DERİN AŞK

funda57 demiş ki:Ablacim ellerine saglik muhtesem olmussss!

ya bu serdar ne sinir ya -,-

beğenmene çok sevindim canım sağol

25.bölüm
Melek sabah uyandığı gibi değildi ama kendini halsiz hissediyordu polata iyiyim demişti
Ama pekde iyi değildi midesi hala kötüydü kahvaltıya devam etmiyordu polatın dikkatini
Çekti sürekli meleği izliyordu çünkü
Polat:melek canım iyimisin niye kahvaltını yapmıyorsun
Melek:iyiyim de canım istemiyor midem hala çok kötü ya
Polat:hadi inat etmede doktora gidelim böyle gitmez bu
Melek:ya ne inadı polat bugün cafeye gitmeden gidecem zaten doktora aklımda
Polat:tamam hayatım sen bilirsin ben bir şey demiyorum artık sana
Melek fıstık alır:amanda hemen alınırmış beyefendi korkma kötü bir şeyim yok şüphelendiğim
Bir şey var ama emin olmak istiyorum
Polat:hımm neymiş banada söyle
Melek:cık söylemem dedim ya emin olmak istiyorum önce sabret biraz hayatım
Polat:tamam canım ben çıkıyorum o zaman
Melek:tamam görüşürüz hayatım
Polat evden ayrılırken melekse cafeye gitmeden doktora gidecekti ama vazgeçer eczaneye uğrayıp gebelik testi alır cafeye gelir birkaç müşteri vardır tek tek hoş geldiniz derken ebru gelir yanına
Ebru:günaydın hoş geldin canım iyimisin solgun görünüyorsun
Melek:günaydın hoş bulduk ya sorma sabah feci bir mide bulantısıyla uyandımda
Ebru:cafeye gelmeden doktora gitseydin keşke neyse ofisinde bir misafirin var seni bekliyoır
Melek:misafirimmi kim
Ebru:bir bayan arkadaşınmış galiba
Melek:tamam canım bir bakayım kimmiş bu arkadaş
Der ofise girer fundayı görünce çok şaşırır funda melekten küçüktü bu yüzden abla diyordu
Meleğe uzun zaman olmuştu birbirlerini görmeyeli funda şirin tombik yanaklı bir kızdı esmer
Uzun siyah saçları vardı uzun zamandır okul olduğu için türkiyeye gelemiyordu okulu bitmiş
Türkiyeye kesin dönüş yapmıştı artık türkiyede kalacaktı
Funda:sürpizzzzz melek ablacım
Melek:aa funda fundam canım benim bu ne güzel sürpriz böyle hoşgeldin(sarılırlar)
Funda:hoş bulduk ablacım seni çok özlemişim sonunda okulum bitti geldim burdayım artık
Melek:gerçektenmi buradamısın artık çok sevindim bu duruma ışıkla bernada sevinecekler
Funda:evet abla burdayım artık onlarıda çok özledim nasıllar iyilermi
Melek:iyiler ışık evlendi daha yeni düğün için sana ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım
Funda:öylemi çok sevindim abla okulla ilgili sorunlarım oldu yer değişikliği yaptım bu yüzden
Olsa gerek ablacım sende evlenmişsin duydum eniştenin resmini gördüm gazetede çok yakışıklı çok yakışmışsınız ne iş yapıyor
Melek:evet canım evlendim istihbaratta görevi var tanıştırırım sizi senin varmı sevgilin falan
Funda:çok isterim ablacım yok ya ben böyle iyiyim keyfim yerinde anlayacan
Sohbetleri devam ederken meleğin yine midesi tutar tuvalete kendini zor atar fundada arkasından gider
Funda:ablacım iyimisin ne oldu
Melek:iyiyim canım iyiyim midem sabahtan beri böyle
Funda:abla hamilemisin yoksa
Melek:bilmiyorum canım ama galiba öyle günümde geçti çünkü
Funda:ayy çok sevindim teyzemi oluyorum şimdi
Melek:dur hemen sevinme emin olayım önce hadi ofise geçelim kızları arayalım gelsinler
Der ofise geçerler diğer tarafta polat ofistedir abdulle mematide yanındadır bir operasyona
Gideceklerdir hazırlanıyorlardır polatın dalgınlığı mematinin dikkatini çeker
Memati:usta iyimisin ne oldu
Abdulhey:evet abi dalgınsın biraz kötü bir şeymi var
Polat:yok bir şeyde melek sabah kötü uyandıda doktora gidecekti aklım onda kaldı
Memati:hayırdır usta nesi var yengenin
Polat:bilmiyorum ki midesi kötü sabah kendini banyoya zor attı anlamadım bende
Abdulhey:midesinimi üşüttü acaba arasana yengeyi abi böyle düşünene kadar
Polat:akşam söylerim dedi bu yüzden aramayayım diyorum abdulhey
Memati:sen bilirsin usta
Derken alper gelir yanlarına
Polat:gel alper ne oldu yeni haberler varmı adnanla ilgili
Alper:sanırım bu sefer adnana yaklaştık abi bu gece alırız onu
Polat:güzel banada haber ver bende gelecem alper diğer konu serdar konusu ne oldu
Alper:araştırdım abi hapisten çıktıktan sonra bir hafta boyunca sürekli cafeye gelmiş
Orasını öğrenemedim ama maddi bakımdan bayağı iyi olmuş sadece cafeyi değil istediği
Her yeri rahatlıkla alabilir usta
Polat:nereyi alırsa alsın beni ilgilendirmiyor cafeden uzak dursun yeter
Alper:sahibi yengeye devretmişti değilmi usta alması biraz zor olur daha doğrusu alamaz
Polat:inşallah alper meleği üzecek bir durumun olmasını istemiyorum cafeyi çok seviyor
Dedikten sonra alper ofisten ayrılır diğer tarafta melek kızları çağırmıştır ışıkla berna cafeye
Gelirler meleğin ofisine girerler
Melek:gelin kızlar bakın kim gelmiş
Işık:aa funda gelmiş hoş geldin canım
Berna:canım hoş geldin ne zaman geldin sen niye haber vermedin karşılardık seni(sarılırlar)
Funda:hoş bulduk sağol berna ablacım sürpriz yapmak istedim o yüzden sizleri çok özledim ya
Işık:bizde seni çok özlemişiz iyi ki geldin geri gidecekmisin peki
Melek:yok ışığım temelli gelmiş funda okul bitmiş anlacağınız hep burda
Berna:öylemi çok sevindim ya yine hep bir arada olacağız harika
Funda:evet sizlerle olmayı çok özlemişim ya ışık evlenmişsin canım tebrik ederim
Işık:sağol canım evet öyle oldu sende bir şey yokmu
Funda:yok melek ablamada söyledim ben hayatımdan memnunum valla
Berna:en iyisi canım sevgilinmi var derdin var vallahi
Gülüşürler aradan birkaç saat geçer akşam olur melek eve gelir polata yemek hazırlar yine
Midesi tutar masayı hazırlar yatak odasına çıkar uzanır aradan bir saat kadar daha geçer polat
Eve gelir masayı hazırlanmış olarak görür ama meleğin görmeyince yukarı yatak odasına çıkar
Melek uzanmış görünce yanına sokulur boynundan öper
Melek hafifçe çekir polat meleğin cekilmesine ragmen yinede yanina sokulur…
Melek:polatcim dur
Polat(operek):niye ne oldu
Melek(cekmeye calisir):canim yapma
Polat meleğin gömleğinin acmaya baslar,melek engellemeye çalıştı ama bosuna hic bir sey dinlemiyordu polat meleğin baska caresi yoktu ve polata teslim oldu polatin ceketinin cikarir opuserek gömleğinin düğmelerini acar polat yavas yavas meleğin göğsüne iner opmeye baslar ama meleğin midesi tutar polatı iterek banyoya kosar…
Polat o haliyle hemen meleğin pesinden gider…
Polat:meleğim iyimisin
Melek(yalan soyler):evet bugunku o pizzadan oldu
Polat:sana kac kere dedim dısarda oyle seyler yeme diye
Melek(yüzünü yikar):ama cok istedim ne yapayım
Polat:bir daha öyle seyler yeme hem sen doktora gidecektin ne oldu
Melek:tamam canim gidemedim ya yarın gidecem
Polat:pekala öyle olsun bakalım
Dedikten sonra melek biraz toparlandiktan sonra asagi yemek yemeye inerler
Melek:biliyormusun harika bir şey oldu uzun zamandır görmediğim kardeşim sevdiğim funda
Geldi yurtdışındaydı okuyordu okulu bitirip gelmiş
Polat:hımm öylemi ne okuyordu peki
Melek:gazetecilik ayrıca senaristlikte yapacak yarın ofistesin demi yanına geleceğiz seni çok merak ediyor tanışmak için can atıyor
Polat:evet ofiste olacağım canım tamam olur gelin tanışalım fundayla
Melek:süper çok sevinecek funda
Ertesi gün öğleden sonra melek fundayla sözleşip polatın yanına geleceklerdi funda cafeye
Geldi meleğin yanına
Melek:hoş geldin canım
Funda:hoş bulduk ablacım gidiyormuyuz eniştenin yanına
Melek:gidiyoruz tabii hadi çıkalım
Deyip cafeden ayrılıp ofise geldiler erhanla pusat karşıladılar funda pusatı görünce etkilenir ama belli etmez yanakları al al olur pusatı görünce
Erhan:hoş geldin yenge
Pusat:hoş geldin yenge
Melek:hoş bulduk polat içerde değilmi
Erhan:evet yenge içerde
Melek:tamam erhan sağol
Der ofise girerler polat ayağa kalkarak melekle fundayı karşılar melekle sarılırlar
Polat:hoş geldiniz hanımlar erhan pusatla üç çay gönder gülüm
Erhan:tamam abi hemen
Melek:hoş bulduk hayatım bahsettiğim arkadaşım funda fundacım polat
Funda:memnun oldum eniştecim nasılsınız(tokalaşırlar)
Polat:bende memnun oldum funda iyiyim sen nasılsın bakalım
Funda:bende iyiyim teşekkür ederim eniştecim
Polat:melek gazeteci olduğunu söyledi başladınmı işe
Funda:yok daha başlamadım yeni geldiğim daha bir başvuru yapmadım
Derken pusat çayları koyarken elini yakar sesler üzerine hepsi mutfağa gider
Polat:ne oluyor ya sesler ne
Erhan:abi pusat çay koyarken elini yatkıda
Melek:iyimisin pusat suya tuttunuzmu
Funda hemen yanına gider yardıma:siz iyimisiniz
Pusat:tamam tamam iyiyim teşekkür ederim
Melek:neyse fundacım cafeye gitmem lazım gidelimmi canım
Funda:tamam ablacım gidelim
Melek:hayatım biz çıkıyoruz görüşürüz
Polat:tamam canım görüşürüz
Funda:tekrar memnun oldum eniştecim sık sık görüşürüz artık
Polat:bende fundacım olur tabii görüşürz
Dedikten sonra ofisten ayrılırlar melekle funda cafeye gelir aradan birkaç saat geçmiştir melek yine doktora gitmez daha doğrusu gitmeyi unutur
Polat sabaha karşı eve gelmişti melek çok sevdiği pembe pijamalarıyla uyuyordur polat yanına gelip üstünü çıkarmadan meleğin yanına uzandı yeni uykuya dalmıştı ki melek yine mide bulantısıyla banyoya attı kendini aradan on dakika geçmesine rağmen melek banyodan çıkmamıştı polat banyo kapısına geldi kapıya tıkladı
Polat:melek canım iyimisin ses ver melek melek
Ses gelmeyince polat kapıyı açıp içeri girdiğinde melek yerdeydi hareketsizce yatıyordu
Polat:melek!!

