Gitme kal

cok sagol canim benim, begendigine sevindim.Sirf sizin icin yazdim bugün, yoksa cuma`ya kaliyordu yine .
Belki aksama yine devamini yazabilirim, simdi cikmama gerek o yüzden bunlarla idare edin

bazen aci o kadar kuvvetli bir dalga olarak gelir ki, siz öldürmesinden korkarsiniz. Kacmak istersiniz ama kacamazsiniz. Aci gelir ve sizi yakalar, paramparca eder ve herbir parcaniz uzaklara savrulur. En kötüsü caninisi o kadar fena sadece tek bir kisi yakabilir. En sevdiginiz!. Ona bakarsiniz ve bunu size neden yaptigini anlayamazsiniz. Size nasil kiyabildigini, böyle bir cehennemin ortasina nasil atabildigini anlamazsiniz......
Bazen öyle birşey olur ki hayata tutanacak gücünüz kalmaz.Zaten tutunmakta istemezsiniz.Bütün kapılar kapanmıştır.Eliniz kolunuz bağlı öylece dururken gerçekten kaybetmenin ne demek olduğunu anlarsınız.Yenik düşmenin acısını iliklerinize kadar hissedersiniz


Polat aslinda hic göstermedigi tarafini kendine gösteriyordur simdi. Ufak ufak siyriliyordur kabuklarindan, tipki bir koza gibi.......
aski siyrildigi kabuklarinin icinde kül oluyordu simdi, masumiyeti bile bile...



Sabah Kapi caldiginda ve Ebru kapiyi actiginda onu yine beyaz güller karsilar...askin sirrini tasiyan o beyaz güller.....


Polat: seni kahvaltiya götürebilirmiyim?
Ebru: hayir!...
Polat: ebru...
Ebru:Boşuna bekleme seni affetmeyeceğim Polat
Polat: Affedeceksin az kaldi...
Ebru:ama su an seni yumruklamak istiyorum
Polat:Buna izin verebilirim iyi gelecekse bana vurabilirsin
Ebru:Hayır iyi gelmeyecek. Evet gelicek, gelmeyecek
Polat:Ebru birtanem yaşama sevincim yaptığımı savunamam ama affetmeni bekleyebilirim, koşulları biliyorsun buna gönül rahatlığı ile aldatma diyemezsin
Ebru: gec kaliyorum, gitmem gerek....


Polat kapinin önünde oldugu gibi kalmaz ve icer dalar simdi, arkasindan kapiyi örterek...

Ebru: ne yaptigini zannediyorsun sen...
Polat: konusmak istiyorum...
Ebru: gercekten gec kaliyorum ama....hayranim biliyormusun senin su hic birsey aldirmamana...
Polat: aldirmasam böyle davranmazdim ebru. Sadece her defasinda seninle konusmak icin firsar kollamam gerekiyor....
Ebru: bende onu diyorum iste, gerek yok Polat....

Ebru tam evden cikacakken polat yere düser ( tabi numara)

Ebru: Polattttt Polatttttt ( eniseli bir sekilde)
Polat: Ebruuu , ebru ben hastayim...
Ebru: neee, nasil hasta polat...
Polat:kalbim, kalbim hasta. Tek ilacida sensin..(gülerek)
Ebru: Öldürcem seni, ne bicim saka bu. Nasil korktum biliyormusun. Cocukmusun sen...( kizgin bir sekilde)
Polat: hayir sadece seviyorum.....


Ebru yerden kalktigi gibi salonda duran dolu su bardagini alir ve polatin yüzüne saaappppp diye döker...

Ebru: al buda benden o zaman....( kizgin bir sekilde)
POlat: ebru, ebru ya tamam saka yaptim...
Ebru: seni öldürmeden git burdan...
Polat: anlasildi, daha affetmen icin cok saka yapmam gerek...
Ebru: evet, tabi yaaa. Hatta istersen sen silahin falan da kullan, sakadan sik bir kafan haaaaaa...
POlat: ebru dinle nolur....her gün kapinda sabahlamadan dört köse oldum...
Ebru: beter ol!!!
Polat: aciklamama izin ver, bende anlatayim...
Ebru: sana sadece su an tek birsey izin veriyorum oda evimden gitmene...Gec kaldim senin yüzünden....


POlat sadece ebru`´nun arkdasindan gülümser.....


devami sonra...

çokkk güzel canım ellerine sağlık devammm

Aksam.....

Polat kendini bir parca affettirmek icin kücük bir sürpsiz hazirlar ebru`ya.

Ebru eve geldiginde ev karanliktir. Isigi actigindaysa ebruyu balonlar karsilar. Ve her balonun ucunda kücük bir not vardir. Ebru ilk büyük not`u okur " ebru bizi patlatti"
Ebru`nun yüzünde askin gülümsemesi vardir simdi.Sirayla bütün balonlari patlatir. Sira yesil ve bir numarali olan balona gelir, orda yazan not ise
" hayatima gireli tam 1,5 yil oldu sevgilim"
ikinci balonu patlatiginda sunlar yazar " Seni ne kadar sevdigimi anlatamam"
Son ve ücüncü yazili balonu patlattiginda ebru su not`u okur " Ama belki gösterebilirim. DVD yi ac"


Ebru hem heycanli hemde merakli bir sekilde DVD`yi acar veeeeeee Polatin ikisi icin hazirladigi özel videoyu izler. Polat ikisi ile olan resimleri video haline getirmis, arkaya güzel fon müzigi koymus ve en son olarak kendi ebru icin birseyler söylemistir " Kabul en büyük esegim, ama seni sevmekten asla vazgecmedim. Seni herseyden ama herseyden cok seviyorum bitanem. Ve herseyden önemlisi seni kaybetmek istemiyorum.....Beni affedermisin?"



