Karadaglar Dizisinin Konusu Uyeol11

Join the forum, it's quick and easy

Karadaglar Dizisinin Konusu Uyeol11

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    Karadaglar Dizisinin Konusu

    zeynep
    zeynep
    ADMİN
    ADMİN


    Mesaj Sayısı : 2768
    Kullanıcı Puanı : 3548
    Kayıt tarihi : 08/02/10
    Yaş : 37
    Nerden : Heath'ımın kapsama alanından
    Lakap : Çatlak
    Cinsiyet : Kadın Burç : Başak

    Karadaglar Dizisinin Konusu Empty Karadaglar Dizisinin Konusu

    Mesaj tarafından zeynep C.tesi Eyl. 18, 2010 6:37 pm

    Çok yakında Show TV ekranlarında seyirci ile buluşacak olan Karadağlar dizisinin konusu da merak ediliyor. Erdal Özyağcılar’ın başrolünde oynayacağı dizi bizleri eskilere götürecek. Daha önce de “Elveda Rumeli” dizisiyle izlediğimiz Erdal Özyağcılar başarılı bir performans sergilemişti. Karadağlar’da da bu performansını göstereceğinden hiç şüphemiz yok.

    Karadağlar dizisi Dostoyevski’nin ölümsüz eseri Karamazov Kardeşler’den uyarlanıyor. Dizide Erdal Özyağcılar Halit Karadağ rolünde ve fırlama olan Cemal, çok dindar Kadir, hukuk okuyan Sabahattin ve Gülali isminde 4 çocuğun babası.. Geçmişinde travmalar geçirmiş bir adamı canlandırıyor. İntikam peşinde olan bir kadın ve aynı kadına aşık baba oğul anlıyacağınız dizide entrika ve şiddet bol olacak.

    Dizideki hikaye, 19. yüzyılda geçen romanın aksine 1930 yıllarda ve Türkiye’de yaşanacak. Dizi, anne sevgisi ve baba düşmanlığı ana temasının yanında yan hikayelerle farklı bir boyuta taşınacak. Ünlü yazarın romanı, 1958 yılında The Brothers Karamazov adıyla beyazperdeye aktarılmış ve başrolünde Lee J. Cobb oynamıştı.
    Baba ve oğullar arasındaki amansız savaşı, ince psikolojik tahlillerle irdeleyen Dostoyevski’nin romanı, 1958 yılında The Brothers Karamazov adıyla beyazperdeye aktarılmış ve başrolünde büyük kardeşi canlandıran Yul Brayner oynamıştı. Filmde babayı ise Lee J. Cobb canlandırmıştı.

    Dizinin senaryosu Alican Yaraş tarafından yazılıyor ve dizi Kaz Dağları‘nın yamacına kurulmuş tarihi antik dönemlere kadar uzanan Adatepe köyünde çekiliyor.

    H.SeNDiL
    H.SeNDiL
    Genel Moderatör
    Genel Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3110
    Kullanıcı Puanı : 3338
    Kayıt tarihi : 09/02/10
    Yaş : 36
    Lakap : Gamsız
    Cinsiyet : Kadın Burç : Yengeç

    Karadaglar Dizisinin Konusu Empty Geri: Karadaglar Dizisinin Konusu

    Mesaj tarafından H.SeNDiL Paz Eyl. 26, 2010 10:01 am

    Ibrahim Çelikkol: büyük oğul Gülali babasıyla onun yöntemleyle mücadele eden oğlunu canlandırıyor

    Korel Cezayirli: Kadir, rolü için ney çalmayı öğrenmiş kendini mevleviliğe vermiş ikinci oğul

    Burak Sağyaşar: Halit'in en küçük oğlu hukuk okumuş çok iyi iş teklifleri aldığı halde çiftliğe ailesinin yanna yerleşmiş

    A.Rıfat Şungar: Halit Karadağın gayri meşru oğlu cemal halit'in çocuklarının içinde en zeki bulduğu biriymiş karakter olarak halit'e benziyormuş

    Zeynep Özyağcılar: Nazlı Gülalinin sevgilisi

    Hatice Şendil : Gülhayat, ailesi olmayan bir çengi kız
    H.SeNDiL
    H.SeNDiL
    Genel Moderatör
    Genel Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3110
    Kullanıcı Puanı : 3338
    Kayıt tarihi : 09/02/10
    Yaş : 36
    Lakap : Gamsız
    Cinsiyet : Kadın Burç : Yengeç

    Karadaglar Dizisinin Konusu Empty Geri: Karadaglar Dizisinin Konusu

    Mesaj tarafından H.SeNDiL Çarş. Eyl. 29, 2010 5:06 pm

    Alinti bir yorum!:


    Kolay değil, roman dört cilt...

    Şunu hemen belirteyim de, ardından “meydanı boş buldun da atıyorsun,” denmesin.

    2001 yılından bu yana, Dostoyevski’nin biyografik romanını yazmakla uğraşıyorum.

    Kolay bir yazar değil.

    Özellikle de Petraçevski ayaklanmasından sonra, iyice çetrefilli bir yazar haline gelmiştir Dostoyevski.

