degil de , ne bileyim iste ona bakislarin falan...
Polat: hala korkun var demi...
Ebru: ben....
Polat: yok ebru yok, hala icinde korku ve süphe var. Onu hic bir zaman kiramayacaksin...( hüzün olmus masumiyette)
Ebru: Süphe degil, seni kaybetmekten korkuyorum....
Polat: bunun icinde ikimize aci cektiriyorsun
Ebru: ilk defa kalbim biri icin bu kadar carpti, ilk defa kaybetme korkusu yasiyorum, canimin yandigini bile bile...
Polat: Ben farkli degilim ama bunu da bil....her sabah bu evden ciktigimda acaba bugün ebru`nun yüzün görebilecekmiyim korkusuda beni kapliyor...

ebru agliyordur...issiz bucaksiz bir cöl cicegi, bir damla suya mahkum olmus, acmayi bekliyordur simdi.....

Ebru: gercekten de korkuyormusun?
Polat: sen nasil korkuyorsan bende korkuyorum iste....
Ebru: Biliyormusun, hayatımda yepyeni pencereler acıyosun. Aslında hep
gözümün önünde olup da birtürlü göremediğim şeyleri görmeye başladım.
Cok basit gibi görünen basit seyleri iste...
Polat: Bende ask icin umutlarimi yitirdigimde sen ciktin karsima...
Ebru: ama nazife anne olmasaydi olmazdi...( akan yaslar gülümsemeye verir kendini)
Polat: dogru ya annem...(gülüyordur)
Ebru: niye gülüyorsun? ( oda ayni sekilde)
Polat: annem illa tutturmustu kizi gör diye o geldi aklima....
Ebru: iyikide tutturmus biliyormusun?...
Polat: annemin bu evlilike payi BAYA büyük
Ebru: evet öyle....


"Şarkıdaki melodi, doğadaki bahar.
Kalbimdeki yara, hepsi senin için.
Çoğu kez duygular anlaşılmaz ifadeler tutuk.
Eğer söyleseydin sevdiğini benim olurdu mutluluk.. "


devami sonra...

herşey bir oyun gibi başladı
herkesi kandırabilceğini düşünen iki çocuk gibiydik
yüreğiminde bu oyuna katılacağını hiç hesaba katmamıştım
hani dönme dolap en yukarda durur ya bulutlara değeceğini sanırsın
değersen sonsuza dek mutlu olacağını
yüreğime bu ateş düştüğünden beri ben bulutların üzeründeyim
bana çok şey öğrettin saol
ama en önemlisi seni görmeseydim
gerçek aşkın ne olduğunu görmeden ölecektim"

Sabah oldugunda....
yatak odasi....


Ebru: Günaydın uyansana Polat uykucu hadi kalk hadi..
Polat:çok güzel bir rüya görüyordum...
Ebru:hayır olsun derler anlat bakalım...
Polat: anlatmam...
Ebru:neden?
Polat:çünkü şu anda o rüyadan daha mutluyum.
Ebru: yalancı.
Polat: nasıl hissediyorsun bu sabah..
Ebru:Yeter artık Polat sanki deliymişim gibi davranma bana...
Polat: kızma hemen...
Ebru:Sürekli aynı soruyu soruyorsun ama...
Polat: Tamam özür dilerim kafam takıldı işte....
Ebru: unut artık yolda bişey gördüm sandım hepsi bu....
Polat: Rüyanda? ( gülerek) Bişey deme istersen rüyanda gördüm dediğin kızı gördün,dahada kötüsü yola fırladın...
Ebru:olabilir ona benzettim.Belki de yola fırlamış kedi köpek falandı.Karanlıkta yanlış gördüm belki
ama sıkıldım artık.Ben iyiyim merak etme delirmiyorum...
Polat: bencede delirmiyorun sadece kiskanclik krizlerin artiyor...
Ebru: polattttttt
Polat: bak sana leyla rüyana girdigine göre....dogru söyle rüyanda yola kizi dövmek icin ciktin demi..
Ebru: yaa hayirrr....
POlat: ebru....
Ebru: sende hemen uydur aklindan gecenleri....
Polat:(gülerek) benim aklimdan gecmiyor ki sen görüyorsun onu...Dogru söyle rüyanda benim icin mi kavga ettiniz?
Ebru:( kiskanc bir sekilde) senin neyin icin ben kavga edeyim ki, sende yani polat, sabah sabah...gülme ama ya, cok kötüsün sen...
Polat: tamam tamam susdum...
Ebru: hadi unutalim o zaman...
Polat. nasil olacak o is?
Ebru: simdi üce kadar sayacagim sonra hersey hooppppppp silinmis olacak...
POlat: hoopppp diye mi? ( gülerek)
Ebru: ya tamam ya sanada rüya anlatanda zaten kabahat...ukala!
Polat: kiskanc!
Ebru: bak o yataktan kalkmazsan yemin ediyorum bu su`yu dökerim kafandan (yatagin bas ucunda bir sise su vardir)
Polat: hele bi dene...