Ebru telefonu aldigi gibi polati arar. Tabi Polat heycanli bir sekilde telefonu acar ama....


Polat: Begendin mi?
Ebru: Seni affetmiyorum...
Polat: demek ki begendin...
Ebru: begendim demedim, affetmiyorum dedim...
Polat: tamam tamam, sen begendin ve beni affettin...tamam kabul ediyorum özürünü...
Ebru: ya sacmala,bakiyorum da hemen havalara girdin ama bosuna, o kadar kolay degil...
Polat: eminim balonlarin hepsini patlattin...
Ebru: hicte bile...
Polat: ve eminim ki yazdigim notlarida okudun ve DVD`yi izledin...
Ebru: evet ama sadece meraktan...öyle kolay yumsamayacagim bir kere. Sucunun cezasini cekeceksin....
Polat: affedeceksin beni biliyorum...
Ebru: efendim???
Polat: hadi ac kapiyi asagidayim...
Ebru: aaa yok istersen eve kadar gel, geceyi beraber gecirelim...
Polat: eee tamam iste bende onu diyorum. Demek ki affetmissin...
Ebru: etmedim...
POlat: edeceksin..
Ebru: nedenmis...
Polat: cünkü beni seviyorsun....
Ebru:öyle san....
Polat: aciyormusun kapiyi
Ebru: acmiyorum...
Polat: ebru ya...
Ebru: üzgünüm canim bu da senin cezan ne yaparsin...ici geceler


ve telefonu kapatir.....


devami sonra...

lutfen devam,devam,devam...lutfen bugun...

berna devammm hadi bekliyorum

çocukken okudugum tüm masallar mutlu sonla biterdi...
bende hep boyle bir masalın kahramanı olmak isterdim.. Ama hayatın masallardan bir farkı var.. mutluluklar sonsuza kadar sürmüyor ..Bazen hiç beklemedigin bir anda bitiveriyor hersey. Hayatın masallardan bir farkı daha var aslında.. ikinci bir sans çıkarabiliyor hayat insanın karsisina.. ve hiç beklemedigin bir anda yeniden baslayabiliyorsun...


Polat bütün geceyi evin önünde gecirmis, soguk`da donmustu az da olsa. Ama Polatin dünyasinda ne kaybetmek vardi nede pes etmek. Zor bir adamdi o. Bedeni yorgun düsse bile bu askin mücadelesinde, yüregi savasmak icin can atiyordu.....cünkü o polat Alemdar`di......

Ebru sabah kalktigi gibi ilk isi camdan bakar ve gülerek de olsa Polati arabanin icinde uyurken yakalar gözleri....
Her ne olursa olsun ona kiyamaz ve asagi iner....


Ebru arabanin camina vurur üc defa....

Polat:(cami acar) Ebru.....
Ebru: niye burda kapinin önünde uyudun?
Polat: affetin mi beni (uykulu bir sekilde)
Ebru: daha etmedim!
Polat:eee niye geldin o zaman?
Ebru: soguktan ölme diye geldim...
Polat: sen simdi benim icin endiselendin mi?
Ebru: senin neyin icin endiseleneyim ben. Sadece insan oldugunu unutmadim o kadar
Polat: o ne demek? Ondan önce hayvan`miydim ben?
Ebru: Sacmalama,öyle birsey demedim....hadi gel bir kahvalti yap, sonra gidersin...
POlat: biliyordum...Sen beni affettin!
Ebru: etmedim dedim ya...eger daha fazla konusursan inan ki en ufak olasiligi da öldürürsün Polat Bey...
Polat: tamam tamam birsey demedim.....Corba yaparmisin bana
Ebru: corba????
Polat: bütün gece dondum. Arabanin ici buz gibiydi...
Ebru: hadi gel yapayim.....


Evin icinde...

POlat: Ellerine saglik cok güzel olmus...
Ebru Afiyet olsun...
Polat: uzun zamandir böyle güzel corba icmemistim...
Ebru: ciddimisin???( gülerek, ve sanki biraz dalga gecerek söyler)
Polat: evet cok ciddiyim....artik su meseleyi cözsek diyorum...
Ebru: ben bir yere birsey baglamadim ki, cözelim...
Polat: Ebru saka`ya vurma. Ben ciddiyim....su halime bak...
Ebru: sus Polat sus. Sus ve corbani ic...nolur...
Polat: Sinirini gecirecek bir formül olsaydi inan ki hic düsünmeden verirdim..
Ebru: ( sinirli bir sekilde) Seni dövmek istiyorum, hatta yumruklamak istiyorum. Canimi bu kadar cok yakmana ragmen niye sana aciyorum bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorum....
Polat: Ebru...canim...Bak tamam hataydi. Ama buna düpedüz aldatmak denilmez: Seni aldatmadim....
Ebru: Bu konulari daha fazla konusmak istemiyorum...
Polat: tamam, bu defalik konusmayalim o zaman...
Ebru: bu defalik degil, HIC konusmayalim istersen....gec kaliyorum bittin mi?
Polat: bittim, corban güzel olmus. Özlemisim...
Ebru: hadi, hadi, hadi gec kaldim hadiiiiii
Polat: bir sopa`yla kovmadigin kaldi. Tamam kalktim...



devami sonra...