Ablacim ne Bomba bir Bölüm Yazmissin...Senin de Isik Ablanin da Emegine saglik:)

ayy Sonunda Tanistim Ennistemle ya süüper:)
Pusat ahh Yazik nefretv ederim Caykoyarken yanmaktan bende bi kacc gün kolumu yaktim kötü bir iz kaldi:(

funda57 demiş ki:Ablacim ne Bomba bir Bölüm Yazmissin...Senin de Isik Ablanin da Emegine saglik:)

ayy Sonunda Tanistim Ennistemle ya süüper:)
Pusat ahh Yazik nefretv ederim Caykoyarken yanmaktan bende bi kacc gün kolumu yaktim kötü bir iz kaldi:(

çok teşekkür ederim beğenmene çok sevindim canım
iz kalacak kadar yanmamıştır canım üzülme

melek ablacim 7 Gün gecti yaa:(
Görünce sinir oluyorum vallahi

Enistemle simdiden iyi anlasmisiz masallah :)Umarim hep böyle oluruz.

funda57 demiş ki:melek ablacim 7 Gün gecti yaa:(
Görünce sinir oluyorum vallahi

Enistemle simdiden iyi anlasmisiz masallah :)Umarim hep böyle oluruz.

evet canım aynen öyle oldu inşallah hadi bakalım
aynen bir hafta bitti canım

26.bölüm
Polat meleği öylece yerde yatarken şok olmuştu ne yapacağını bilemedi önce sonra
Kendini toplayıp meleğin yanına geldi meleği kendine doğru çevirerek seslenmeye
Başladı ama melekte hiçbir kıpırdı yoktu
Polat:melek meleğim iyimisin aç gözlerini duyuyormusun beni melek melek
Polatın tüm seslenmelerine rağmen melek kendine gelmedi buda polatın iyice telaşlandırmıştı
Meleği kucağına aldığı gibi arabasına geldi son hızla hastaneye geldiler meleği hemen içeri
Aldılar polat beklerken yanına tuncay geldi
Tuncay:polat bey geçmiş olsun ne oldu melek hanıma
Polat:sağol tuncay bilmiyorum dünden beri bir mide bulantısı var bende anlamadım sabah karşı geldim eve banyoya girdi çıkmayınca bir girdim yerde yatıyordu
Tuncay:tamam efendim siz buyurun benim odamda bekleyin ben bir bakayım sizi durumdan
Haberdar ederim efendim
Polat:tamam tuncay sağol
Dedikten tuncay meleğin yanına gider polatta tuncayın ofisine giderken telefonu çalar arayan
Işıktır meleği aramıştır ulaşamayınca polatı arar
Polat:alo ışık telaş edecek bir şey yok ama meleği hastaneye getirdim bilmiyorum bende bekliyorum tamam canım görüşürüz
Deyip teli kapar odaya girer aradan iki saat geçer polat tuncayın odasından çıkarken tuncayla
Karşılaşır meleğin durumunu söylemeye geliyordur
Tuncay:bende yanınıza geliyordum efendim
Polat telaşlı:ne oldu melek nasıl neyi varmış tuncay
Tuncay:efendim korkulacak bir durum yok aksine güzel bir haberim var size
Polat:güzel habermi ne diyorsun tuncay açık konuşsana
Tuncay:efendim melek hanım hamile yani baba olacaksınız
Polat şaşkın:ne ne dedin sen tuncay
Tuncay:efendim baba olacaksınız dedim
Polat:bu bu doğrumu tuncay gerçektenmi
Tuncay:evet efendim bayılmasıda bu yüzden melek hanımın bünyesi zayıf olduğu için hamileliğin ilk zamanlarını kaldıramamış ama şimdi iyi merak etmeyin tebrik ederim
Polat:sağol tuncay görebilirmiyim peki
Tuncay:görebilirsiniz buyurun sizi odasına götüreyim
Polat tamam der odaya gelirler tuncay polatın yanından ayrılır polat odaya girer melek uyuyordur polat meleğin başucuna oturur alnından öper elini tutarken melek gözlerini açar
Melek:polat
Polat:meleğim beni çok korkuttun
Melek:iyiyim canım ne oldu bana en son banyoya girdiğimi hatırlıyorum
Polat:miden tutunca banyoya gittin çıkmayınca merak edip geldim bayılmışsın seni öyle
Görünce aklım çıktı birde sen ayılmayınca ne yapacağımı şaşırdım kucağıma aldığım gibi
Hastaneye getirdim canım
Melek muzurca:hastaneye kadar beni kucağındamı taşıdın yani inanmam
Polat:tabii ne sanıyorsun sen beni güçsüz birimiyim ben aşk olsun kocanı hiç tanımamışsın
Melek:ya tabii canım kocam dünyanın en güçlü adamı unutmuşum sağol hatırlattığın için
Polat güler:sen varya neyse bundan sonra kendine dikkat edeceksin artık sen içinde bir can
Taşıyorsun canım gerçi bunu biliyorsun ama
Melek:anlamıştım ama emin olup sana öyle söylemek istemiştim(elini karnına koyar)polat korkuyorum onu yine kaybetmeyiz demi
Polat:korkma canım kaybetmeyeceğiz bebeğimizi bu sefer kucağımıza alacağız
Derken kızlar odaya girer
Işık:abla ablacım iyimisin
Melek:iyiyim canım iyiyim sizin nerden haberiniz oldu
Polat:ışık seni aramış ulaşamayınca beni aradı canım ben söyledim
Berna:sana bir şey oldu diye çok korktuk ya iyisin demi
Melek:iyiyim dedim ya korkmayın artık
Işık:ne dedi doktor niye bayılmışsın ablacım
Melek:sıkı durun teyze oluyorsunuz canım hamileyim
Kızlar ikisi birden:nee teyzemi oluyoruz
Polat:evet kızlar doğru duydunuz teyze oluyorsunuz
Işık:çok sevindim ya tebrik ederim ablacım
Berna:bende ablacım bende tebrik ederim(ablalarını öperler)
Derken nefes nefese funda girer odaya:melek abla ablacım iyimisin ne oldu
Melek:iyiyim canım iyiyim dur sakin ol nefes nefese kalmışsın
Funda:ışıkla konuşunca nasıl geldiğimi bilemedim valla koştum geldim ee hamile olduğun içinmi bayılmışsın ablacım
Melek:evet canım
Işık:bir dakika ya sen nerden biliyorsun funda
Funda:dün cafeye geldimde melek abla benim yanımda kötü olmuştu ordan biliyorum
Berna:aşk olsun abla ya bize niye söylemiyorsun
Melek:alınma hemen emin olmak istemiştim sürpiz yaparım diye düşündüm ama
Işık:neyse affedildin ablacım
Gülüşürler akşam olunca melek hastaneden taburcu olur birkaç gün evde dinlenir cafeye gelir ama cafede sürpiz bekliyordur ebru ve melek cafenin mutfağında çalışıyorlardır o gün bayağı
Dolu olduğu için bernada gelmiştir o sırada kapıdan funda girer meleklerin yanına gelir melek
Hem sevinir hemde çok şaşırır
Melek:fundan canım senmi geldin ablacım hoş geldin(sarılırlar)
Funda:hoş bulduk ablacım yapacak bir şey yoktu e buradada acemiyim buraya geleyim dedim
Ebru gülümser içerden nefes nefese berna gelir
Berna:funda iyiki geldin canım pilim bitti valla ya
Funda ceketini ve çantasını çıkartıp bernaya yardıma koşar ebru ve melek gülümserler
Berna ve funda Bir Yandan Calisiyor bir yandan da sohbet Ediyorlardır