Ebru suyu polatin kafasindan sagi hoppp döker
Polat: ebru yapiyosun ya sabah sabah...
Ebru: ben sana dememi mi kalk diye...
Polat: ya git ya...
Ebru: demedi deme polat bir daha yaparim...( gülerek)
POlat: hadi ya, tamam kalkiyorum....


devami sonra...

çokkk güzelll devammmmmm...

gercektende super olmus...

berna gelsede devamını yazsa...

kizlar simdilik bu kadar yeter... eeee biraz da heyecan olsun demi...
belki aksam yazarim yine, böyle biraz sürprizli, heyecan dolu olsun..

meraktan çatlatmaya kararlısın heralde bizi

devami.....

Polat ve Ebru aksam nazife anne`gile giderler....tabi polat arkadan gelecektir..


Kapi calar
Ebru: ben bakarim anne
Nazife: Polat geldi bey..
Ömer baba: gelsin hanim, bir yere gittigimiz mi var

Ebru: hosgeldin ( gülerek)
Nazife anne: oglummmm
Polat: anne...(nazife anne sikisiki sarilir) anne dur, bogacaksin ( gülerek)
Nazife anne: tamam tamam
Polat: ben bir elimi yikayayim, geliyorum simdi

Ebru: baba cay getireyim mi?
Ömer baba: polat bir gelsin, koyarsin kizim
Ebru: anne sen?
nazife anne: isterim
Ömer baba: noldu hanim, bugün cok keyiflisin?
Nazife anne: aman bey, cocuklarim yanimda daha da sevinmemi diyorsun
Ömer baba: kizim annen baya bir neseli bugün
Ebru: keyifli olmak güzel birsey degilmidir ömer baba
Ömer baba: öyledir kizim
Ebru: ben cay koyayim

Ebru tam mutfaga gidecekken, Polat asagi iner...


Polat: ebru, ebruuuu, noluyor? ( ebruyu köseye ceker)
Ebru:yok birsey dedim

Polat ebruyu kolundan tuttuyu gibi mutfaga ceker ( kapiyi arkadan kapatir)
Ebru: Polat napiyorsun?
Polat: Görürsün simdi ne yapacagimi ( gülerek)
Ebru: ya polat....aklindan ne geciyor bilmiyorum ama burasi yeri degil.Polatttt

Polat ebruya sarilmis, boynundan öpüyordur simdi...
Ebru: ben sana daha cok kizginim...
Polat:tamam kiz, ama burda kiz ( ebruyu öper boynundan,simsiki sarilmis sevdigini kokluyordur simdi)
Ebru: polatttt, ayip oluyor...
Polat: cok özledim seni...( sessizce kulagina fisildar)
Ebru: bunu denizi benden kiskanmadan önce düsünecektin...Cok kizginim sana...
POlat: kiz tamam, ben en büyük esegim haklisin...
Ebru: esek oldugunu kabul ediyorsun yani....
POlat: hayir, seni kiskandigimi kabul ediyorum....
Ebru: hem suclu hem güclüsün...