Beran bak gelecek bolum barisinlar arik...

devami....


Mazi okadar büyülü birseydir ki, nekadar uzak olursa olsun gözlerimizi ondan alamayız..
Hiç ummadıgımız bir anda digerlerinden çokta farklı olmayan herhangi bir gecede kendimizi geçmise dogru yürürken buluruz..
insan oğlu yasadığını hisetmek için pek çok şeye ihtiyaç duyar aile,ask ama hayatta kalmak için aslında sadece tek bir şeye ihtiyacımız vardır atan bir kalbe...



Polat artik sürekli devlet isleri kovalamaktan bikmis simdi ofisde memati`yle konusuyordur....


Polat: Memati yarin seninle acilalim biraz...
Memati: ne acilmasi usta?
Polat: ya söyle uzun zamandir yalniz kalip konusamadik, biraz kafa dinleriz...
Memati: usta isler?
Polat:yaa bosver isleri, bizde insaniz memati...
Memati: sen nasil dersen usta...



Polat ve Memati kücük bir tekne bulmuslar denize acilmak istiyorlardir....
Eeeee ne de olsa iki delikanli Adam...

Sabah...

Memati: usta hava yine yagmaz demi...
Polat: yok yok yagmaz sen bana güven...Balik Tutmaya hazirmisin?
Memati: hazirim usta.....ama biraz bekleyelim usta
Polat:neyi memati?
Memati: usta Erhan`la Abdülhey de geliyorlar
Polat: onalari da mi davet ettin?
Memati: napim usta, sabah erhan arayinca bende söylemek zorunda kaldim...

Vee Erhan gözükür ....
Erhan: denizleri asta gel kurbanin olam, kurtar beni buralardan ne olur (sarki söylüyordur) OOo Polat Abim de burdaymis...
Memati: Lan erhan o ne elinde?
Erhan: Picknick sepeti abi, nolur ne olmaz diye aldim...
Memati: bütün deliler de beni mi bulur....
Polat: gel erhan gel...

veeee Hikmet de gelir simdi...Ömer baba ile...( Tabiki Abdülheysiz olur mu hic)

Hikmet: demek burda toplandiniz...

Polat ve memati birbirlerine bakar saskin bir sekilde...

Hikmet: ne o usta, bizi kabul etmiyormusun..
Polat: yok hikmet buyrun....


Teknenin bir ucunda memati ve polat vardir..
Polat: güya kafa dinleyecektik
memati: hikmet nerden bilmis bizim acilacagimizi
polat: sabah annemlere ugramistim hikmet de ordaydi


asiri kar yagdigindan polat tekneyi bir yere baglamis ve hepsi geceyi ucsuz bucaksiz bir orman gibi yerde gecirirler..

Polat: kirk yilin basi baliga cikalim dedik kar bastirdi
Abdülhey: abi geri mi dönsek?
Erhan: abdül sende hic maceradan anlamiyorsun, ne güzel eglenecegiz demi hikmet abi...
Hikmet: sus erhan...


Baliklar kizartilmis, sofra kurulmus herkes karnini doyurmustur artik bir deniz kiyisinda...

Polat ve memati bir kösede:
Polat: ne kafa dinleyebildik, ne balik yiyebildik...
Memati: olsun usta....yine tutariz...
Polat: oldu memati...


Simdi polat ve memati ormanda yürüyüse giderler, tabi digerleri orda kalir...
Ama tek bir farkla. Ebru Erhani tembehlemis, polatin leyla ile yasadigi o gece hakkinda bilgi bulmasi icin ikna etmistir....


Memati: Yenge niye ikna olmuyor usta
Polat: birsey yapmadigimi biliyorum. Yani eminim memati ama ebru`yu ikna edemiyorum....

O sirada erhan memati ve polati takip eder. Agaclarin arkasina saklanip ikisini dinliyordur. Bir nevi casus gibi yani...Eeee isin ucunda ebruya haber ucurmak vardir...

Tabi erhanin bir anlik dikkatsizligi onu ele verir..
Polat: sen bizi mi takip ediyorsun
Erhan: yok abi ben sey icin geldim....
Memati: ne icin geldin lan?
Erhan:sey icin...kadinlar hakkinda bilgi almak icin abi...
Polat: o konuda bende cuvalladim erhan......Ebru ya rapor vereceginden eminim. Ona sunu söyleyebilirsin, kimseyle iliski yasamadim, sadece bir kadinin israrlarina ragmen kazdigi kuyuya düstüm...


ertesi sabah hepsi tekneyle geri döndügünde erhanin ilk isi ebru`yu aramak olur.