Berna:ne yaptım bakayım daha yenisin ya burda evin nasıl
Funda:ne yapayım oturdum öyle acemiyim burda daha evimmi iyi kirada oturuyorum bir ara
Gelin birlikte birşeyler yaparız
Berna:geliriz tabii gelmezmiyiz sende gel ama
Fundayla bernanın sohbeti devam ederken serdarın mutfağa melekle ebrunun yanına indiğini
Farketmezler ebru meleğe döner birşey diyecekken serdarı görür melek sinirli bir şekilde serdara bakıyordur
Melek:ebru sen çık canım
Ebru:saçmalama melek seni bu herifle yalnızmı bırakacağım
Melek:ebru sana çık dedim bana birşey yapamaz
Tartışmaları devam ederken bernayla funda bunları duyarlar berna polat ekibine mesaj atar
Berna onların yanında durur ve fundanın nereye kaybolduğuna şaşırır
Serdar:sana burayı alacam dedimmi alacam melek hanım
Melek:üff git işine be seninle uğraşamam artık
Ebru sinirli:gidermisin artık
Serdar Kahkaha atar:hala akılanmadınız dimi
Serdar belinden ani bir hareketle silah cikartir ve onlara dogrultur berna cok korkar...
Serdarin Arkasindaki Mervivenlerden yavas adimlarla elinde bir sopa ile inen fundayi görünce üçüde hem korkar hem sasirirlar...
Serdar:bana yaptiklarinin bedelini ödeyeceksin melek Alemdar
Funda tam serdar in arkasinda duruyordur dudagini ısırır ve ani bir harektle Serdar in Kafasina vurur serdar bayılır.
Berna cok kormustur:ahhhh öldümü?
Ebru serdarı dürter:yok ya ne ölmesi bayılmış bu
Berna Funda ya sarilir sevincle.
Melek:naptin sen ya sana bisey yapsaydi
Funda:ne yapacak melek abla ya
Merdivenlerden hızlı hareketlerle Polat memati Abdülhey cahit ve erhan inerler...
Memati:nerde o şerefsiz yenge
Erhan:bak yerde abi
Memati sasirir:ölmüşmü bu
Cahit:hayir abi ya bayılmış sadece
Polat meleğe sarılır:nasıl ne yaptınız serdara
Ebru:valla biz birşey yapmadık funda halletti
Erhan:anlasilan gec geldik
Melek muzurca:üzülme polatcım bak funda halletti
Polat güler meleğe dahada sıkı sarılır:memati kaldırın şunu yerden götürelim burdan
Memati:tamam usta
Melek:nereye ne yapacaksın ona
Polat:birşey yapmayacağım hayatım konuşacağım sadece merak etme sen
Dedikten sonra serdarıda alıp cafeden ayrılırlar serdarı ofise getirmişlerdir ayılmasını bekliyorlardır derken akşam olur nazife anne herkesi yemeğe davet eder herkes ordadır kızlar
Memati erhan cahit pusatı bile çağırmıştır kızlarla melek erken gelmiştir nazife anneye yardım için polatlar daha gelmemiştir yemekleri pişirmiş sohbet ediyorlardır
Nazife:e funda kızım alıştınmı buraya zormu buraları
Funda.alıştım nazife teyzem yok zor değil gerçi geceleri biraz zor oluyor ama
Melek:ne o yalnız yatmaktanmı karanlıktanmı korkuyorsun fundam
Fundan:yoo korkmuyorumda yeni geldim ya buraları bilmiyorum ya o yüzden geceleri korkuyorum işte ablacım
Melek:hiç korkma fundacım ne zaman istersen ara gelirim hatta bana gel polat nasılsa geç
Geliyor beraber uyuruz senle
Berna:tabii hatta bize gelsene canım bir süre beraber kalırız ne dersin ışığın odasını veririm
Işık:bendede kalabilirsin canım memati geceleri geç geliyor bana arkadaş olursun olmazmı
Funda:süper olur ışıkcım gelirim gelmezmiyim sağolun kızlar
Sohbetleri devam ederken diğer tarafta serdar ayılmıştır sandelyeye bağlıdır polat karşında oturuyordur serdar gözlerini açar polatı görür
Serdar:oo polat alemdar ben buraya nasıl geldim ya niye bağladınız beni
Polat sinirli:bir düşün bakalım niye olabilir serdar efendi
Serdar sırıtarak:doğru ya en son meleğin yanındayım biraz daha gelmeseydin onu bir daha
Göremeyecektin polat alemdar
Polat sinirlenir serdarın burnunun üstüne yumruğunu indirir
Polat:meleğin adını ağzına alma şerefsiz melektende o cafedende uzak duracaksın bir daha gittiğini görürsem yada duyarsam başını gövdenden ayırırım anladınmı beni
Serdar:hiçbirşey yapamazsın o cafeyi alacam bunu sende o karın olacak melekte görüceksiniz
Polat iyice sinirlenir serdarı duvara yapıştırarak:hele bir dene bakalım o cafeye yüz metre bile
Yaklaşırsan ve bunuda duyarsam bir sonraki sabahı göremezsin memati alın şunu güzel bir
Benzetin kimsenin yüzüne bakacak hali kalmasın ben gidiyorum dışarıda işim var annemlerde
Görüşürüz
Der ofisten ayrılır mematiler serdar bir güzel benzetirler aradan bir kaç geçer akşam olmuştur herkes nazife annelerde toplanmıştır kızlar memati cahit pusat erhan herkes ordadır masa kurulmuş yemekler yenmiştir çaylar eşliğinde sohbet ediyorlardır
Polat:valla aferim funda serdardan hiç korkmadınmı sen
Funda:yoo neyinden korkacakmışım birşey yapamazdı bana
Melek:valla ben silahı bana doğrultunca dedim bu iş burda bitti artık ama arkadan fundanın
Geldiğini görünce gözlerime inanamadım ya deli kız seni
Berna:bende diyorum bu kız nereye kayboldu elinde sopayla görünce çok şaşırdım ya
Işık gülerek:eğlenceyi kaçırmışım ya ona yanarım
Memati:valla ışık zaten sen olsan fundaya gerek kalmazdı canım
Pusat:siz yurtdışındaydınız galiba buraya niye geldiniz
Funda:okulum bitti işimi burda yapmak istedim bu yüzden geldim
Pusat:tek başınızamı kalıyorsunuz burda beğendinizmi burayı
Funda:evet tek başıma kalıyorum çok beğendim valla istanbul çok güzel bir yermiş
Pusat:her yeri gezebildinizmi peki
Funda:eh işte heryer olmasada gittiğim bir kaç yer oldu
Polat:fundanın gidemediği yerleride sen gezdirirsin artık pusat ne dersin
Pusat:olur funda hanım isterse neden olmasın gezdiririm tabii
Funda:sağolun pusat bey çok isterim ama once şu iş meselesini halletmek istiyorum
Polat:o kolay hallediriz canım merak etme sen
Sohbetlerine biraz daha devam ettikten sonra herkes evine gider ertesi gün olmuştur polat
Sabah erken evden ayrılmıştır melek kahvaltıya kızlar ışığı bernayı fundayı çağırmıştır masayı
Hazırlıyordur ama onu kötü bir sürpiz bekliyordur kapı çalar kızların geldiğini sanar kapıyı açar ilk başta görünümüzden tanıyamaz ama sesinden tanıyacaktır
Melek:sen