Nazife anne: ebru cayi unuttu herhalde bey...(gülerek)
Ömer baba: gelir simdi hanim, sende hemen unuttu diye kiza yükleniyorsun...(gülerek)

Ebru: bak anladilar iste....hadi birak
Polat: birakmam....( bu defa daha da sarilir ebruya ve öpmeye devam eder)
Ebru: (sesizce) polattttttttt
Polat: ( ebru`nun sacini oksayarak) affet beni....
Ebru: bilmiyorum...hadi iceri..
POlat: öpücügümü almadan birakmam
Ebru: noluyor sana, bugün sevgin mi kabardi!
Polat: hayir! sadece seni ne kadar özledigimi anladim...

Polat Ebru`yu dudagindan öperkennnnn, nazife anne mutfaga girer. Saskinlikla, bir o kadar da hizli bir sekilde gülerek kapiyi geri kapatir....


Ömer baba: noldu hanim?
Nazife anne: yok birsey bey, hersey yolunda ( güler, ama öyle böyle degil keyifli bir sekilde güler)

Ebru: gördün mü yaptigini?
Polat: tamam ya, ne var karim degilmisin...
Ebru: nasil iceri gidicem ben simdi, rezil ettin ama...( gülerek)
Polat: birsey olmaz...
Ebru: tabi tabi...eger burda kalmaya devam edersek, ömer baba yanlis birsey düsünecek....


Ikiside oturma odasina gitmistir simdi....Nazife anne ikisinede gülerek bakar..

Ebru:ben cay getireyim...( kafasini egerek)
Nazife anne: getir kizim...

Ebru icer cayi götürmüstür ve simdi herkese cay veriyordur...sira nazife anneye gelince ebru cayi döker ufaktan...

Ebru: özür dilerim anne, bosluguma geldi bir an....
Nazife anne: olsun kizim ne önemi var
Ömer baba: Noldu oglum?
Polat: nolmus baba?
Ömer baba: gömleginin üst dügmeleri niye acik
Polat: seyy.... banyodaydim da unutmusum...

Polat ve ebru kizarmis ve utanmistir..
Ebru: kalkalim mi?
Polat: eeee olur, yarin islerim var zaten erken kalkmam gerek...

Ebru: gördün demi yaptigini
Polat: ne yapmisim ya
Ebru: rezil ettin, cocuk gibisin ya oldugun yerde durmuyorsun hic...
Polat: seni özlemekte suc oldu....Bu bana sabah yaptiklarinin cezasiydi..
Ebru: anlamadim?
Polat: onu kafamdan sabah bir bardak suyu dökmeden önce düsünecektin...
Ebru: sen var ya.... bunun acisini sabah cikartirim ama..
Polat: (gülerek) dene...

çok güzel bernacım denizmi havuzmu o ayrıca güzellll

ay gercektende super olmus...
gercektende bir gunde sevgisi kabardi...
simdi sakin soylemeki devami yarin,bugun 2 bolum yaz oyle git...
ama soyle ates dolu olsun,mutfaktakinin devami gelsin....

"Seni hastalığımda sağlığımda da yanımda görmeliyim
Güneşin doğduğunu da battığını da senle izlemeliyim
Yanabilir saltanatlar olsun yeniden yaparız
Bizde bu sevda sürdükçe ölsek de yanyanayız"

Hayati paylasmak bu kelimelerle anlatilabilirmiydi? hayat arkadasi olmak böyle birseymiydi? Her zaman yanyana olup birbirni ölünceye dek sevmek...


Polat Ve Ebru eve varmisdir...