Ebru: noldu erhan
Erhan: yenge sordum sorusturdum arastirdum...polat abim birsey yapmamis..
Ebru: o mu dedi..
Erhan: yok o demedi....memati abiyle konusurlarken duydum...
Ebru:aferin erhan....


Aksam Ebru`ya mesaj gelir polat`dan. " Erhan rapor verdi mi?
Ebru cevap yollar " vermedi, cünkü vermesine gerek yoktu"


devami sonra...

çok güzel canım devammmm

ay super olmus...
cok komik yahu...
omlar kim balik tutmak kim...
devam,devam lutfen bugun bugun...

Ayrılığın esiri olmak yerine
Her saat her dakika göz göze yanyana kalalım
Benim senden başka kimim var ki
Yalancı rüyalara kanmayalım

Ben Askin rüzgarinda masumiyetimi, sende ise Hayallerimi, gencligimi askimi kaybettim....ama seni sevmekten asla vazgecmedim sevgilim.....



Ebru sabah uyanmis ve bu defa yuva`ya degil Polatin ofisine gitmistir....
Simdi yüzlesme zamaniydi ikisi icin....kim bilir belkide bu askin yeni baslangiciydi..


Ebru Polatin odasina girer...

Simdi ikisi yanyanadir ve....

Ebru: Kizginmisin bana?
Polat: yooo degilim....
Ebru: Biliyorum birgün kizacaksin ve birakip gideceksin beni Polat
Polat: Yanlis düsünüyorsun Ebru. Biz ayrilsak bile,hep birbirimizde kalacagiz
Ebru: Korkuyorum biliyormusun...
Polat:neden?
Ebru: Evlilik böyle birsey mi? Karina yalan söylemek gibi mi? Böyle birsey mi?
Polat: Sana asla yalan söylemedim, seni sevmekten de asla vazgecmedim...Bu saat`den sonra ikimiz icin iki yol var Ebru...
Ebru: ne gibi ( gözleri dolmaya baslamistir artik)
Polat: Ya birbirimize güvenip tam bir teslimiyette beraber yürüyecegiz ya da bu aski tek basimiza yasamayi ögrenecegiz....Secim senin Ebru...
Ebru: Özür dilerim, özür dilerim Polat.....Sana güvenmek istiyorum, gercekten güvenmek istiyorum. Güvendigim adamida üzüyorum demi (aglayarak)
Polat: Sen beni gülümseten bir meleksin....Hayata bağlı kalmama tek sebepsin
Ebru: sana cok yüklendigimi biliyorum, ama korkularim var iste....
Polat: asacagiz....söz veriyorum sana korkularini yok etmek icin elimden ne geliyorsa yapacagim....
Ebru: iste seni bu yüzden cok seviyorum biliyormusun....Her yorgun düstügümde ve bu asktan süphe ettigimde, ellerimden tutuyorsun....neden?
Polat: ( elini ebrunun kalbine koyarak) Cünkü burada beni, kendini, korkusuzca sevebilecek bir karim var da ondan....
Ebru: deliii( aglayan gözleri gülümsemeye birakir kendini)
Polat: Affettin mi beni?
Ebru:( gülerek) sence?
Polat: bence etmissin
Ebru: bilmem, olabilir belki........Evin icine nasil girebildin? Yani o balonlar falan...
Polat: yüzüme su döküp gittiginde evin yedek anahtarini buldum....begendin mi?
Ebru: cokkkkk......DVD nasil geldi aklina? ( gülerek)
Polat: Bir sekilde kendimi sana affettirmek zorundaydim...Benimle konusmuyordum,bende son care o yola basvurdum...(gülerek)Kaybettigimiz zamani geri kazanmak istiyorum...Aksam geleceksin demi
Ebru: Evimi özledim ( gülerek)
Polat: gel buraya ...( birbirlerine sarilirlar)


devami sonra...

super...
devam...

devami......

Hayattan ne istiyorum? Aşk… Para... Sağlık ya da hepsini... Karar vermek hiçte kolay değil... Ama ben sonunda karar verdim; ben sadece yaşadığımı hissetmek ... Çok mutlu ve çok üzgün.. Çok yorgun ve çok rahat.. Çok saskın.. çok utanmıs.. bazende cok asik olmak istiyorum.....



Aksam Ebru kendi evine gelmis, eski düzenine alismistir. Polatin evlatligi Ali de o aksam ordadir. Nazife Annelerin isi oldugundan cocugu Ikisine birakmislardir....Ali biraz hastadir.....


Oda:

Polat: Nasilmis Oglum bugün...
Ebru: biraz daha iyi ( gülerek)..az önce uyandi kücük bey...
Polat: yaaaa...gel bakalim buraya...

Polat aliyi kucaklar ve omuzuna bindirir. Eeee Ali`de haliyle zevk aliyordur..

Ebru: ( ali`nin esyalarini düzeltiyordur) Babalik sana cok yakisiyor biliyormusun
Polat: Annesi sen olacaksan neden olmasin...
Ebru: bak simdi...
Polat: yalan mi oglum ( ali ile konusarak)....gel bakalim buraya. Seninle biraz baba-ogul güreselim mi?
Ali: Ama sen benden güclüsün ki...
Polat: kim ben mi? yokkk canim. Senin yaninda ben gücsüz kalirim ( gülerek)
Ebru: Cocukla cocuk mu olacaksin?
Polat: Baba-Oglun arasina girme bakalim sen...ben oglum`la oynuyorum bir kere demi Ali..
Ali:evetttttttttttt
Ebru: Önce yemek yenicek, ondan sonra oynarsiniz...