Elerine Saglik Güzel olmus Ablacim:)

funda57 demiş ki:Elerine Saglik Güzel olmus Ablacim:)

beğenmene çok sevindim canım

27.bölüm
Meleğin kapıyı açtığında karşısında gördüğü adam adnandı görünümünü değiştirmişti
Saçını boyamış bıyıklarını kesmiş gözlük takmıştı melek ilk başta tanımasada sesinden
Tanımıştı onu ve ona sinirle bakıyordu
Melek:sen..
Adnan:beni bu kadar çabuk tanıyacağını hiçbir tahmin etmezdim kızım
Melek:bana kızım deme hangi kılığa girersen gir tanırım seni yüzün sesin beynime öyle bir kazındı ki hangi kılıkta olursan ol tanırım
Adnan:vay sende böyle bir izlenim bıraktığımı bilmiyordum güzel kızım
Melek sinirli:sana bana kızım deme diyorum ne diye hapisten kaçtın ne istiyorsun benden
Bırak artık peşimi bırak
Adnan:benden kolay kurtulacağınımı sandın senin yüzünden özgürlüğümden oldum hatırlarsan yarım kalan bir hesabımız vardı şimdi onu kapatma zamanı melek hanım
(meleğin üstüne üstüne gelmeye başlar)
Melek:ne hesabı ne kapatması neden bahsediyorsunuz sen be
Adnan:hadi ne kasettiğimi gayet iyi anladın(meleğin üstüne gitmeye devam eder)
Melek:yo hayır yapamazsın bunu yaklaşma bana yaklaşma dedim sana
arka arka gitmeye başlamıştır
Adnan gülerek:sen öyle san cici kızım
Meleğe iyice yaklaşır melekse eline vazolardan birini alır adnana fırlatır ve yukarı yatak odasına kaçar elinde telefonu vardır kendini yatak odasına kilitler adnanda peşinden gelir kapıya dayanır tekmeleye başlamıştır bir yandanda meleğe seslenir
Adnan:kendini nereye kilitlersen kitle benden kurtuluşun yok duydunmu kurtuluşun yok
Melekse içerde korkudan titriyordu eli karnındadır telefonune eline alır hemen polatı arar
Melek:alo polat hemen eve gel adnan o burda yatak odasındayım çok korkuyorum çabuk gel ne olur çabuk tamam korkmam
Der teli kapar derken bu sırada kızlar eve gelir kapıyı aralıklı görürler
Işık:aa bu kapı niye açık kızlar
Berna:bilmem ablam nerde acaba ya
Derken içeri girerler kırık vazoyu görürlerken fundada gelir oda şaşkınlıkla eve girer
Funda:berna ışık ne oluyor burda ya
Işık:bilmiyoruz ki abla ablacım nerdesin yukardamısın
Aynı dakikalarda adnan son bir hamleyle odaya girer melek yine ondan kaçmaya başlar
Melek:yaklaşma bana uzak dur benden aşağılık herif uzak dur
Adnan kahkaha atarak meleğe yaklaşır kolundan tuttuğu gibi yatağa atacakken melek adnanı iter odadan çıkmak ister ama adnan meleği belinden yakalar kapıyı kilitler
Kızlar adnanı görürler ama adnan kapıyı çokta kilitlemiştir
melek adnanla mücadele eder ama başarılı olamaz adnan onu yatağa atar melek kaçmaya çalışsada başarılı olamaz adnan meleğin üstünü çıkarmaya öpmeye başlamıştır bile
Melek:hayır yapma yalvarırım yapma bırak beni ne olur bırak dedim sana bırakkkk
Adnan meleği duymuyordur bile derken bu sırada kızlar meleğin sesine yukarı çıkmışlardır kapıyı tekmeleye başlarlar o sırada polat memati abdulhey eve girerler hemen yukarı çıkar kızlar polatları görür ışık mematiye sarılır
Işık:polat abi ablam o içerde çıkmaya çalıştı ama adnan yakaladı onu kapıyıda kilitledi
Polat:tamam sakin olun geri çekilin kapıyı kıracam
Kızlar geri çekilir polat ayağıyla yaptığı tek hamlesiyle kapıyı kırar içeri girer adnanı görünce
Öfkelenmiştir ensesinden tuttuğu gibi meleğin üstünden alır kızlar meleğe sarılır polat adnanı
Vura vura odadan çıkartır melek çok korkmuştur titriyordur iç çeke çeke ağlıyordur berna meleğe sarılır
Berna:tamam ablacım sakin ol geçti ışık çabuk bir bardak su getir canım funda sende dolabtan bluz gibi şey getir ablamın üstünü değişterelim hadi çabuk
Funda dolaba doğru gider ışıkta su getirmeye iner polatsa adnana vurmaya devam ediyordur memati araya girer
Memati:usta tamam yeter öldüreceksin bırak
Polat:karışma memati gebertecem şerefsizi(vurmaya devam eder)
Memati:usta yeter dedim sen git yengeye bak sen gerisini biz hallederiz
Polat sonunda bırakır adnanı:pekala bununla işim bitmedi daha ofise götürün bunu sabaha kadar orda dursun yarın icabına bakacağım bunun
Memati tamam der adnanı yerden kaldırıp abdulheyle beraber arabaya koyarlar polat hemen
Meleğin yanına gelir melek kızların yardımıyla birazda olsa kendini toplamıştır midesi tutmuştur banyodadır polat odaya girer meleği göremez
Polat:kızlar melek nerde
Berna:midesi tuttu banyoda birazdan çıkar
Derken melek banyodan çıkar polat meleğin yanına gelirken kızlar odadan çıkar
Polat:meleğim iyimisin canım
melek başını evet anlamında sallar polatın yüzüne bakmıyordur polat eliyle meleğin yüzünü kaldırır polat meleği kendine çeker sıkı sıkı sarılır melek başını polatın gögsüne gömer hıçkırıklara boğulur iç çeke çeke ağlıyordur
Melek:polat
Polat:meleğim tamam geçti ağlama artık
Melek iç çeke çeke:kızları kahvaltıya çağırmıştım kapı çalınca onlar geldi sanıp açtım önce
Tanımadım ama konuşunca o olduğunu anladım bana senin yüzünden hapise girdim yarım
Kalan hesabımız vardı onu kapatmaya geldim dedi başta anlamadım ama üstüme üstüme gelince anladım kendimi yatak odasına attım kapıyı kitledim ama kırıp girdi odadan çıkmaya çalıştım yakaladı beni
Polat eliyle meleğin gözyaşlarını siler:şişşt tamam yeter anlatma bunları bilmek istemiyorum anlatıpta kendini daha fazla üzme bebeğimizi düşün ona bir şey olmasını istemezsin demi
Melek:hayır tabiî kide istemiyorum en çok onun için korktum zaten
Polat:o zaman bu konuyu kapatıyoruz ve sende yatıp uyuyorsun tamammı
Melek:tamam biraz uyusam iyi olur galiba gerçi uyuyabileceğimi sanmıyorum ama
Polat ayağa kalkar yatağa açar meleği yatağa doğru getiririr
Polat:hadi zorla kendini biraz uyursun canım(melek yatağa gelince birden geri çekilir)meleğim ne oldu
Melek:polat ben..ben burda yatmak istemiyorum
Polat anlar:pekala tamam burda yatma misafir odasına gidelim hadi
Melek tamam der misafir odasına giderler polat ordaki yatağa hazırlar melek uzanır polat
Üstünü örter polat melek uyuyana kadar yanında kalır melek zorda olsa uykuya dalar polat odadan çıkar aşağıya iner mematiler gelmiştir polat yanlarına gelir
Işık:polat abi
Polat:yatak odasında yatmak istemedi misafir odasında uyuyor canım iyi merak etmeyin
Işık:canım ablam benim yapma bırak deyişi çığlıkları hala kulaklarımda aşağılık herif
Memati ışığa sarılır:hayatım yapma böyle yenge iyi dahada iyi olacak korkma o herif bir daha
Yaklaşamaz zaten yaklaşacak halide kalmadı ya
Polat:memati haklı ışık ne yaptınız memati ofisemi götürdünüz
Memati:evet usta ofiste sorgu odasında
Funda:ne yapacaksınız ona ne düşünüyorsunuz
Berna:gebersin gebersinde ablamda bizde kurtulalım ondan
Polat:ona öyle kolay ölüm yok berna meleğe yaşattıklarının bin katını oda çekecek
Konuşmaları biraz daha devam eder aradan iki saat geçer akşam olmuştur memati ışığı ve kızlarıda alır polatın evinden ayrılırlar polatsa meleğin yanına gelir melek uyanmamıştır başucuna oturur saçlarını okşar onu izler derken melek uyanır
Polat:canım
Melek:canım saat kaç ne zamandır uyuyorum ben
Polat:iki saat oldu canım nasıl uyumak iyi geldimi biraz
Melek yerinden doğrulur başını polatın gögsüne koyar polat meleğin saçlarını okşamaya başlar
Melek::evet iyi geldi zor uyudum ama iyi geldi canım polat adnana ne yaptın nerde şimdi
Polat:bu sorunun cevabı önemlimi senin için cevabı vermesem olmazmı canım
Melek:hayır önemli değil ama
Polat:o zaman konu kapanmıştır hayatım
Melek polatın elini alır karnına koyar:biliyormusun bebeğimizin cinsiyetini merak ediyorum sence kızmı olacak erkekmi
Polat:bilmem sağlıklı olsunda benim kız olmuş erkek olmuş fark etmez canım
Melek:gerçektenmi benim içinde sağlıklı olması önemli ama bence oğlumuz olacak hissediyorum bunu
Polat:öylemi peki hislerin ne kadar kuvvetli canım
Melek:evet çok hemde peki isimleri ne olacak kız olursa erkek olursa
Polat:bilmem hiç düşünmedim önce bir cinsiyetini öğrenelim düşünürüz
Melek:erkek olursa benim aklımda bir isim var poyraz nasıl polat ismine benzesin istiyorum
Polat:poyraz mı hımm çok güzel olabilir canım
Melek:kız olursada sen düşün artık aklıma bir şey gelmiyor ama istersen elif koyabiliriz
Polat şaşkın:elifmi
Melek:evet elif
Polat:bu senin için sorun olmazmı canım elifi kim olduğunu biliyorsun artık
Melek:hayır olmaz elifin anlamı çok güzel ilk ve tek demek elif ismini seviyorum
Polat:pekala sen nasıl istersen öyle olsun canım bu isim işini sana bırakıyorum
Melek:tamam o zaman karar verildi kız olursa elif erkek olursa poyraz olacak polat senden bir söz istiyorum
Polat:ne sözümüymüş o
Melek:hani işinden dolayı bazı zamanlarda yanımda olmuyorsun ya bu dönem içinde her zaman yanımda olmanı istiyorum cinsiyetini öğrenirken ilk kalp atışını duyduğumuzda ve önemlisi doğum anında yanımda olmanı elimi tutmanı istiyorum tamammı
Polat meleğin gözlerinin içine bakarak:tutulması zor bir söz olacak ama tutmaya çalışacağım hayatım bende çok istiyorum yanında olmayı
Melek polata sıkı sıkı sarılır aradan birkaç gün geçmiştir her şey yolundadır polat adnanın
İcabına bakmıştır kimse adnanı hayattamı değilmi bilmez bu arada pusat fundaya verdiği
Sözü tutar fundayı gezemeye götürmek için cafeye gelir fundayı almak için melek karşılar
Melek:oo pusat hoş geldin canım nasılsın
Pusat:hoş bulduk yenge iyiyim sen nasılsın
Melek:iyiyim canım ne olsun fundayı almaya geldin galiba
Pusat:evet istanbulu gezdirmek için sözüm vardı biliyorsun ya yenge
Melek:biliyorum tabii(funda gelir)fundada geldi işte
Funda:hoş geldiniz pusat bey
Pusat:hoş buldukda bey kelimesini aradan kaldırsak sadece pusat de olurmu
Funda:pekala pusat gidelimmi artık
Pusat:tamam gidelim hadi
Funda meleğe döner:görüşürüz ablacım
Melek görüşürüz der pusatla funda cafeden çıkıp arabaya binerler
Pusat:ee önce nereye gitmek istersin bakalım
Funda:bilmem sen daha iyi bilirsin nereden başlayalım gezmeye
Pusat biraz düşünür:pekala gidiyoruz o zaman
Dedikten sonra cafenin önünden ayrılırlar pusat fundaya hayatının en güzel gününü geçirtir
Fundaya göstermediği yer mekan kalmaz funda için inanılmaz bir gün olur dinlemek için bir
Cafeye otururlar
Funda gülümsereyek:çok teşekkür ederim yoruldum ama hayatımın en güzel günüydü pusat
Pusat:rica ederim ne demek funda senin gibi güzel bir bayanı gezdirmek benim için zevkti
Funda:güzelmi benmi hadi ordan ben güzel falan değilim allah bilir bunu söylediğin ilk kız ben değilimdir bugüne kadar kaç kıza söylemişsindir
Pusat:yoo kimseye söylemedim inanmazın belki ama bugüne kadar kız arkadaşım yani sevgilim olmadı
Funda:doğru söyledin inanmam valla gerçektenmi
Pusat:gerçekten öyle yurtdışındaykende buradaykende hiç kız arkadaşım olmadı neyse iş konusunda ne yaptın bulabildinmi istediğin gibi bir iş
Funda:polat eniştem ayarlayacaktı ama yaşananları biliyorsun işte yarın ofise gel konuşalım dedi eniştecim kalkalımmı artık eve gidip dinlenmek istiyorum biraz
Pusat:tamam olur kalkalım
Der hesabı ister pusat cafeden ayrılırlar pusat arabayı cafenin karşısında olan otoparka park etmiştir pusat hesabı öderken funda arabanın yanına gitmek ister karşıya geçerken funda hızla gelen arabayı fark etmez yola çıkarken pusat arabayı görür pusat koşarak gelir
Pusat:fundaaa dikkat et
Diyerek fundayı tutar yuvarlanarak yol kenarına düşerler pusat yerdedir funda pusatın üstünde göz göze gelirler bakışırlar bu bakış masum ve güzel bir aşkın başlangıcı olur