Polat:( gülerek) noldu?
Ebru: yok birsey...
Polat: ya tamam özür diledim ebru...
Ebru: yerin dibine girdim ya resmen...
Polat:( gülerek)karim degilmisin...
Ebru: birak polat ya...kücük cocuktan bir farkin yok. Senle nasil basa cikacagimi hala bilmiyorum...
Polat: Ya tamam, kendimi affettirmek icindi...seni özleyemezmiyim ben ya?
Ebru:o nasil özlemekti hayret...
Polat: nasil nasildi?
Ebru: özledigini anladikta, kapi kapatmalar falan...
Polat: annemlerin yaninda mi yapsaydim ebru..
Ebru: bir o eksikti canim...cok utandim...ya niye gülüyorsun?
POlat: seni izlemek cok güzel..
Ebru: basliyorsun bak yine....hem bana diyene bak ömer babanin yaninda yerin dibine girdin....
Polat: babama isin detayini mi anlatsaydim?
Ebru: haaaa birde yapardim diyorsun yani
Polat: öyle birsey demedim...
Ebru: ayrica sanma ki ben seni affettim, hala suclusun sen?

Polat Ebruya mutfakta oldugu gibi sarilmis, kulagina " affet demezmisin?
Ebru: biraz ceza cek bakalim, yok bu defa affetmek...
Polat: seni seviyorum...
Ebru: bak hic sirasi degil, valla...
Polat: ( boynundan öper, simsiki sarilmistir ebruya, sanki bu defa asklari daha da güclenmis, birakmayacakmis gibi)" özür dilerim...seni cok seviyorum...
Ebru:( gülerek) biliyorum....hadi birak artik, saat kac oldu...
Polat: ( saclarini oksar, diger eli ile de ebrunun yüzünü) seni seviyorum...


devami sonra...

devami....

aksam kendini sabahin safkina biraktiginda; yeni gün yeni hikayelerle baslayacakti simdi.

Ebru`nun telefonuna mesaj gelir, fakat hem ebru hemde polat daha yatakta uyuyorlardir...

Polat: ( daha uyku halinde) noldu?
Ebru: yok birsey canim, mesaj gelmis..
Polat: kimden? hemde sabahin bu saatinde...
Ebru: DENIZ`den gelmis..
Polat: anlamadim?
Ebru: aksam gidecek ya ankaraya, vedalasmak icin beni görmek istiyor...
Polat: bunu da mesaj ile mi söylüyor?
Ebru: ne yapsaydi yani? Cocugu bakislarinda yedin zaten buraya geldiginde..
Polat: ne istiyor simdi bu?
Ebru: o bu degil? O Deniz...hani kiskanmayacaktin..
Polat: onun neresini kiskanayim ben...iddasina varim ki eline silah almis adam degildir...
Ebru: herkes senin gibi mafya olmak zorunda da degil...
Polat: aman be...
Ebru: 5 dakikaya burda olur
Polat: 5 dakikaya`?
Ebru: eee buraya gelecek demistim ya...
Polat: sabah sabah...
Ebru: ya ne var anlamiyorum, taktin iyice sen...
Polat: ya ben simdi evde olmasaydim?...
Ebru: ne olurdu o zaman?
Polat. ne mi olurdu, ya adam evimin icine girecekti,hemde sen evde bu haldeyken
Ebru: sacmalama polat...ciplak degiliz herhalde, pijama denen birsey var, ayrica deniz benim arkadasim...
Polat: ne geliyorsa arkadastan geliyor...
Ebru: anlamadim..
Polat: yok birsey ebru, gelsin gelsin, bende bir vedalasayim diyordum da...
Polat: bak deniz`e bir ters tavranmaya kalk yemin ederim yüzümü göremezsin...söz ver...

polat ses vermez

Ebru: polat söz ver dedim...
Polat: tamam...( icinden "oglum bittin sen" der)

Kapi calar simdi...

Ebru: denizzzzzzzzzzz ( denize sarilir)
Deniz: gitmeden bir göreyim seni dedim, sabah sabah rahatsiz etmedim demi
Ebru: yok canim....gel sene iceri....
Deniz: yok fazla kalmayacagim zaten, seni uzun zamandir görmüyordum ya bir dakine allah bilir ne zaman gelecegim istanbula...
Ebru: cocugum dogdugunda geleceksin ama...(gülerek)
deniz: tamam söz bak ona gelirim...