Polat ve Ali birbirlerine bakarlar kisa bir süre sanki ikisi ayni anda "simdi" dercesine gülerler ve Polat Aliyi sirtina bindirir....

Ebru: Sizinle ugrasmak savasa gitmek gibi....ne haliniz varsa görün...karismiyorum...Ali terlemek yok ona göre, tamam mi?
Ali: tamam....


Ebru mutfaga iner yemek hazirlamak. Yemekler olduktan sonra sira bu iki deli "cocuga" gelir....

Ebru: hadi yemek vakti....Polattttttttttt
Polat: geliyoruz....
Ebru: pes yani....terlediniz mi siz? Ali gel buraya bakim sana?
Ali: terlemedim ki?
Ebru: oglum gel, bakicam....
Ali: hayirrrrr (polatin arkasina saklanir)
Polat: Birak oglumu bakim ebru...
Ebru: diyene bak. Havuz`dan cikmis gibi bir haliniz var. Hasta olucak Ali bak...
Polat:olmaz merak etme...

Ve tekrar polat ve ali oynamaya baslar. Ali oyuncak silahini alir ve sakadan polati vurmus olur....
Polat: ahhhhhhh
Ali: yendim.....

Ebru: Hic büyümeyeceksiniz demi? Ama hadi nolur yemek oldu. Yemeginiz bitirin yine oynarsiniz....hadi ama,hadi hadi hadi....

Polat: yemekte ne var?
Ebru: bilmem, yerden kalkarsan görürsün...

Polat ve Ali birbirlerine bakarak ayni anda " Sigara Böregiiiiiii"
Ebru: Corba`da var....
Ali: yasasin....
Ebru: hemde ali`nin en sevdigi corba yaaa
Ali: tarhana corbasi mi?
Ebru: evet...tarhana corbasi...Polat hadi ama....Önce Ali`nin üzerini denistir sonra yemege hadi bakalim yeter bu kadar oyun....

Polat: gel bakalim aslan parcasi....( ali`nin üzerini denistirmeye gider)

Yemek:
Polat: ellerin saglik, muhtesem gözüküyor börek
Ebru:afiyet olsun.....ali hadi ic corbani....


Yemekler yenmis,Ebru mutagi temizlemis ve isi bitmistir simdi. Polatin yanina gittiginde ise ikisini koltukta uyurken bulur...
Battaniye`yi aldigi gibi ikisinin üzerine örter...

Polat: ebru...
Ebru:sssttttt, kalkma sakin, ali cok güzel uyuyor...
Polat: sen?
Ebru: yat hadi...benim daha isim var, merak etme....Daha fazla konusursan ali uyanir ama....hadi kapa gözlerini



devami sonra....

super,super,super olmus...

mükemmel olmuş devamını ne bugün yzar mısın canım?

devami......

Ebru sabah kalkmis, kahvaltiyi hazirlamis simdi bu uyuyan güzel baba-oglun uyanmasini bekler....

Yanlarina gider simdi....

Ebru:( sesizce) Polattttt, polattttt
Polat: ebru??
Ebru: kolunu cek, ali`yi alacagim, cocuk burda uyudu gece
Polat: tamam....
Ebru: aliiiiii

Ali uykusunda polata sarilir simdi, uykuda söylenir...

Polat: oglum hadi kalk...
Ali: hayir.....
Ebru: aliiii....oglum burda uyunur mu hic....
Polat: oglum hadi....
Ebru: anlasilan kalkmaya niyeti yok kücük beyin?
Polat: biraz daha kalsak böyle....
Ebru: kahvaltiyi hazirladim ama
Ali: biraz daha ( uykusunda)
Polat: sonra etsek?
Ali: evet...
Ebru: iyi tamam....bende yaptigim su böreklerini kendim yerim...

Polat ve Ali gözlerini "börek"kelimesini duyunca acar ve agizlari kulaklarina varir

Ali: börek mi var?
Ebru: evet börek var ( alinin yatak`da saclarini oksayarak)
POlat: ne ara yaptin sen onu?
Ebru: yaaa sabah erken kalktim, canim sikildi. Televizyonu acmadim uyanirsiniz diye, bende börek yaptim....
Ali: süt var mi?
Ebru: olmaz mi....( gülerek)....ama anlasilan siz acikmamissiniz
Polat: karnim zil calisiyor....
Ebru: hadi kalkin o zaman...hadi, hadi, hadi tembeller sizi...

Ebru koydugu caya bakmaya gider. Polat Aliyi yatak`da kucaklamis, siki siki sariyordur...ama öyle bir sariyordur ki ....

ali: baba birakkkk
Polat: noldu?? Sikildin mi?( gülerek)
Ali: babaaaaaaaaaaa yapmaaaa
Polat: tamam tamam, hadi kalkalim yoksa Ebru bizi ac birakacak....Gel bakalim önce elimizi yüzümüzü yikayalim
Ali: hayirrrr....
Polat:( ali`yi kucaklar) ebru bizi keser yoksa, hadi bakalim....