Ellerine Emegine saglik Ablacim cok güzel olmus:)

O Adnan da ölsün artik yeter ya-,-

funda57 demiş ki:Ellerine Emegine saglik Ablacim cok güzel olmus:)

O Adnan da ölsün artik yeter ya-,-

beğenmene çok sevindim canım
adnanmı polat halletmiştir onu çıkmaz bir daha
ortaya

28.bölüm
Adnan olayının üstünden bir hafta geçmişti melek hamileliğinin üçünü ayını doldurmuş dördüncü ayına girmişti mide bulantılarından kurtulmuştu artık en çokda buna seviniyordu
ve öğleden sonra randevusu vardı bebeğin cinsiyeti belli olacaktı o sabah polatla kahvaltı yapıyorlardı melek çayları koyup masaya oturdu
Melek:polat
Polat:efendim hayatım
Melek:bugün doktora gidecem bebeğin cinsiyetini öğrenmek için yanımda olacaksın demi
Polat:evet canım randevu saat kaçtaydı
Melek:öğleden sonra iki buçukta cafeye gelip beni alırmısın beraber gidelim
Polat:çok isterdim ama önemli bir işim var orda buluşsak olmazmı hayatım
Melek:olur ama geliceksin sözmü
Polat:söz veriyorum yanında olucam hayatım
Melek eliyle karnını okşayarak:polat biliyormusun çok heyecanlıyım hissettiğim gibi oğlumuzmu olacak acaba
Polat fıstık alır:meleğim sen niye bur kadar erkek çocuğuna taktın belkide kız olacak
Melek:bilmem sadece hissediyorum dediğim gibi benim hisselim çok kuvvetlidir
Polat ayağa kalkar:tamam canım sağlıklı olsunda inşallah ben çıkıyorum şimdi görüşürüz hayatım
Melek:görüşürüz canım
Dedikten sonra polat evden ayrılır melekte hazırlanıp cafeye gider diğer tarafta ışıkla memati
Evledikten sonra ilk kavgalarını yapacaklardır ışığın okulda son senesidir staj yapması gerekiyordu avukat nizamettin gönençin yanında çalışacaktır buda mematinin hoşuna gitmez
Çünkü nizamettin hakkında hiç de iyi şeyler duymamıştır
Memati:hayatım senin staj bugünmü başlıyor hangi avukatın yanında olacak stajın
Işık:evet canım bugün başlıyor avukat nizamettin gönençin yanında başlıyorum
Memati:kim dedin kim bir daha söyle ışık
Işık:nizamettin gönenç dedim tanıyormusun canım
Memati:evet tanıyorum ve sen o adamın yanında stajını yapamazsın ışık
Işık:nedenmiş o
Memati:çünkü o herif tekin biri değil gizli işler peşinde canım
Işık:banane onun gizli işlerinden ya ben stajımı yapar ayrılırım yanından
Memati:hayatım sanane olurmu o herif çok tehlikeli ben sana başka avukatın yanında staj yapmanı sağlarım
Işık:nasıl olacakmış o ben burayı zor buldumda sen ne dersen de memati ben stjaımı nizamettin beyin yanında yapıcam
Memati sinirlenir:ışıkkk beni sinirlendirme o herifin yanında stajını yapmayacaksın
Işık:hayır efendim yapıcam beni sen dahil kimse engelleyemez anladınmı beni
Memati elini kaldırır:ışıkkkkkk
Işık:ne o vuracakmısın vur ne duruyorsun vursana
Memati bir şey demez kapıyı vurup çıkar ışık arkasından sinirle bakar diğer tarafta ise
Funda polat sayesinde istediği işi bulmuştur artık hem gazetecilik yapacak hemde senaristlik bu arada pusatada iyiden iyiye aşık olmuştur karşılıksız olduğunu düşünmektedir ama pusatla
Buluşunca aksini öğrenecektir pusat sürpriz yapıp gazeteye fundayı görmeye gelir funda
Müdürün odasından çıkarken pusatla karşılaşır
Funda:aa pusat bu ne güzel sürpriz böyle ne işin var burda
Pusat:ne işim olacak seni görmeye geldim funda
Funda:beni görmeyemi(yanakları kızarmıştır)
Pusat:evet seni görmeye bakıyorumda yine yanaklar kızardı küçük hanım
Funda eliyle yanağını tutar:öylemi hiç farkında değilim valla
Pusat:öyle küçük hanım neyse önemli bir işin yoksa seni öğle yemeğine götürmek istiyorum
Funda:olur bende öğle yemeğine dışarı çıkacaktım zaten bekle çantamı alıp geliyorum
Der çantasını alır gazeteden ayrılırlar güzel ve şık bir restoranta gelirler siparişlerini verirler
Bir süre konuşmazlar pusat öylece durmuş fundayı izliyordur sessizliği funda bozar
Funda:daha ne kadar izlenecem acaba
Pusat:karşımda öyle bir güzellik var ki sonsuza dek izleyebilirim valla
Funda:ikide bir güzel deme ya nerem güzel benim allah aşkına
Pusat:nerenmi güzel sen hiç aynaya bakmıyormusun kara gözler kara kaşlar
Fındık gibi burun al al olan elma yanaklar başka kimde var
Funda:pusat açık konuşsana benimle niye bu kadar ilgileniyorsun benim özelliğim ne
Pusat fundanın elini tutar:tamam pekala bak biliyorum tanışalı çok olmadı ama sana karşı farklı duygular besliyorum funda anlıyorsun demi beni
Funda:farklı duygular derken ne yani bana aşıkmısın
Pusat:evet niye şaşırdın ki bu kadar
Funda:ben ben ne diyeceğimi bilmiyorum pusat biraz zamana ihtiyacımız yokmu sence
Pusat:bence yok ben duygularımdan eminim funda sana aşığım
Funda:bak pusat dediğin gibi tanışalı çok olmadı ben bende sana aşığım ama senden
Zaman istiyorum seni iyice tanımak istiyorum olurmu anlıyorsun beni demi
Pusat:anlıyorum seni pekala tamam her şeyi zamana bırakmak en iyisi olacak anlaşılan
Birbirlerine gülümseyerek bakarlar diğer tarafta melek cafededir randevu saati yaklaşmıştır
Polatı arar ama ulaşamaz sinirlenmiştir ebru gelir yanına
Ebru:melek canım ne oldu niye sinirlisin sen
Melek:polata sinirlendim bugün yanımda olmasını isterken beyefendi telefonu açmıyor ya
Ebru:sakin ol ya önemli bir işi var herhalde yoksa niye açmasın ki
Melek:evet önemli bir işinin olduğunu söylemişti ama yanımda olmasını çok istiyorum ya
Ebru:canım söz verdiyse mutlaka yanında olur boşuna canını sıkma olurmu
Melek:inşallah canım ya neyse ben çıkıyorum randevu saatim yaklaştı görüşürüz
Ebru:tamam canım görüşürüz cinsiyeti öğrendiğinizde beni ara olurmu merak ederim
Melek:merak etme ararım canım
Der cafeden ayrılır hastaneye gelir aynı saatlerde polat operasyonun hazırlığındadır ulubeyin
Mekanını basacaktır tek korkusu vardır meleğe verdiği sözü tutamamaktır polatın düşünceli
Hali mematinin dikkatini çeker
Memati:usta sen iyimisin neyin var
Polat:bugün bebeğin cinsiyeti belli olacak memati meleğe söz verdim yanında olucam dedim
Abdulhey:abi bunun neyine sıkılıyorsun ki operasyondan sonra yanına gidersin yengenin
Polat:öylede abdulhey operasyon uzun sürebilir bu sözü tutamazsam melek çok üzülür
Memati:korkma usta yengenin yanında olman için elimizden geleni yapacaz senin derdin
Çözülür de usta benimki nasıl çözülür bilmem
Polat:senin derdin ne memati
Memati:ışık staja başlayacak kimin yanında biliyormusun nizamettinin yanında
Abdulhey:nizamettinmi abi o adamı nerden bulmuş karanlık işlerinin adamıdır o
Polat:abdulhey haklı nizamettin yanında staj yapamaz ışık memati konuştunmu ne diyor
Memati:konuşmazmıyım usta sabah tartıştık bu yüzden tutturdu onun yanında stajımı yapıcam diye
Polat:sıkma canını memati şu operasyon bitsin ben ışıkla konuşurum neyse hazırsanız çıkalım
Memati hazırır der ofisten ayrılırlar aynı saatlerde melek hastanededir tuncay karşılar onu
Tuncay:hoş geldiniz melek hanım nasılsın
Melek:hoşbulduk tuncay bey iyiyim siz nasılsınız
Tuncay:iyiyim efendim sağolun bugün bebeğinin cinsiyetinin öğreneceksiniz heyecan dorukta olmalı öyle değilmi melek hanım
Melek:evet aynen öyle çok heyecanlıyım tuncay bey
Tuncay:anladım randevu saatinize daha var buyurun benim odamda bekleyin
Melek tamam der tuncayın ofisine geçer polatı bir kez daha arar ama yine ulaşamaz beklemeye koyulur aradan bir saat geçer ama polattan hala haber yoktur meleğin randevu
Saati gelmiştir tuncay bey gelir yanına
Tuncay:melek hanım randevunuz saati geldi buyurun doktorunuzun yanına gidelim
Melek:tamam geliyorum tuncay bey sağolun
Sinirli bir şekilde yerinden kalkar odadan çıkarlar doktorun odasına girer önce tahliler
Yapılır sonra bebeğin cinsiyetini öğrenmek için ultrasyona bakılacaktır melek cihazın
Yanında olan sedyeye uzanır karnını açar doktor jeli sürerek bakmaya başlar
Doktor:evet melek hanım bebeğiniz gayet sağlıklı görünüyor kendinize çok iyi bakmışsınız
Melek:öylemi çok sevindim yediğime içtiğime çok dikkat ettim verdiğiniz ilaçlarıda düzenli kullandım peki bebeğimin cinsiyeti nedir kızmı erkekmi
Doktor:siz en çok erkek çocuk istiyordunuz ya bu gerçekleşek melek hanım
Melek:gerçektenmi oğlumu olacak yani
Doktor:evet melek hanım bir oğlunuz olacak
Melek:biliyordum baştan beri bunu hissetmiştim zaten
Melek mutlulukla yerinde kalkar doktorun odasından çıkar polatı aramak ister ama vazgeçer
Hastaneden ayrılırken polat gelir hastaneye tuncayla karşılaşır
Tuncay:polat bey melek hanım az önce ayrıldı hastaneden
Polat:allah kahretsin yetişemedim neyse tuncay sağol
Der hastaneden ayrılıp eve gelmek için yola çıkar melekse sinirlendiği ve üzüldüğü için cafeye gitmez yolda ebruyu arıyarak eve gelir sinirle yatak odasına çıkar üstünü değiştirir aşağı inip mutfağa girmiş bir bardak meyve suyu alır salona geçer otururken polat eve gelir
Polat meleğin salonda oturduğunu görünce anahtarını bırakıp meleğin yanına gelip oturur
Ama melek yerinden kalkarken polat onu durdurur
Polat:canım çok özür dilerim
Melek sinirli bir bakış atar polatın yanında ayrılır polat seslenir ama duymamazlıktan gelir polat arkasından gider melek yatak odasına gitmiştir melek polatı görünce ordanda çıkarken polat önüne geçer meleğin çıkmasını engeller
Polat:meleğim dururmusun artık lütfen konuşabilirmiyiz
Melek sert bir bakış atar:çekil önümden senle konuşmak istemiyorum(polatı iter)
Polat çekilmez:çekilmiyorum konuşacağız beni dinleyeceksin
Melek polatı yine iter:sana çekil dedim seni dinlemek istemiyorum anlamıyormusun
Polat:hayır anlamıyorum sana beni dinle diyorum dinlemek bu kadar zormu senin için
Melek iyice sinirlenmiştir:neyi dinleyecem ya neyi söz verdin yanında olucam dedin sen verdiğin sözünü böylemi tutuyorsun hadi gelmiyorsun telefonunu niye açmıyorsun bin kere aradım seni ya bin kere
Polat:açmadım çünkü operasyonun tam ortasında çatışma halindeydik açmak istemedimki silah sesini duyup korkmanı istemedim anlıyorsun beni demi
Melek:açmadığında korkmadım sanki
Polat sinirlenmemeye çalışır:canım niye böyle yapıyorsun yanında olmayı istemediğimimi zannediyorsun sen
Melek sinirli:evet istemiyorsun istesen yanımda olurdun
Polat sonunda sinirlenir sesini yükseltir:madem istemiyorum senle niye evlendim niye karım oldun niye karnında bebeğimizi taşıyorsun o zaman söylermisin bana bunu
Meleğin gözleri dolar:ne o benimle evlendiğine pişmanmı oldun yoksa beni sevdiğini bana aşık olduğun için evlendiğini sanıyordum
Polat sinirli:ya ben pişman oldummu diyorum allah allah
Polat fena sinirlenmiştir sakinleşmek için evden dışarı çıkar melek daha fazla dayanamaz ağlamaya başlar polatsa dışarıda bir tur atar gece yarısı olmuştur eve gelir yukarı meleğin yanına çıkar melek polatın geldiğini camdan görmüştür yatağa girer uyuyor numarası yapar polat ceketini çıkartıp meleğin yanına sokulur belinden sarılıp kendine doğru çekip iyice sarılır saçlarını okşar
Polat:senle evlendiğime pişman olurmuyum hiç sen benim hayatımın anlamısın aldığım
Nefessin içtiğim suysun sen olmasan nefes alamam susuz kalırım kokunu içime çekmeden
Değil bir gün dakika bile geçiremem
Melek bu sözler üzerine polata doğru döner polata iyice sokulur bakışırlar bir süre birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardır
Melek:sende benim içi öylesin bitanem bu hamilelik beni başka bir insan yaptı sanki seninle öyle konuşmak istememiştim özür dilerim ben sadece bu hassas dönemi yanlız geçirmek istemedim sadece yanımda ol istedim anlıyorsun demi
Polat:anlıyorum anlamazmıyım hiç bende yanında olmak istiyorum ama işimi biliyorsun işte
Buna izin vermiyor
Melek:peki bundan sonra işin izin verecekmi yanımda olmana
Polat:vermese bile ne olursa olsun yanında olmaya çalışacağım ama bu böyle doğuma kadar devam edecekmi ya
Melek:maalesef hayatım oğlumuzu kucağımıza alana kadar bu halime katlanmak zorundasın
Polat şaşkın:oğlumuzmu bizim bizim oğlumuzmu olacak
Melek:evet oğlumuz olacak canım
Polat meleğe sıkı sıkı sarılır uykuya dalarlar