Polat`da yanlarina gelir...
Ebru: bu ne? ( Ebru`nun pijamasi elbise seklinde oldugu icin polat ebruya uzun bir kazak getirir)
Polat: üsüme diye...
Ebru: hava o kadar soguk degil...
Polat: yok yok sen giy....( denize kiskanc ve sinirli bakarak)
Deniz: Ebru bana bir bardak su verirmisin
Ebru: tabi...

o sirada polat ve deniz kapinin önünde yalnizdir...

Polat: bana bak..ben sesimi cikartmiyorum diye yaptiklarini görmüyorum sanma..
Deniz: anlamadim?...(saskin bir yüz ifadesiyle)
Polat: bak gülüm akilli olmazsan, beni seni akillandirmak zorunda kalirim...

Ebru denize suyu`nu getirir...
Ebru: al...
Deniz: sagol...
Ebru: ne oldu? Yüzün bembeyaz olmus..
Deniz: üsüdüm, hava soguk ya, ondan herhalde...

Ebru olayi anlamis polata bakar sinirli...
Deniz: ben gideyim artik...
Ebru: cok az kaldim, bir daha gelirsen bu kadar kisa olmasin ama...( gülerek)
Deniz:(gülerek) tamam tamam...( ebru`ya sarilir, ayni zamanda polata bakar, tabi polat icten ice sevinmistir ve denize " ohhh"dercesine gülümser)

Sira tam polat deniz sarilmasina gelir....ikiside birbirlerine sarilir...
Polat:(denizin kulagina) dikkatli ol...
Deniz( sessiz bir sekilde) olurum...
Polat: söylemekte fayda var...

Deniz arabaya biner ve ankaranin yolunu tutar...

Ebru: ne yaptin cocuga?
Polat: birsey mi yapmisim?
Ebru: inanmiyorum ya...geldigine sevincliydi, bir bardak su getirmeye gittim suspus olmus...
Polat: havadandir canim havadan, kendide söyledi ya...
Ebru: senin su kiskancliginda nefret ediyorum...
Polat: bende seni baska adamlarin yaninda görmekten nefret ediyorum...
Ebru: birak polat ya...


devami sonra...

devami....

"Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak...."


Polat: ben cikiyorum...
Ebru: aksam gec mi gelirsin...
Polat: neden sordun?
Ebru: korkma denizin yanina gitme gibi bir hayalim yok...
POlat: iyi iyi...
Ebru: güle güle..


Ebru evde yalnizdir simdi....Umutlarla birlesen hayalleri ile...
Ilk defa bugün ebru, hic yapmadigi seyi yapacak, icindeki duyulari kagit`e dökecekti....Icini dökmekmiydi bu, yoksa kalbindeki sirri saklamak mi?


Ebru eline kalemi almis, kücük bir defterin icine sunlari yaziyordu simdi, yüreginden gelen seslerle...

"Yalnızlığın sessizliğinde,
Gözlerinin hayalinde,
Beni görünce özlemişcesine,
Bakma gözlerime sevdiğim.

Dayanamam bu gidişlere,
Ayrılamam hislerimle,
Bensizliği düşününce,
Tutma ellerimi sevdiğim.

Ölümden öte bu bekleyiş,
Hasretimi yollara sermiş,
Geçmişe bir çizgi çekip,
Sevdiğim beni beklemiş.

Ilk defa ellerim ellerini tuttugunda tarifi olmayan bir duygu hissetti kalbim. Ask`miydi bu? Sana baglanmakmiydi? Bilmiyorum...
Neden sana her kizdigimda, yüregim engel olurcasina sevgimin önüne geciyor? Cok denesemde yapamiyorum ki, sende vazgecemiyorum....Seni sevmek güzel oldugu kadar`da zor. Iyiki beni hayatimdasin, seni herseyden cok seviyorum Polat...."