Ikisi simdi asagi inmistir.....

Ebru: oooo sonunda gelebildiniz...
Ali: süt...
Ebru: dur oglum....
Polat: börekler nerde....
Ebru: getirecegim dur.....az önce yataktan kalkmiyordunuz simdi börek basinda kavga ediyorsunuz
Polat:her yerim agriyor..
Ebru: dedim ama sana demi, bindirirsen ali`yi sirtina olacagi bu...
Polat: Söyle oglum`la iki adam gibi oynadik, isitmedigim laf kalmadi valla
Ali: ben yendim....
Ebru: yaaaa( gülerek)
Polat: ali beni vurdu demi ali....
Ali: evetttt ( polat alinin saclarini oksar)
Polat: kahvalti`dan sonra top oynayalim mi söyle bab-ogul
Ebru: polatttt
Polat: dur bir ebru ya...
Ali: evetttt....
Polat: bak yenerim ama, sonra aglamak yok....tamam mi?
Ali: tamam
Ebru: inanmiyorum ya..cocukla cocuk oluyorsun....Isin yok mu senin?
Polat: bugün gitmeyecegim....


kahvaltidan sonra.....

Polat: gel bakalim aslan parcasi....( kucaklar ali`yi)...demek beni yeneceksin
Ali:evet...
Polat: bak sen....( aliyi gidiklar ve öper)
Ali: yapmaaaa
Ebru: delisiniz siz.....Ali gel buraya
Polat: noldu?
Ebru: atesine bakicam
Polat:( bakar) atesi yok....
Ebru: eminmisin?
Polat: o kadari da anliyorsuz herhalde....


Polat ve Ali bahcede top oynarken ebru onlara portakal suyu götürür...

Ebru: portakal su`yu getirdim...
POlat: simdi olmaz...yapma beeeee( ali top`u kaleye atar)
Ali: yendim...
Polat: Gördün mü ebru yaptigini
Ebru: ne yaptim yine ya?
Polat: beni lafa tuttun, gol yedim
Ebru: aman pardonnnn

Simdi tam Polat ali`nin kalesine topu atacakken, ebru`nun getirdigi bardagin birini kirar....

Polat: pardon....is kazasi...( gülerek)
Ebru: is kazasi mi?
Polat: sen kizmadan biz en iyisi portakal su`larini iclelim....
Ebru: bencede...


POlat: Ali...
Ali: efendim...
Polat: kim önce ebru`ya kosarsa o kazandi tamam mi....
Ali: tamam...

Tabi polatin kosma gibi niyeti yoktur, ali mola versin diye öyle der....

Ali: ben kazandim....
Ebru´: aferin....( gülerek)
Polat: yine yendin beni...
Ebru: hadi önce üzerinisi denistirin....terlediniz...
Polat: biraz ara versek?
Ebru: ben mi dedim size kocaman bahcede top kosturun diye....hasta olacaksiniz....hadi söylenmeyin önce üzerinisi denistirin
Polat:( ali`ye bakarak) yapacak birsey yok emir büyük yerden, hadi gellll



devami sonra...

ayy çok tatlılar en kısa zamanda iki bölüm birden istiyorum hatta yarın olursa daha iyi olacak

ay super olmus...ellerine saglik...
peki bebis nezaman dogucak...

ayyy bir gittim senaryo müthiş bacum

berna gelde yaz şunun devamını

Insani yiyip bitiren birsürü duygu vardir örnegin; Gurur yada Kiskancligin eline düstügünüzde en cok kendinize zarar verirsiniz, yada hirs veya cevhet... Kontrol edemediginiz durumlarda mahvedeceklerinden emin olabilirsiniz ama öfke, öfke bunlar en kötüsüdür. Cünkü öfke bütün kötülüklerin anasidir. Sadece öfke sizi sinira kadar sürükleyebilir. Özelliklede kaderinize duydugunuz öfke....


Hic beklenmedik firtinalar estiginde aslinda o rüzgar kuvvetini gösterir.
ucurumlara sürükler sizi aniden, gururunuzu, onurunuzu yikarak...


Bu güzel giden Askin üzerine kara Bulutlar cöküyordur simdi. Baskalarinin hirslari, kiskancliklari bu askin temelini yikma noktasina getiriyordur....


Aradan 2 ay gecer...( Ebru 3,5 aylik hamiledir artik)

Deniz Ebru`ya duydugu cocukluk askini mektuplara dökmüstür.Deniz ebru`ya duydugu cocukluk askini icinde birakamaz ve mektup yazar. Her ne kadar onu artik arkadas olarak görse bile, gecmiste itiraf edemedigini simdi yapar. Aslinda bir nevi saka olsun diye yollar mektubu ama...Ama bu leyla icin kacirilmaz bir firsat olur....
Mektup eve degil polatin ofisine ulasir....Tabi polatin eline degil Leyla`nin eline gecer.....

Mektup:

Belki su an yaptigim sacmalik ama yapmam gerek. Eger simdi itiraf edemeseydim bununla ölecektim. Seni Seviyorum Ebru....Senin gönlün her ne kadar baskasinda olsa bile, sen benim icin hep o bana neseli gülen deli dolu kiz olarak kalacaksin....bunlari simdi itiraf ettigim icin beni affet.....



