Anasayfa
modellik bana göre değil, oyunculukta iz bırakacağım
Atv'nin 'İki Yabancı' adlı dizisinde Keremcem'le birlikte başrolü paylaşan tescilli güzel Hatice Şendil, oyunculuk konusunda hayli iddialı... Modelliğin hiç kendisine göre olmadığını söyleyen Şendil, "Ben arkamda iz bırakacak işler yapmak istiyorum" diyor..
İki Yabancı'da Zeyno karakteriyle karşımıza çıkan Hatice Şendil içini 'Seventeen' dergisine döndü. 2002 yılında Türkiye 3. güzeli olan Şendil, daha sonra Avrupa'da da aynı dereceyi aldı. Bu başarılarına rağmen modelliği tercih etmeyen ve ismini oyunculukla duyurmak isteyen Hatice Şendil, 'İki Yabancı' dizisiyle bunu fazlasıyla başardı. Dizideki performansıyla kısa zamanda ekranseverlerin gözdesi olan tescilli güzel "Modellik kendimi ifade edebileceğim bir meslek değil. Ben oyunculuğumla arkamda iz bırakmak istiyorum" diyor.
*Sizin için her şey 2002 yılında başladı? Biraz geç mi tanıdık sizi?
-2002 yılında, Türkiye'deki güzellik yarışmasından sonra Avrupa'da üçüncü seçildim. Ama modellik yapmadım, model değilim.
*Neden modellik yapmayı tercih etmediniz?
-Çünkü kendimi ifade etme biçimim o değil. Oyunculukla belki iz bırakırım, belki de bırakamam. Söyleyecek sözlerim var ve kendimi en iyi ifade edebildiğim yer burası. Oyunculuk, hayata güzel ve anlamlı bakmamı sağlıyor. Çünkü her seferinde beni geliştiren ve eğiten bir meslek. Zeyno karakteri de öyle.
GÖZLERİMLE OYNADIM
* Zeyno'yu anlatır mısınız biraz?
Zeyno, son dönemdeki en zor karakterlerden biri... Tabii ki bütün karakterlerin zorlukları var ama ben peçeyle ve sadece gözlerimle oynadım. Gözlerle oynamak, bir oyuncu için çok zor bir şey... Yüzünüzdeki başka hiçbir mimiği kullanmadan sadece gözünüzdeki ışığı vermeniz lazım. Aslında beni çok korkutan bir roldü. Hazırlanma dönemim çok kısaydı ve sadece nasıl yemek yer, nasıl yürür diye düşünebildim. Sonrasında da kendimi sette buldum.
*Zeyno ile benzer yanlarınız var mı?
-Zeyno karakteri Hatice'yi çok törpüledi. Karakterimdeki birçok noktayı naifleştiren bir kişi oldu Zeyno...
* Oyunculuk devam edecek mi?
-Gerçekten bilmiyorum. Sete girerken de ne yapacağımı bilmiyordum. Her zaman söylediğim bir söz var: 'Hayata karşı kemiksiz olmak'. Bir tarafım kırılmasın, incinmesin diye... Gündelik hayatımda da böyle. İşleri bir program dahilinde yürütmeyi tercih etmiyorum.
KEREMCEM ÇOK SICAK
* Keremcem'le çalışmak nasıl?
-Keyifli bir insan... Onunla çalışmak çok kolay. Disiplinli, işini seviyor, her şeyi ayrıntısına kadar düşünüyor. İnsan ilişkilerinde mükemmel. Sıcak ve samimi...
* Başarınızda onun payı var mı?
-Muhakkak vardır. Yönetmenimizin de vardır, senaristin de... Ama mütevazı olamayacağım. Zeyno karakteri başarılı olduysa bunda benim payım kesinlikle var.
* Keremcem'le sizi yakıştıranlar oldu mu?
-Hiç böyle bir şey çıkmadı. Yazılan tek şey, Zeyno ve Cem... Demek ki biz o kadar inandırıcı bir iş yapıyoruz ki, insanlar Hatice ve Keremcem'i değil, Zeyno ve Cem'i yakıştırdılar.
* Kendinizi eleştirdiğiniz olur mu hiç?
-Evet ama çok değil... Belki yanlış ama düşünerek oynamıyorum. Sahneye girdiğim anda kişiler kafamda canlanmaya başlıyor. Benim için en önemli şey doğal olmak.