    Petraçevski ayaklanması öncesi yazdığı en ünlü romanı, aynı zamanda da ilk romanlarından biri olan Dvoynik (Türkçe’ye Öteki adıyla çevrildi) müthiş bir “bürokrasi ve memur” eleştirisidir.

    Petraçevski ayaklanması sonrasında yazdığı romanlar içerisinde en başarılı olmasa da en ünlülerinden biri sayılan Karamazov Kardeşler, basitçe ele alındığında, elbette Kaz dağları eteğinde bir aileye, 1930 yıllarının koşullarıyla uyarlanabilir.

    Kabaca bakıldığında; ahlaksız, sert ve acımasız bir adam olan baba Karamazov ile, oğulları Dimitri, Aleksey, Sverdiyakov ve İvan arasında geçen olayları ele alır.

    Buna bir de, hepsini aşık olduğu Gruşenka adında bir kadın dahildir.

    Bu kadarı bile, dizi yapılacaksa eğer, yeterli sayılabilir.

    Ama Karamazov Kardeşler romanı ne haris bir baba ile dört oğlu arasında geçen basit çekememezlik ile sınırlıdır ne de Gruşenka’ya hep birlikte “yanaşma” ile açıklanabilir.

    Dostoyevski’nin, ilk ipuçlarını Suç ve Ceza romanında verdiği, “gerekli ve gereksiz” insan tartışmalarının doruk noktasını oluşturur Karamazov Kardeşler.

    Dostoyevski, varoluşçuluk felsefesinin en karamsar doğurganlarından biridir. Yazar için insanlar iki kısma ayrılmıştır: Kötüler ve nedamet getiren kötüler.

    Kötüler, asla iflah olmazlar ve cezalarını mutlaka bir biçimde çekerler, ama nedamet getiren kötüler, bağışlanası “insancıklar”dır.

    Suç ve Ceza romanındaki Raskolnikov gibi, insanlar cinayet de işleseler, bu kötülüklerinden Tanrıya dönerek kurtulabilirler.

    Dostoyevski’nin hemen tüm eserleri, karanlık bir perde görünümündedir. Olumlu kahramanı yoktur, kadın kahramanı yoktur. Kadınlar bir figürdür. Ortalığı kızıştırır ve romandan çıkar giderler.

    Budala romanındaki Nastasya Filipovna gibi, amaçları iki arkadaşın arasına girmek veya babalar ve çocukları arasında düşmanlık yaratmaktır.

    Ama önemli olan orada kadının düşünsel varlığı, aktardığı düşünce değil, bizzatihi nesnel varlığıdır. Bu, Dostoyevski’nin kafasında hep Adem ile Havva’nın birlikteliğinde, Havva’nı Ademi baştan çıkarması olarak yansır.

    Dünya, erkek egemen dünyadır ve kadınlar birer figür olarak ortada dolaşırlar. Aslında bütün kötülüklerin ve insanın dışa atılmışlığının temelinde kadınlar yatmaktadır.

    Suç ve Ceza’da baltayla öldürülen yaşlı iki kadının ölümü için Raskolnikov’un gerekçesi, onların artık ihtiyacı olmadığı halde, paraları kendilerine saklamalarıdır.

    Karamazov Kardeşler romanının temelinde ise, artık Raskolnikov ile ortaya çıkan “bu dünyaya” fırlatılmışlık ve çaresizlik duygusunu dört kardeş ve bir baba arasında yaşatma vardır.

    Tıpkı, Monte Cristo’dan yola çıkarak çekilen “Ezel” gibi, Karamazov Kardeşler de türlü entrikaların canlandırılabilceği bir senaryoya zemin oluşturur. Romana bir şey katmak gibi bir amaç da olmadığına göre, bu dizi, kardeşler arasındaki çekememezlik ile Baba ile kardeşler arasındaki anlaşmazlıklar açısından ele alınacak ve izleyicinin ilgisi bin yıllardır bilinen tema üzerinden hayata geçirilecektir.

    Salt konu olarak bakıldığında, çok basit bir konusu vardır Karamazov Kardeşler’in, ama Dostoyevski’nin beyin labirentine bir kez girmeye görsün insan, buradan nasıl çıkacağını da asla bilemez.

    Anahtarı yoktur çünkü beyin sarmalındaki tuhaf yaratımların.

    Şu kadarını gönül rahatlığıyla ve emin olarak söyleyebilirim ki, eğer Karamazov Kardeşler’den esinlenerek bir dizi gerçekleştirilecekse, bu asla Dostoyevski’nin anlattığı dünya olmayacaktır.

    İyilikler ve kötülükler, iyi insanlar ve kötü insanlar şematiğinde çekilirse eğer, elbette izleyici de bulacaktır, ama asla bir Dostoyevski eseri olmayacaktır.

    Karamazov Kardeşler, yazarın olgunluk dönemi eseridir ve bu kitapta gerçek ile gerçek olmayanın yaman bir kavgası söz konusudur. Kişiler elle tutulur çapta kötüdürler ve doğal olarak da gerçektirler, ama bu gerçek öylesine şiddetli bir tokat olarak okurun suratına çarpılır ki, okur bir an bunun gerçek olmadığı duygusuna kapılır ve bu duygu asla okuru terk etmez.