Leyla mektupu öyle bir denistirir ki, bu cocukluk anisinda kalan masum cocukca ask, alev aliyordur simdi....

" Ebru seni seviyorum. Sen ne kadar benden gitmisde olsan ben hep seni ve bebegimizi sevecegim...bunu unutma."


Polat: leylaaaa ne zaman geldin sen?
leyla: az önce geldim.....sana mektup var galiba
Polat: bakarim sonra...
Leyla: merak ettim, ac sana neymis...

Polat mektup`u okudugunda sanki yüregine tas oturur. Sevdigi kadin böyle birsey yapabilirmiydi ki? Onu arkadan vurabilirmiydi, bilemiyordu...Solugu evde aldi veeeeeeeeeeee


Polat: Ebruuuuuuuuuuuuuuuuuuu ( bagirarak)
Ebru: Polat noluyor?
Polat:( mektubu ebrunun yüzüne atarak) sen söyleyeceksin ne oldugunu...
Ebru:( ebru saskin bir sekilde mektubu okur ve) Polat nolur buna inanmadigi söyle, yalvaririm....
Polat: ne anlatacaksin bana. Haaaaaaa....Denizle beraber nasil bir ask yasadiginiz mi?( öfkeden ne yapacagini bilemiyordur simdi)
Ebru: polattttt nolur, dinle...Deniz benim arkadasim....neden böyle birsey yaptigini bilmiyorum.....sandigin gibi birsey yok yemin ederim...
Polat:Demek ki ben birseyler saniyorum öyle mi? Söyle hadi bebek`te ondan mi?Söyleeeeeeeeeeeee ( bir yumrukla masayi parcalar)
Ebru:polattttttttttttt
Polat: söyle dedim....Ayri kaldigimiz o zaman onunla`miydin (1 bölüme hitaben)
Ebru: böyle mi düsünüyorsun gercekten?(aglayarak) Benden süphe mi ettin?Daha düne kadar cocugumuz olsun diye konusurduk...
Polat:( bir yani öfkeli, digeri gururuna yenilmis) cocugumuz......iyiki de olmamis....
Ebru:( tüm gücünü toplayarak) evet haklisin, iyikide olmamis....iyiki babasi degilsin......
Polat: bitti....yalanlar üzerine yuva kuramam....
Ebru: en dogrusu.....



Esyalarini aldigi gibi evi terk ederk Ebru....




devami sonra....

devami....

aradan 5 ay gecer, bebek artik 8,5 aylik olmustur. Ebru herkesden uzakta kücük bir kasabada yasar....Kimseye nerde yasadigini söylemez. Herkese kendinden haberir ama nerde oldugunu söylemez...


Ebru: Günaydin Osman abi
Osman Abi ( manav): Günaydin Ebru kizim, nasilsin bugün
Ebru: allaha sükür....
Osman abi: bebek`te geliyor yakinda haa
Ebru: öyle ( gülerek)
Osman abi: ne vereyim bugün sana?
Ebru: bir kilo portakal alacagim bugün...
Osman abi: olur kizim.....cocuklar seni cok sevmis yuvada, anlata anlata bitiremiyorlar...
Ebru: bende onlari cok seviyorum osman abi.....
Osman abi: bebek dogduktan sonra ne yapacaksin kizim
Ebru: hayatimda devam etmem gerekiyor osman abi.. isime devam edicem, ayni zamanda cocuguma bakicam, mecbur....


Ebru bütün kasabali tarafindan öyle bir sevilir ki, sanki kendi kizlari gibidir.

Ebru eve giderken...

Ebru: noldu hasan abi?( gülerek)
hasan: sorma bacim ya, bu cocuk beni öldürecek. Bugün yine okula gitmemis esek oglu esek. Hep sadiye yüzünden. Kac defa dedim yüz verme suna diye....bak yine yok ortada.Sen gördün mü bizim oglani?
Ebru: yok görmedim? Gördügümde yollarim eve , kolay gelsin
Hasan: sagol bacim....


Ebru tam eve varacakken kapinin önünde Polat ile karsilasir....

Ebru: senin ne isin var burda
POlat: sen gelmeyince ben geleyim dedim...
Ebru: nasil buldun beni?
Polat: biraz konusalim mi?
Ebru: konusacak hic birsey yok
Polat:hayir var...telefonlarima neden cevap vermedin
Ebru:cünkü beni istemiyordun
Polat:hayir...
Ebru:hayir mi? beni arkadasinin ettigi iki lafa mahkum ettin sen....herseyi yiktin,simdi karsima gelmis hicbirsey olmamis gibi davranmami bekleyemezsin benden....
Ne denistirdi düsünceni? Leyla mi?
Polat: denizin yazdigi gercek mektubu buldum. leyla yüzlesti. Denizi aradim, anlatti herseyi.
Ebru:sende vicdanini rahatlatmak icin mi geldin?
Polat:hayir, seni yine kazanmak icin
Ebru:ben istemiyorum ama....kendime bir düzen kurdum, hayat kurdum, icinde sen olmayan. Bunu bozma nolur. Ben sensiz yasamayi ögrendim, sende ögreneceksin. Hatirliyormusun, bana artik ikimiz icin iki yol var demistin. Iste ben ikinci yolu tercih ettim. BU aski tek basima yasamayi ögrendim...
Polat: ben ilk yolu istiyorum ama , ikinciyi degil....senide bebegimide kaybetmek istemiyorum...
Ebru:bunun icin biraz gec kalmadin mi?
Polat: evet kaldim ama, sen seni sevmekten asla vazgecmedim....bir gün bile. 8 aydir ne yasadigimi bana sor.