Polat ise arabanin icinde Ebruyu düsünür....Mutludur aslinda. O artik yuva kurmus, yakinda baba olacaktir. Onun artik hic bitmeyen bir sevgisi vardir...

Icinden " hayat ne tuhaf, tam aska inancimi yitirmisken, sen ciktin karsima.."
Simdi eline telefonu aldigi gibi Ebruya mesaj atar

ebru mesaji alir cünkü o mesajda polat sevgisini söyle dile getirir:

"Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm... "


Ebrú`nun ela gözlerinden cöl yagmurlari akar simdi, dinmeyecekmis gibi. Yüregi tekrar takrar polatin sevgisine mahkum olur.... Sevmek bazen sinav istesede, zor`da olsa, aslinda o zorlugun arkasinda bir güzellik vardir, cünkü bunun adi mutluluktur....


devami sonra...

super olmus ellerine saglik...

Polat`da yanlarina gelir...
Ebru: bu ne? ( Ebru`nun pijamasi elbise seklinde oldugu icin polat ebruya uzun bir kazak getirir)
Polat: üsüme diye...
Ebru: hava o kadar soguk degil...
Polat: yok yok sen giy....( denize kiskanc ve sinirli bakarak)
Deniz: Ebru bana bir bardak su verirmisin
Ebru: tabi...

bak bu kisimda koptum sabah sabah....

çok güzel olmuşş canım ellerine sağlık devamını bekliyorumm

çok güzel canım ellerine sağlık

Vallah diyerlar bugun disarda hava cok guzel ve Berna senaryenun devamini yazacak...

Ben Kücük bir Düs Büyüttüm ufak olan hayallerimde, hep uuyandim sensizlige, birgün dönüpte benim olursun diye....


devami....

Polat: Noldu, niye bakiyorsun?
Ebru: yok birsey....
Polat: söylemeyecekmisin?
Ebru: nesini söyleyeyim? ( Ebru polata cok kizmistir, simdi yolunu denistirir)
Polat: Yine mi? ( sanki " yine mi kaciyorsun ebru" seklinde bir yüz ifadesiyle)

Ebru yolunu denistiri....

Polat: Senin pesinden kosmaktan zevk aldigimi düsünme....bugüne kadar fazlasiyla kosmustum diye hatirliyorum
Ebru:Pesimden kosmana gerek yok...cünkü ben kacmiyorum...
Polat:Allah Allah, peki napiyorsun?
Ebru: calisma odasina gidicem hepsi bu...
Polat:O zaman ters yöne gittigini söylemek zorundayim

Ebru ters yöne gittiginin farkina varir ama caktirmaz

Ebru: hmmmm, kücük bir isim var daha önce
Polat:tabi tabi..
Ebru:tamam senden kaciyorum...ama ayni zamanda isim de var..
Polat: Deniz mevzusunu konusarak halledebiliriz
Ebru:konusarak mi? cok iyimsersin
Polat:sende fazla karamsarsin, ne olabilir ki?
Ebru:Sana hic birsey olmaz tabi, arkadasini kaybeden ben olurum
Polat: ben olsam buna sevinirdim..
Ebru: cok komiksin
Polat:Tamam cok ciddiyim...ne istiyorsun söyle
Ebru: beni yalniz birakmani istiyorum...

Ebru calisma odasina gitmistir simdi....POlat arkasindan gider...
Ebru ya arkadan sarilir ve boynuna bir öpücük kondurur...

Ebru:bana neden söylemedin?
Polat: neyi?
Ebru: yaaa ilk bastan deseydin denizden hoslanmadigini arar signeye cekerdim...ama yapmadin, rezil ettin hem beni hem onu...
Polat: O sana birsey mi dedi?
Ebru: O`nun adi O degil, Deniz
Polat: tamam anladik denizi, havuzu...
Ebru:Dalga gecme...
Polat: gecmiyorum....kizma hemen noldu, niye gülüyorsun?
Ebru: hic aklima bir ani geldi de...
Polat: ne anisi?
Ebru: Nazife anne hastanedeyken beni almaya gelmistin hani
Polat: eee
Ebru: arabaya bindigimde Hüsnü bana Gül vermisti
Polat: nolmus o güle?
Ebru: Onu kiskanmiyorsun ama cocukluk arkadasimi kiskaniyorsun
Polat: hüsnü`nün neyini kiskanayim Ebru...
Ebru: Polatttt....