((Sabah/Günaydın-Seventeen))
Atv'nin 'İki Yabancı' adlı dizisinde Keremcem'le birlikte başrolü paylaşan tescilli güzel Hatice Şendil, oyunculuk konusunda hayli iddialı... Modelliğin hiç kendisine göre olmadığını söyleyen Şendil, "Ben arkamda iz bırakacak işler yapmak istiyorum" diyor..
İki Yabancı'da Zeyno karakteriyle karşımıza çıkan Hatice Şendil içini 'Seventeen' dergisine döndü. 2002 yılında Türkiye 3. güzeli olan Şendil, daha sonra Avrupa'da da aynı dereceyi aldı. Bu başarılarına rağmen modelliği tercih etmeyen ve ismini oyunculukla duyurmak isteyen Hatice Şendil, 'İki Yabancı' dizisiyle bunu fazlasıyla başardı. Dizideki performansıyla kısa zamanda ekranseverlerin gözdesi olan tescilli güzel "Modellik kendimi ifade edebileceğim bir meslek değil. Ben oyunculuğumla arkamda iz bırakmak istiyorum" diyor.
*Sizin için her şey 2002 yılında başladı? Biraz geç mi tanıdık sizi?
-2002 yılında, Türkiye'deki güzellik yarışmasından sonra Avrupa'da üçüncü seçildim. Ama modellik yapmadım, model değilim.
*Neden modellik yapmayı tercih etmediniz?
-Çünkü kendimi ifade etme biçimim o değil. Oyunculukla belki iz bırakırım, belki de bırakamam. Söyleyecek sözlerim var ve kendimi en iyi ifade edebildiğim yer burası. Oyunculuk, hayata güzel ve anlamlı bakmamı sağlıyor. Çünkü her seferinde beni geliştiren ve eğiten bir meslek. Zeyno karakteri de öyle.
GÖZLERİMLE OYNADIM
* Zeyno'yu anlatır mısınız biraz?
Zeyno, son dönemdeki en zor karakterlerden biri... Tabii ki bütün karakterlerin zorlukları var ama ben peçeyle ve sadece gözlerimle oynadım. Gözlerle oynamak, bir oyuncu için çok zor bir şey... Yüzünüzdeki başka hiçbir mimiği kullanmadan sadece gözünüzdeki ışığı vermeniz lazım. Aslında beni çok korkutan bir roldü. Hazırlanma dönemim çok kısaydı ve sadece nasıl yemek yer, nasıl yürür diye düşünebildim. Sonrasında da kendimi sette buldum.
*Zeyno ile benzer yanlarınız var mı?
-Zeyno karakteri Hatice'yi çok törpüledi. Karakterimdeki birçok noktayı naifleştiren bir kişi oldu Zeyno...
* Oyunculuk devam edecek mi?
-Gerçekten bilmiyorum. Sete girerken de ne yapacağımı bilmiyordum. Her zaman söylediğim bir söz var: 'Hayata karşı kemiksiz olmak'. Bir tarafım kırılmasın, incinmesin diye... Gündelik hayatımda da böyle. İşleri bir program dahilinde yürütmeyi tercih etmiyorum.
KEREMCEM ÇOK SICAK
* Keremcem'le çalışmak nasıl?
-Keyifli bir insan... Onunla çalışmak çok kolay. Disiplinli, işini seviyor, her şeyi ayrıntısına kadar düşünüyor. İnsan ilişkilerinde mükemmel. Sıcak ve samimi...
* Başarınızda onun payı var mı?
-Muhakkak vardır. Yönetmenimizin de vardır, senaristin de... Ama mütevazı olamayacağım. Zeyno karakteri başarılı olduysa bunda benim payım kesinlikle var.
* Keremcem'le sizi yakıştıranlar oldu mu?
-Hiç böyle bir şey çıkmadı. Yazılan tek şey, Zeyno ve Cem... Demek ki biz o kadar inandırıcı bir iş yapıyoruz ki, insanlar Hatice ve Keremcem'i değil, Zeyno ve Cem'i yakıştırdılar.
* Kendinizi eleştirdiğiniz olur mu hiç?
-Evet ama çok değil... Belki yanlış ama düşünerek oynamıyorum. Sahneye girdiğim anda kişiler kafamda canlanmaya başlıyor. Benim için en önemli şey doğal olmak.
((Sabah/Günaydın-Seventeen))