Ebru tam mutfaga giderken

Ebru:aaaaaaaaaaaaaa
POlat: ebruuuu
Ebru: aaaaaaaaaaa, Polatttttttttttt aaaaaaaaaaaaaa dayanamiyorummmmmmmmmm
Polat: ebru yoksa
Ebru: suyum geldim.....
Polat: doktor, doktor cagiralim bu böyle olmaz....

Ebru agrida yere cökmüs artik nefes alamiyordur nerdeyse...
Ebru: dayanamiyorummmmmmmmmmmmmmmmmm
Sedef: dayan ebru nolur....
Ebru: Hasan abiyi ara.....aaaaaaaaaaaa
POlat: o kim?
Ebru: sen dedigimi yap, bak telefonu orda....

Ebru hastaneye götürülür,ve direk dogumhane`ye alinir...

Dünyaya dünyalar güzeli,annesi gibi ela gözlü bir cöl ahusu dogmustur....
Doktor bebegi dogduktan sonra hemen ebru`nun kucagina verir
Doktorlar: cok güzel bir bebeginiz var...

POlat da doguma girmistir, ebru`yu yalniz birakmamak icin...
POlat: Bu simdi bizim mi?...
Ebru:(bebegini koklayarak) hayatima hosgeldin birtanem...

.....Ebru: Polat benim uykum geldi....ben uyuyacagim biraz.Ben eger uyanamazsam nazife anne bakar mi cocugumuza....( ebru`nun gözleri sonsuzluk gibi kapanir, son söyleyebildigini Polata söylemistir...)
POlat:ebruuuuuuuu...Noluyor doktor bey, ebru`nun nesi var...

Doktor: cabuk cabuk ameliyati hazirlayim...kanamasi var.Sizi disari alalim...
Polat:ama
Doktor:zorluk cikarmayin lütfen....




devami sonra....

devami....

3 saat gecmistir....

Doktor Ameliyathaneden cikar...

Polat:noldu?
Doktor: dogum esnasinda kanama gerceklesti. Ameliyat sirasindada komplikasyonlar olustu ama hastanin durumu iyi. Anneyi kurtardik....Birazdan odaya alinir....


Ebru kendine gelmistir artik....
Polat: nasilsin? ( ebru`nun saclarini oksar)
Ebru:kizim nerde?
Polat: birazdan getirecekler....
Ebru:ben....
POlat:tamam birtanem yorma kendini....söz veriyorum sana seni asla üzümeyecegim artik....
Ebru:kizimi istiyorum....


Odaya hemsire gelir simdi.....

Hemsire: merhaba ....
Polat: (kizini kucaklar simdi) birtanem, kizim.....(ebru ya bakarak) bu bizim mi gercekten?
Ebru:(o gözler kendini yaslara birakir) bizim....

Polat kizini ebru`nun kucagina verir. Ve yatagin diger kenarina kendi oturur. Simdi kendilerinden olan bir parcayi izliyorlardir...

Polat: Ebru bu bize hic benzemiyor....yaa bu gercekten bizim kizimiz mi simdi
Ebru: benim kizim....
Polat: gözlerini senden, burnunu, kaci falan benden almis...
Ebru:bak sen...(gülerek)
Polat: Cok kücük demi, ellerine bak....ben tutamam onu, bir tarafi falana acirsa...
Ebru:eee bebek daha ondan....
POlat:(eliyle ebrunun yüzünü kaldirir ve gözlerinin icine bakarak) beni affedermisin?
Ebru: bunlari konusmak istemiyorum...
Polat: ebru, evet yaptigim hataydi. Belkide gercek ortaya cikmasaydi kizimin ilk hastaligini, ilk söyledigi kelimeyi, ilk aldigi hediyeyi göremeyecektim....Bunlardan yoksun büyüyecekti cocugumuz. Seni de kaybetmek istemiyorum, bu defa degil. Ilk defa bu kadar uzun ayri kaldim senden, ve bana dünyalar gibi geldi, sonsuzluk gibi. Bizim icin bir sans var mi?
Ebru: Ben versem bile sen icindeki süpheleri atabilcekmisin?
Polat: evet, yapabilecegim...söz veriyorum yapacagim...

Bebek aglamaya baslar....

POlat: niye agliyor...
Ebru: bilmem...acikti mi acaba?
Polat: yok canim...belkide acikmistir
Ebru: eee simdi...
Polat: doktor mu cagirsak....

O sirada doktor odaya girer " evettttttt müsade ederseniz annemize nasil bebek emzirilir onu gösterelim"
Polat: ben cikayim o zaman...
Ebru: anne mi ararmisin
POlat: hepsi yolda gelirler birazdan....
Ebru: tesekkür ederim....
Doktor: baslayalim mi...



devami sonra....