İki kişi birbirini severse; sevgi olur. Biri kaçar, diğeri kovalarsa: aşk olur! İkisi de sever lakin kavuşamazsa: efsane olur.
kimsin sen? yaşamak isteyipte yaşayamadığım umutlarımsın.. yıllardır beklediğimsin belki de... kimsin sen? sen benim sevdiğimsin.. sevdiğimi söyleyebildiğimsin..



devami sonra....

super...
devam,devam...

çabuk çok güseller çünküüü

devami....

Aksam eve Abdülhey ve Memati gelir...

Ebru mutfaga cay koymaya gider, tabi malum misafir vardir...

Polat:seninle yalnız kalabilmek için mutfak kovalamak zorunda kalıyorum.
Ebru:bazı sınırları aşmaksa hiç kolay değildir. Sadece olduğun yerde beklemek yetecekken arkana bakmadan kaçarsın (Polat`a bakar) ama O'nun senin peşinden gelmesini ümit ederek.. .
Polat: hosuna gidiyor demek arkandan kosmam
Ebru: öyle birsey demedim....sen arkamdan geliyorsan benim yapacak birseyim olamaz demi...
Polat: sende benden her halukarda kacmak zorunda degilsin, bende böylece her defasinda birilerine yalan söyleyip seni iki dakkika görecegim diye mutfak mutfak kosturmak durumunda degilim...
Ebru: offf polat...
Ebru:kendinize cok güveniyorsunuz anlasilan kadinlarin ilgisi sizi baya şimartmış.
Polat:diger kadinlari bilmem ama hoslandigim kadinin benimle ilgilenmedigi cok acik.
Polat: Sen ve ben,seni kaçtığın için değil sen olduğun için istiyorum.Herkesten saklamaya çalıştığın gözlerindeki acı için ; Etkisiz küçük yumrukların ve yaramaz çocuklar gibi davranan saçın için
Ebru:saçım mı?
Polat::Bir türlü söz dinlemiyorlar tıpkı senin gibi
Ebru:yinede bosuna heveslenme...
Polat:Artık çok geç farkındamısın bilmem ama artık beraberiz sınırlarını bi kere aştın artık geri dönemezsin
Ebru: kendine cok güveniyorsun...
Polat: güvenmesen seninle birlikte olamazdim ...
Ebru:istersen mutfakta beni kovalayacagina memati abilerin yanina git, ne dersin...
Polat: ya zaten yüzünü tek aksamlari görüyorum, onu da seni kovalamakla geciyor, birak bi basbasa kalalim...
Ebru: eee görüsüyoruz ya zaten evde...
Polat: aksam görüsürüz seninle..
Ebru: aksam?
Polat: evet aksam, gece yani...
Ebru :polat...


Sevgilerin en güzeli seni sevmek,
Özlemlerin en güzeli seni özlemek,
Ve hayatın tadı sabah kalktığımda,
Senin varolduğunu bilmek...

devammmmmmmmm çok güzel olmuşşş.(ışık ve sen çok güzel senaryo yazıyorsunuz canım karar verdim bende bir ebru polat senaryosu yazmaya ama tek veye 2 bölümlük bişey olaca.)

melike demiş ki:devammmmmmmmm çok güzel olmuşşş.(ışık ve sen çok güzel senaryo yazıyorsunuz canım karar verdim bende bir ebru polat senaryosu yazmaya ama tek veye 2 bölümlük bişey olaca.)

hadi insallah melike abla, yaz`da bizde söyle doya doya senin senaryonu okuruz