29.bölüm
Polatla tartışıp barıştığımız gecenin sabahıydı yine kollarında uyanacağımı sanarken
Gözümü açtığımda yanımda yoktu bu adamın işinden nefret ediyorum ya ona kızarak
Ve söylenerek yerimden kalktım karnıma dokundum feci acıkmıştım tam yerimden
Kalkmıştım ki başucumda duran lambanın yanında küçük bir kağıt gördüm elime aldım
Polat yazmış”meleğim uyanırken yanında olmayı çok istiyordum ama acil bir işim çıktı bu yüzden gitmek zorundaydım kahvaltıyı hazırladım afiyet olsun işim bitince aracağım seni oğlumuza iyi bak polat”notu okuyunca gülümsedim tüm kızgınlığım gitti o an sonra
Saçlarımı at kuyruğu bağladım aşağıya indim inanmamıştım ama gerçekten hazırlamış kendime çay koyacaktım ki kapı çaldı kapıyı açtım kızkardeşim ışıktı morali bozuktu ama bana belli etmemeye çalışıyordu
Ablacım günaydın bu ne bir hoş sürpiz hoş geldin ışık gözlerin kızarmış ağladınmı sen
Dedim sesi titreyerek
Işık:ablacım günaydın yok ne ağlaması iyiyim ben sana kahvaltıya geldim
iyi yapmışsın gelsene dedim içeri aldım masayı görünce
Işık:oo masaya bak ablacım hangi ara kalktın da bu güzel masayı hazırladın böyle
Ben hazırlamadım canım ben uyurken polat hazırlamış hadi otur bakalım dedim
Işığı karşıma oturttum ikimizede çay koydum bende karşısındaki yerimi aldım
Işık:enişteme bak sen ya ne güzel masa hazırlamış keşke mematide bana hazırlasa
Ama onda böyle ince düşünce ne gezer o anca hödüklüğü bilir deyince şaşırdım
O nasıl laf ablacım kocaya hödük denmez hem senin moralin bozuk benden kaçmaz
Anlat bakalım neler oldu memati ile aranızda
Işık:şey ablacım memati ile kavga ettik stajım yüzünden
Neden ama ne oldu ki
Işık:yanında staja başlayacağım avukat tekin biri değilmiş tehlikeli bir adammış yanında staj
Yapamazsın dedi bende yaparım dedim tartıştık
Ablacım memati böyle bir şey dediyse bir bildiği vardır niye hemen yapacağını söyledin ki
Hem kimmiş bu avukat adı ne
Işık:nizamettin gönenç
Işık nizamettin gönenç deyince şok olmuştum yıllar önceydi cafeye girmeden 3 ay öncesiydi
İş ararken nizamettin denen bu adamın yanında iş bulmuştum önceleri iyiydi bende gözü varmış bir gün işim uzun sürmüştü dosyalarını düzenliyordum ofiste bir ben kalmıştım yanıma geldi kafamı kaldırdım beni izliyordu ayağa kalktım
Nizamettin:kolay gelsin otur kalkma işin çokmu daha
Ben:sağolun efendim az kaldı birazdan biter herhalde siz bir şeymi istemiştiniz
Nizamettin:yoo öylesine sordum çok güzelsin biliyormusun
Ben:şey efendim ne diyorsunuz nerden çıktı şimdi bu
Nizamettin:güzellik nerden çıkacak canım doğuştan olur sende doğuştan var bu güzellik
Sinirlenmeye başlamıştım”saçmaladığınızın farkındamısınız acaba ne demek istiyorsunuz siz
Nizamettin:ne demek istediğimi anladın anlamamazlıktan gelme
Şok olmuştum ne diyeceğimi bilmiyordum üstüme doğru gelmeye başladı ondan kaçıyordum
Belime sarılıp masaya yatırdı öpmeye üstüme çıkarmaya başladı sürekli yapma bırak beni diyordum sonunda elime bir şey geçti bacağına batırdım kanıyordu kaçtım ordan sonra duydum ki sakat kalmış topallıyormuş ışığın sesiyle kendime geldim
Işık:abla ablacım ne oldu iyimisin daldın gittin
Melek:iyi..iyiyim bak ışık o herifin yanında satjını yapmayacaksın duydunmu beni yapmayacaksın
Işık:abla tamam tamamda neden tanıyormusun nizamettin beyi
Melek:evet tanıyorum cafeden önce bir avukatın yanında çalışmıştım taciz etmişti beni bu o avukat nerden buldun ışık bu adamı nerden
Işık:ama bu nasıl olur şey birkaç yere başvuru yapmıştım o beni çağırmıştı
Melek:tamam anladım dediğim gibi çalışmayacaksın o adamın yanında
Dedim kahvaltımıza devam edip evden çıktık ışığı okula bıraktım cafeye geldim bu duruma
Çok kızmıştım duramadım cafeden ayrılıp nizametinin ofisine gittim o herife iki çift laf
Etmeden içim rahat etmeyecekti sekreterinin yanına geldim
Melek:nizamettin gönenç ofisindemi görüşmek istiyorum onunla
Sekreter:evet randevunuz varmıydı hanımefendin
Melek:randevuya gerek yok o beni çok iyi tanıyor zaten
Dedim ofisine daldım
Sekreter:efendim engel olmaya çalıştım ama
Nizamettin:tamam sen çık elacım(sekreter odadan çıkmıştı)hoş geldin seni hangi rüzgar attı
Melekcim bunca yıl sonra
Çok sinirliydim hemen lafa girdim
Melek:bana bak adi ne herif ne yapmaya çalışıyorsun sen kızkardeşimi neden yanına almak istedin uzak dur ailemden anladınmı beni uzak dur
Nizamettin:uzak durmazsam ne yapacaksın melek hanım bacağımı sakat bırakmanın hesabını
Vereceksin bunu yanına koyacağımı düşünmedin demi
Melek:hak etmiştin bunu duydunmu hak etmiştin pişman değilim aynı şeyi tekrar yapacağıma
Emin olabilirsin bu yüzden bendende kızkardeşimdende uzak duracaksın yoksa bu sefer seni
Yaşatmam duydunmu beni yaşatmam
Nizamettin:görecez polat alemdarın karısıyım diye kendine güvenme melek hanım
Melek:polatı bu işe karıştırma adi herif son kez söylüyorum kızkardeşimdende bendende
Uzak dur duydunmu uzak dur
Dedim ofisten sinirle çıktım tekrar cafeye geldim ofisime kendimi attım ağlamamak için kendimi zor tutuyordum titriyordum sinirden polatın sesini duymak istedim aradım
Melek:alo hayatım nasılsın ne yapıyorsun
Polat:iyiyim meleğim ofisteyim mematilerle oturuyorum birazdan çıkacam sen ne yapıyorsun
Melek:cafedeyim bende özledim sesini duymak istedim
Polat:demek özledin bende seni özledim meleğimde sen iyimisin bir şeymi oldu
Melek:yoo ne olsun hayatım dedim ya sabahta görmedim özledim sesini duyayım dedim
İyiyim ben aklın bende kalmasın
Polat:peki öyle olsun bakalım işim erken biterse cafeye gelirim eve beraber geçeriz olurmu
Melek:olur hayatım olmazmı hiç polat seni çok seviyorum
Polat:bende meleğim dikkat et kendini yorma olurmu
Melek:tamam merak etme sen görüşürüz hayatım
dedim telefonu kapattım
Memati:usta hayırdır yenge ne dedi bu saatte seni aramazdıda o yüzden sordum
Polat:bilmiyorum memati özledim sesini duymak istedim dedi ama galiba bir şey olmuş
Abdulhey:ne olacak ki abi hamile ya yenge hassas bir zamanda o yüzdendir
Polat:biliyorum abdulhey ama sesi titriyordu sanki ağlamamak için tutuyordu kendini
Olmuş bir şey ama şu işi bitirelim yanına gidip konuşacağım
Memati:ne olabilir ki usta
Polat:bilmiyorum memati ama meleği tanırım sesi kötüydü neyse hadi çıkalım
Memati:tamam usta sen yinede canını sıkma belki abdulun dediği gibidir
Polat:sağolasın memati
Dedikten ofisten ayrıldılar bense hala ofisimdeydim ebru geldi yanıma ben çıkmayınca
Merak etmiş neler oldu diye
Ebru:canım iyimisin ne oldu bir geldin gittin hayırdır kötü bir şeymi oldu yoksa
Melek:yok bir şey canım iyiyim biraz başım ağrıyorda dinleyeyim dedim eczaneye kadar
Gitmiştim ağrı kesici almak için
Ebru:eminmisin kötü görüyorsunuz
Melek:evet canım iyiyim merak etme hadi biraz cafeyle ilgilenelim dolumuyuz yine bugün
Ebru:evet doluyuz valla nasıl yetişecez bilmiyorum ya
Melek:yetişiriz yetişiriz merak etme sen
Dedim ayağa kalkarak ebruyla odadan çıktım ki funda gelmişti yanıma
Funda:ablacım
Melek:canım hoş geldin nasılsın bakalım
Funda:iyiyim ablacım işim erken bitti yanına geleyim dedim
Melek:iyi yapmışsın ablacım
Dedim fundayla konuşmaya devam ettik aradan birkaç saat geçmişti akşam olmuştu artık ışık eve gelmiş mematiyi bekliyordu sabahki konuştuklarımızı anlatacaktı derken memati eve
Geldi salona girdi ışıkla konuşmak istiyordu gönlünü almak için kalbini kırmıştı çünkü ışık
Salonda tv izliyordu yanına oturdu
Memati:hayatım sabah ki durum için özür dilerim sana öyle davranmamalıydım
Işık:özür dileme memati ben o adamın yanında stajımı yapmayacağım çünkü
Memati:neden ne oldu ki yaparım diyordun
Işık:o nizamettinin aslında kim olduğunu öğrenmeden önceydi
Memati:nasıl yani ışık açık konuşsana benimle
Işık:bak ablam cafeden önce bir avukatın yanında çalışmıştı o avukatta ablamı taciz etmişti
İşten ayrılmak zorunda kalmıştı bugün ablamdan öğrendim ki o avukat nizamettinmiş
Memati şaşkın:ne ama bu nasıl olur şerefsize bak o zaman yenge ustayı bu yüzdenmi aradı
Işık:ablam polat abiyimi aradı ne dedi peki
Memati:özledim sesini duymak istedim demiş ama usta yengenin sesi kötüydü titriyordu dedi
Işık:ablam nizamettin adını duymak onu kötü etkiledi tabii
Memati ayağa kalktı:neyse canım ışık ben diyorum ki yatak odamıza gidelim ne dersin
Işıkta ayağa kalktı gülümseyerek:ama ben seni daha affetmedim beyefendi
Memati ışığı kucağına aldı:demek affetmedin ben affettirmesini bilirim küçük hanım
Dedi ışığı yatak odasına götürdü kucağında odaya gelince kucağından indirdi yavaş yavaş
Işığa yaklaşıp onu öptü öperkende ışığın üstündekileri çıkarmaya başladı önce ışığın tişörtünü çıkardı sonra iç çamaşırlarını derken artık ışık tüm güzelliğiyle mematinin karşısındaydı bir süre izledi eşini sonra ışığa yaklaştı
Memati:seni böyle izlemek dünyanın en güzel duygusu biliyormusun ışık
Işık:öylemi daha ne kadar izlemeyi düşünüyorsun canım
Memati gülümsedi ışığı ani bir hareketle yatağa yatırdı öpmeye başladı beyaz çarşafın
Altında ikiside tek vucüt olmuştu kendilerinin gecenin akışına bıraktılar aynı saatlerde ben ise
Polatla beraber evdeydik cafeye gelmiş beni almış eve gelmiştik yemek yemiş tv izliyorduk
Yemek yerken bir iki kelime dışında polatla konuşmamıştım buda dikkatini çekiyordu sonunda beni karşısına aldı
Polat:meleğim bugün bir şeymi oldu
Ben:yoo ne olsun hayatım buda nerden çıktı şimdi
Polat:bak hayatım telefonda konuşurken belli etmek istemedim ama sesin titriyordu
Bir şey olmuş ama sanki bana söylemek istemiyormuşsun gibi geldi bana yanılıyormuyum
Ben:şey polat evet aslında bir şey olduda nasıl söylesem eminim kızacaksın bana
Polat:neymiş anlat ben karar vereyim kızacakmıyım kızmayacakmıyım
Ben:şey bugün ışık geldi konuştuk bir avukatın yanında stajını yapacakmış
Polat:biliyorum memati söyledi söyle ışığa nizamettin denen herifin yanında stajını yapmasın
Ben:sen nizamettini tanıyormusun polat
Polat:evet tanıyorum tekin bir herif değil canım bir dakika ya kızacağım konu bumuydu
Ben:biliyorum çünkü nizamettin denen bu adamı bende tanıyorum
Polat:tanıyormusun nerden tanıyorsun
Ben:şey cafeden önce onun yanında çalışmıştım ama ayrılmak zorunda kalmıştım
Polat:neden ayrılmak zorunda kaldın canım
Ben:şey bende gözü varmış birkaç ay olmuştu yanında çalışalı bir gün yalnızdım yanıma geldi
Taciz etti bende onu yaraladım sakat kaldı topallıyordu zaten ışığıda bu yüzden yanına almak istemiş bende gidip kardeşimden uzak durmasını söyledim
Polat bu dediğime sinirlenmişti:ne yaptın ne yaptın o herifin yanınamı gittin yani
Ben:evet gittim ne yapayım sinirlendim duramadım gittim içimdekileri söylemeden rahat edemezdim
Polat sesini yükselterek:şimdi rahatladınmı peki bu nasıl yaparsın ya hadi sana bir şey yapsaydı
Ben:bağırma bana birşey yapamazdı izin vermezdim buna
Polat:sana bir şey yapması için birde izinmi alacak sanıyorsun sen demek bu yüzden
Aradın beni ne konuştunuz ne dedi sana
Ben:tehdit etti beni bacağımın hesabını soracağım sana dedi
Polat:allahım ya bu nasıl yaparsın niye gittin ne geçti eline melek o adam silahsız değildir
Orada seni vursaydı ben ne yapardım hiçmi düşünmedin beni
Ben:sana bana bir şey yapamazdı diyorum anlamıyormusun kendimi korumasını bilirim ben
Polat bağırarak:çıldırtma beni silahlı bir adam karşısında kendini nasıl koruyacaksın melek
Dedi çok sinirlenmişti kapıyı çarptığı gibi evden ayrılmıştı bense bir şey diyemeden öylece
Kalmıştım sabaha kadar eve gelmemişti ne yapacağımı bilmiyor öylece onu bekliyordum