    Bu yüzden de belki, Dostoyevski’yi okumak, onun yarattığı Mışkin, Verhilov, İvan, Dimitri, Sverdiyakov gibi tiplere “kuşku” ile bakmayı sağlar.

    Lebedev gibi tiplemeler (Budala romanındaki yalaka tip), gerçeğe en yakın olan tiplerdir. Tam okur ona alışmışken, İppolit gibi “dengesiz” ve gerçek olmayan bir tip okurun aklını karıştırıverir.

    Bilinçaltının karanlık dehlizlerinde dolaşmaktan yorulmazsanız eğer, Karamazov Kardeşler, bu konuda yazılmış en önemli kitaplardan biridir, ama insanı da bunaltır açıkçası.

    Filmi çekildiği zaman bile, bu karanlık ve sıkıcı tablo, tüm insani kötülük-iyilik çatışmasına rağmen ortadan kalkmamıştır.

    Ama başta da belirttiğimiz gibi, eğer yalnızca birbiri ile ilişkisi “tuhaflıktan” öte geçmeyen baba ve oğullar arasındaki çekişme ve bu çekişmenin tam ortasındaki Gruşenka ile sınırlı kalacak ise dizi, elbette yeni bir “Dallas” nehri ile yaşamaya hazır olması gerek “dizi düşkünlerinin”.

    Zaten, Dostoyevski’nin hiçbir eserinin, onun anlamına renk katacak bir “dizi” haline getirilmesi mümkün de değildir.


    Yapılan, temayı tırtıklamaktır, özü değil.

    Öz tırtıklanırsa mı?

    Kimse seyretmez. Kendini niye anlamaya çalışsın ki?

    H.SeNDiL
    H.SeNDiL
    Genel Moderatör
    Genel Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3110
    Kullanıcı Puanı : 3338
    Kayıt tarihi : 09/02/10
    Yaş : 36
    Lakap : Gamsız
    Cinsiyet : Kadın Burç : Yengeç

    Karadaglar Dizisinin Konusu Empty Geri: Karadaglar Dizisinin Konusu

    Mesaj tarafından H.SeNDiL Çarş. Ekim 06, 2010 10:15 am

    Bir haber nezamana ait oldugunu bilmiyorum, kaynak yok. Gerci sadece tanitim metni var:


    Karadağlar Tanıtım Metni


    Yıllardır sevecen baba rollerini canlandıran, son olarak, Makedonya’da çekilen dönem dizisi “Elveda Rumeli”de Sütçü Ramiz rolünde izlediğimiz Erdal Özyağcılar, televizyonda ilk kez kötü bir karakterle izleyici karşısına çıkacak. Dostoyevski’nin klasik eseri “Karamazof Kardeşler”in hikayesinden yola çıkılarak çekilecek “Karadağlar” dizisinde, şu sıralar bir bankanın reklam filmlerinde izlediğimiz usta oyuncu, hayatın kendine yaşattığı zorluklarla intikam almak için, acımasız bir karaktere bürünen “Tefeci Halit” rolünü canlandıracak.Orijinal hikayeden yola çıkılarak zenginleştirilen senaryoda, bir baba ile dört erkek çocuğu arasındaki mücadele konu ediliyor. Tutkulu aşkların da yaşanacağı dizi için, “Yıllar sonra ilk kez kötü bir babayı oynayacağım için heyecanlıyım” diyen Özyağcılar, dizinin oyuncu kadrosunun belirlenmesi çalışmasında yapımcı Medyapım ile beraber görev alıyor. Kaz Dağları’nda,Adatepe civarında çekilecek olan dizi, dekorları, kostümleri ve diliyle 1930’ların dönemini yansıtacak.

    H.SeNDiL
    H.SeNDiL
    Genel Moderatör
    Genel Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3110
    Kullanıcı Puanı : 3338
    Kayıt tarihi : 09/02/10
    Yaş : 36
    Lakap : Gamsız
    Cinsiyet : Kadın Burç : Yengeç

    Karadaglar Dizisinin Konusu Empty Geri: Karadaglar Dizisinin Konusu

    Mesaj tarafından H.SeNDiL Paz Ekim 10, 2010 2:04 pm

    Bu arada Gülhayat'ın neden intikam almak istediği açıklığa kavuşmamış sanırım..
    Dünkü milliyet de yazıyordu!
    Gülhayat kocasının Karadağlar ailesi yüzünden öldüğünü düşünüyormuş..Kocası intihar ediyormuş... Bundan Karadağları sorumlu tutuyormuş

    Haberin devamını da yazayım biraz..
    1930lu yılların ekonomik krizinde köylerdeki fakirlik ve sefalete de ışık tutacakmış dizi..
    Köyün zengin ağalarıyla fakir halkın arasındaki uçurumlar gösterilecekmiş..

    Gülhayat sonradan çok aşık olacakmış..ama kendine bile itiraf edemeyecekmiş..

      Forum Saati Paz Eyl. 08, 2024 6:57 am