[/b][/color]

30.bölüm
Polat o geceden sonra eve gelmemişti sabaha kadar salonda gelmesini beklemiştim
Gözüm sürekli saatteydi polatın ne geldiği vardı nede aradığı bense sürekli ağlıyordum
Uyuyakalmışım sabah olup uyandığımda etrafıma baktığımda polatın gelmediğini
Anlamam uzun sürmedi telefonumu elime aldım aramak istedim arayamadım mesaj
Çektim nerdesin ofistemisin merak ettim bütün gece salonda gelmeni bekledim lütfen
Ara sesini duymak istiyorum dedim yolladım 2 dakika sonra cevap geldi ofisteyim
Merak etme yazıyordu cevap yazayım dedim bir mesaj daha geldi yoldayım birazdan
Evdeyim beni bekle yazıyordu öyle mutlu oldum ki hemen kalktım kahvaltı hazırladım
Masaya ne varsa koydum polatı beklemeye başladım 5 dakika sonra kapı çaldı koşarak
Kapıyı açtım polat bana gülümseyerek bakıyordu bende ona gülümsedim birden boynuna
Sarıldım gözlerim dolmuştu ağlamamak için tutuyordum kendimi
Ben:canım hoş geldin
Polat:hoş bulduk meleğim
Dedi içeri girdik salona gelip kanepeye oturduk başımı polatın gögsüne koydum öyle huzurluydum ki böyle konuşmaya başladım
Ben:bütün gece uyumadım burda salonda gelmeni bekledim uyuyakalmışım uyanıp görmeyince seni çok korktum bir süre gelmeyeceksin sanmıştım
Polat:gelmez olurmuyum hiç seni bırakırmıyım çok sinirlenmiştim sakinleşmek istedim
Ben:özür dilerim haklıydın gitmemeliydim yapmamalıydım ama nizamettinin adını duyunca çok sinirlendim duramadım ne yapayım affettin mi beni
Polat:bir daha böyle bir şey yapmayacağına söz verirsen affederim anlaştıkmı
Deyince polatın boynuna sarıldım
Ben:anlaştık bir daha asla yapmayacağım söz veriyorum hadi kahvaltı yapalım
Dedim mutfağa geçtik keyifle kahvaltımızı yaptık polat beni cafeye bıraktı oda ofise
Geçti aradan birkaç hafta geçmişti bu birkaç haftada polat ya sabaha karşı geliyor yada
Yada sabah erken gidiyordu bense cafe ev arası gidip geliyordum artık hamileliğimin 8.ayını bitirmek üzereydim ogece bir sancıyla uyandım polatta yanımda yoktu ne yapacağımı bilmiyordum çok kötüydüm polatı aradım ulaşamadım ışığı aradım yanıma gelmesini söyledim hemen tuncayı aradım derin derin nefesler alıyordum
Ben:alo tuncay polata ulaşamadım sancım var eve bir ambulans yolla lütfen çabuk
Tuncay:sakin olun melek hanım hemen yola çıkıyor ambulans yanınızda biri varmı
Ben:hayır yalnızım ama ışığı aradım birazdan yanımda olur
Tuncay:tamam melek hanım sakin olun korkmayın ambulans birazdan orda olur
Ben:tamam tuncay tamam lütfen çabuk olurmusun
Dedim telefonunu kapattım kapatır kapatmaz kapı çaldı yavaş yavaş merdivenden indim
Işık gelmişti kapıyı açtım ışık koluma girerek
Işık:abla ablacım ne oldu erken değilmi bir ay var sanıyordum
Ben:bilmiyorum ışık bende anlamadım sancıyla uyandım işte
Işık:tamam sakin ol ablacım olurmu polat abi nerde aradınmı onu
Ben:aradım ulaşamadım canım mematiyi arasana nerdelermiş
Işık:tamam ablacım hemen arıyorum
Derken ambulans geldi beni ambulansa koyarken ışıkta mematiyle konuşuyordu
Işık:memati nerdesiniz polat abiye söyle ablamı hastaneye götürüyoruz sancısı var
Memati:ben ofisteyim usta dışarda ne sancısımı var erken değilmi daha
Işık:memati soru sormayı bırak polat abi gelince söyle hastaneye gelsin
Memati:tamam tamam birazdan burda olur usta hemen yola çıkarız
Dedi telefonu kapatırken polat ofise girdi memati hemen ayağa kalktı
Memati:usta
Polat:ne oldu memati bu telaşın ne
Memati:usta yenge az önce ışık aradı hastaneye götürüyorlarmış
Polat:ne!ne olmuş daha zamanı vardı
Memati:bilmiyorum usta sancısı varmış
Polat:tamam hemen gidelim cahit arabayı hazırla
Cahit:hemen usta
Cahit arabayı hazırlarken benide içeri almışlardı muayene ediyorlardı sonrasında doğum sancısı olmadığı o gece içtiğim sütten kaynaklanan olduğu anlaşıldı tuncay hemen bizimkilerin yanına gelip durumu anlattı
Işık:tuncay abi ne oldu ablam nasıl
Tuncay:korkmayın kızlar melek hanım iyi doğum sancısı değilmiş
Işık:peki neymiş bu sancının sebebi
Tuncay:sanırım melek hanım süt içmiş son aylarda bazı hamilelerde süt içmek
İyi olmuyor bu sütten kaynaklanan gaz sancısı sadece yoksa doğuma daha var
Berna:çok şükür peki ablamı görmemiz mümkünmü tuncay abi
Tuncay:evet ama şimdi değil uyuyor kendine geldiğinde size haber veririz
Işık:peki tuncay abi sağol
Dedikten sonra tuncay bizimkilerin yanından ayrılırken polatlar hastaneye gelir tuncay
Karşılar Polatları
Polat:tuncay melek nasıl daha erken değilmiydi
Tuncay:efendim sakin olun doğum olmadı melek hanım iyi
Polat:nasıl doğum olmadı sancısı varmış
Tuncay:evet ama doğum sancısı değil melek hanım süt içmiş bu aylarda süt içmek anne adaylarına zarar verebiliyor bundan kaynaklanan gaz sancısı sadece
Polat:peki şimdi nasıl melek iyimi görebilirmiyim
Tuncay:iyi efendim uyuyor şimdi az önce kardeşlerinide söyledim uyanınca haber verecez
Polat:tamam tuncay sağolasın
Dedikten sonra kızların yanına gelir aradan bir saat geçmişti yavaş yavaş gözlerimi açtım
Başımda bir hemşire beni kontrol ediyordu elimi karnıma götürdüm sanırım doğum yapmamıştım hemşireye seslendim
Ben:hemşire hanım ne oldu
Hemşire:geçmiş olsun melek hanım korkmayın doğum yapmadınız ben ailenize haber vereyim dedi odadan çıktı neler olduğunu anlamıyordum derken polat ve kızlar odaya
Girdi polat başucuma oturdu elimi tuttu saçımı okşadı
Polat:meleğim iyimisin canım
Ben:iyiyim canım nerdeydin aradım ulaşamadım sana
Polat:aferdersin hayatım işlerim vardı telefonumu sessize almıştım duymamışım
Ben:doğum yapmadığımı söyledi hemşire bu sancı neydi o zaman
Polat:süt içmişsin canım buda bu aylarda zararlı oluyormuş gaz sancısıymış sadece
Işık:ablacım iyisin demi ağrın varmı
Ben:yok canım iyiyim ağrım yok korkmayın olurmu polat eve gitmek istiyorum ben
Ne zaman çıkıcam
Polat:serumun bitsin ben bir tuncayla konuşayım geleyim olurmu meleğim
Tamam dedim polat odadan çıktı tuncayın odasına giderken tuncayla karşılaşıp
Beraber gittiler polat tuncayın masasına oturup
Polat:meleği ne zaman çıkarabiliriz tuncay
Tuncay:efendim serum bitince götürebilirsiniz ama
Polat:aması ne tuncay ne oldu
Tuncay:efendim melek hanımın bünyesi zayıf sanırım normal doğumda olmayacak bu
Yüzden bu son ayı dinlenerek geçirse iyi olur
Polat:tamam tuncay ben konuşurum melekle
Deyip odadan çıkıp yanıma geldi dinleneceğimi söyledi tamam dedim serum bitince eve
Geldim zaman hızla akıp geçiyordu yavaş yavaş doğum anım geliyordu derken sabah
sancıyla uyandım bebek geliyordu bağırarak
Ben: polat..polat uyan sancım başladı bebek geliyor ahh polatttt ahh
Polat hemen ayağa kalktı:tamam meleğim sakin ol derin derin nefes al şimdi gidiyoruz
Dedi hemen hastaneye geldik sedyeydim polat elimi sıkı sıkı tutuyordu
Polat:dayan meleğim yanındayım az kaldı birazdan oğlumuzu kucağımıza alacaz
Ben:ahh polat çok kötüyüm bırakma beni ahh ahh polat dedim sesim kesildi gözümün
Önü karardı
Polat:gaye neler oluyor melek iyimi
Gaye:polat abi hemen ameliyata alacaz melek ablayı normal doğumu kaldıramayacak
Polat:tamam gaye ne gerekiyorsa yapın ikiside bir şey olmayacak anladınmı beni
Gaye:tamam abi merak etme sen allahın yardımıyla ikisinde bir şey olmayacak
Deyip polatın yanından ayrılıp beni ameliyathane aldılar kendimde değildim ama sesleri
Duyuyordum bu arada kızlarda hastaneye gelmişler polatla konuşuyorlardı
Işık:polat abi ablam nasıl çok oldumu doğuma gireli
Polat:az önce aldılar canım normal doğumu kaldıramaz dedi gaye ameliyatla alacaklarmış
Berna:allahım sen ablama yardım et ne olur
Derken bende doğum yapmıştım oğlumu karnımdan almışlardı o iyiydi ama sorun bendeydi
Bünyem zayıf olduğu için kalp atışlarım giderek düşüyordu gayenin sesini duydum
Gaye:kalbi durdu melek ablanın kalbi durdu şoku hazırlayın çabuk olun çabuk
Derken arka arkaya şok yaparlarken hüsnü polatın yanına gidip
Hüsnü: efendim şok yapacaklar galiba kalbi duruyormus
Deyip yanından ayrılmış kızlar ağlamaya başlamışlar polat onları sakinleştirirken bu sırada
Benimde kalbim çalışmıştı gayenin ve diğer doktorun sesini duydum
Gaye:tamam melek ablanın kalbi çalıştı hayata döndü
Doktor:tamam durumu iyi ama tedbiren bu gece yoğun bakımda tutalım sabaha odaya alırız
Gaye: tamam efendim ben polat abiyle konuşayım o zaman
Deyip odadan çıkıp polatın yanına geldi polat ve kızlar merakla gayeye bakıyordu
Gaye:polat abi melek ablanin bünyesi zayıf düştüğü için bu aksam burada yogum bakimda Kalacak.bebek de iyi bebek odasina aldik isterseniz camdan bakabilirsiniz tebrik ederim
Polat:sağol gaye teşekkür ederim
Işık:allahım çok şükür hadi hemen bebeğe bakalım
Berna:bencece çok merak ediyorum sen ne diyorsun abicim
Polat:tamam hadi gidip oğluma bakalım
Memati:tebrik ederim usta
Polat:sağol memati darısı başına inşallah
Deyip bebek odasının camının önüne geldiler hüsnü işaretle gösterdi oğlumuzu
Polat memati ve kızlar oğlumuza bakmaya başladılar

Işık:ay çok tatlı bu kime benziyor ya
Memati:bence ustaya benziyor demi usta
Polat:ne bileyim memati küçücük bir şey sonuçta
Berna:valla bencede polat abiye benziyor ama çok tatlı ya ablamı ne zaman görecez acaba
Polat:sanırım sabaha kadar meleği göremezsiniz kızlar siz gidin sabah gelirsiniz olurmu hadi
Deyince kızlar beni bırakıp gitmek istemiyorlardı ama polat zorla göndermişti onları bende
Yavaş yavaş gözlerimi açıyordum polatı görmek istiyordum oğlumu merak ediyordum gözlerimi açtım başımda bir hemşire beni kontrol ediyordu güçlükle seslendim
Ben:hemşire hanım oğlum nasıl görmek istiyorum onu
Hemşire.merak etme melek ablacım oğlun çok iyi malesef göremezsin yoğun bakım odasına bebek alamayız ancak yarın sabah odaya alıcaz seni o zaman kucağına alabilirsin ablacım şimdi uyuyun dinlemen lazım ablacım ağrın çok olursa söyle ilaç veririz olurmu
Ben:tamam anladım uyurum polatı görmek istiyorum lütfen çağırmısın lütfen
Hemşire:tamam ben polat abiyi çağırayım ablacım
Dedi odadan çıkıp polatın yanına gitmiş polat tuncayın odasındaymış hemen içeri girmiş
Hemşire:polat abi melek abla kendine geldi seni görmek istiyor
Polat:tamam sağol ela gidiyorum birazdan
Demiş bense gözlerimi bir açıyor bir kapıyordum sonra polatın yanıma girdiğini gördüm
Başucuma oturup elimi tuttu dolu gözlerle bana bakıyordu bende ona gülümsedim
Ben: polat oğlumuzu gördünmü nasıl görmek istedim ama buraya alamazlarmış
Polat:gördüm meleğim camdan baktık kızlarla gözleri kapalıydı ama sanki bana Gülümsüyordu meleğim biliyomusun hic bilmedigim birsey hissettim o an
Ben:gerçektenmi ben görünce ne yapacam acaba kızlar nerde peki
Polat:eve gönderdim sabah gelin dedim sen şimdi uyu dinlen olurmu sabah oğlumuzu
Görür ona güzel bir isim koyarız tamammı
Ben:tamam hayatım şey polat çok ağrım var hemşire haber ver demişti çağırmısın
Polat:tamam canım hemen geliyorum ben
Deyip odadan çıktı beş dakika sonra hemşireyle beraber yanıma geldiler
Hemşire:ablacım sana şimdi ağrı kesici ilaç vereceğim rahatca uyursun olurmu
Polat:melek yarin görecek degilmi oğlumuzu
Hemşire:evet polat abi oda uyuyor şimdi hüsnü abi yanında merak etme sen
Polat:tamam sağol
Dedikten sonra ilacı verip hemşire odadan çıktı polat başımdaydı uyuyacaktım
Ben:canım yanıma uzanırmısın gögsünda uyumak istiyorum lütfen
Polat:olmaz melegim dinlenmen gerek yanina uzanamam canini acıtırım
Ben:birşey olmaz acıtmazsın lütfen polat üzme beni ya lütfen
Polat peki tamam dedi yanıma uzandı:şimdi ben seni ezmeyeyim he
Ben:hayır ezmezsin çok rahatım ben gögsünde uyumayı öyle çok seviyorum ki beni
asla rahatsız etmezsin
dedim oğlumu bir an önce görmenin merakıyla gözlerimi kapadım

31.bölüm
Ertesi sabah olmuş beni yoğun bakım odasından alıp kendi odama almışlardı
zor bir doğumun ardından sonunda oğlumu kucağıma alacaktım başımda kırmızı kurdele ile
yatağımda oturuyordum kızlar, polat ,ömer baba,nazife anne memati herkes yanımdaydı
polat başucumdaki koltukta oturuyor beni izliyordu bense kızlarla sohbet ediyordum
derken nazife anne yanıma yaklaştı gülümseyerek
Nazife anne:güzel kızım ağrın varmı biraz uzan istersen
Melek:yok anne iyiyim ben oturmak istiyorum
Işık:ablacım nazife teyze haklı kendine geldiğinden beri oturuyorsun hiç değilse bebeği
Kucağına alana kadar yatsan
Melek:gerek yok ablacım iyiyim dedim ya oturmak istiyorum ısrar etmeyin artık
Polat:canım annemde ışıkta iyiliğin için diyorlar inat etmede uzan biraz en azından
bebeği kucağına alana kadar uzan
Melek:ya ben inat etmiyorum sadece yatmak istemiyorum niye anlamıyorsunuz beni
Ömer baba:oğlum bırakın otursun nasıl rahat ediyorsa öyle olsun gitmeyin kızın üstüne
Melek:sağol babacım ya beni anlayan biri çıktı sonunda çok teşekkür ederim
Polat:ya babacım üstüne gittiğimiz falan yok zor bir doğum oldu biraz daha dinlense
olmazmı
Melek:hayır efendim olmaz iyiyim ben yatmıcam boşuna uğraşma canım
Polat tam bir şey diyecekken gaye kucağında oğlumla odaya girdi
Gaye:annesi bak sana kimi getirdim küçük bey anneye merhaba de
Deyip kucağıma verdi minicik elleri pamuk gibi yumuşacıktı dolu
gözlerle oğlumu izledim
Melek:oğlum bebeğim benim annesinin birtanesi polat oğlumuz sana benziyor
farkındamısın Polat gülümseyip saçımdan öptü oğlumuzun saçını okşadı sonrada benim
yanağımı okşadı
Polat:anlaşılan hala uyuyor oğlumuz
Memati:tebrik ederim usta allah analı babalı büyütsün
Polat:sağol memati darısı başına
Memati:inşallah usta sağolasın valla bebeği görünce içim gitti baba olasım geldi
Işık:memati ne oluyor baba olasım geldide ne demek sözünü unuttunmu yoksa
Polat:ne sözü memati
Memati:şey usta ışık işinin başına geçene kadar çocuğumuz olmayacağına dair söz vermiştim
ondan bahsediyorda tabii ki unutmadım ışık sözüm söz ama bebeği görünce içim gitti ne
yapayım yalanmı söyleyeyim şimdi
Işık:anlıyorum seni ama daha önce konuşmuştuk bunu işimin başına geçene çocuğumuz
Olmayacaktı bu konuda anlaştığımızı sanıyordum
Memati:ışık her şey konuştuğumuz gibi olacak sözümü unutmadım sözüm söz
Işık:iyi unutmadığına sevindim bir unutsaydın varya
Memati:ne olacaktı unutsaydım hayatım
Melek:ışık memati tamam uzatmayın artık
Polat:melek haklı uzatmayın ışık memati sözünü unutmamış memati bir söz verdimi tutar
için
Rahat olsun bir daha bu konuda tartıştığınızı görmücem anlaşıldımı
Işık:tamam anlaşıldı polat abi
Dedikten sonra ışık bebeği kucağına aldı bernayla beraber sevmeye başladılar diğer tarafta
Nizamettinin yıllar sonra ortaya çıkması benim için hiç iyi olmayacaktı ama hayatımda
polatın olması her şeyi değiştirecekti nizamettinin huzurumuzu bozmasına izin vermeyeceğini biliyordum ama nizamettin inatcıydı intikamını almadan durmayacaktı….
Nizamettin ofisi
Nizamettin ofisindeydi hastanede olduğumu biliyor ve beni takip ettiriyordu adamı oğuz hastanedeydi temizlikçi kılığına girmiş hastanede olan biteni nizamettine söylüyordu
oğuz Yine nizamettini aradı
Nizamettin:alo oğuz seni dinliyorum orda neler oluyor melek yoğun bakımdan çıktımı
Oğuz:evet efendim sabah erkenden başka odaya aldılar az öncede bebeği odaya getirdiler
Nizamettin:hımm demek oğlunu kucağına aldı melek hanım ne zaman taburcu olacakmış peki
Oğuz:melek hanımın durumuna göre belli olacakmış taburcu olup olmayacağı
Nizamettin:melek hanımın durumuna göre öylemi pekala bu durumu hızlandıralım biraz
Oğuz hastanenin önü ve meleğin odasının önünde koruma vardır hastanenin arka kapısında
Koruma varmı hastanede toplam kaç koruma var
Oğuz:arka kapıda koruma yok efendim ön kapıda dört tane melek hanımın odasının önündede
İki tane koruma var ne yapmayı planlıyorsunuz efendim
Nizamettin:hastaneye gelip meleği görücem arka kapıdan giriş yapıcam sende meleğin
kapısında bekleyen korumaları halledip beni arayacaksın bende odaya giricem anlaşıldımı
Oğuz:anlaşıldı baş üstüne efendimde polat alemdar burda hastaneden ayrılmıyor karısının
odasına nasıl gireceksiniz
Nizamettin:orasını bana bırak sen dediğimi yap oğuz
Oğuz:tamam efendim nasıl isterseniz
Deyip telefonu kapadı..
Hastane
Diğer tarafta ışıkla berna oğlumu sevmeye devam ederken ışığın telefonu çalıp dışarı
çıktı çıkarken odama ebruyla sedef girdiler bu arada polatta memati,abdulhey,cahitle
beraber tuncayın odasında oturuyordu..
Abdulhey:abi az önce alperle konuştum seninle konuşması gereken bir konu varmış
Polat:öylemi konu neymiş peki söyledimi sana
Abdulhey:yok sana söylemesi gerekiyormuş mutlaka bilmen gerekiyormuş
Polat:tamam melek hastaneden çıksın ofiste konuşuruz söyle buraya gelmesin alper
Abdulhey:tamam abi arar söylerim alpere
Memati:usta alperin konuşacağı önemli mesele ne olabilir bir tahminin varmı
Polat:bir tahminim yok memati alperle konuşunca anlarız ne olduğunu
Memati:olur usta yenge ne zaman taburcu olacak peki
Polat:bilmiyorum gaye duruma göre akşam taburcu olabilir dedi neyse ben meleğin
yanına Gidiyorum görüşürüz isterseniz siz ofise geçin burda durmanıza gerek yok
Memati:olurmu usta ofiste ne işimiz var yenge eve geçene kadar burdayız
Polat:peki tamam sağolun
Deyip odama gelmek için odadan çıktı bende ebruyla sedefle konuşuyordum ebru oğlumu
kucağına almış seviyordu.
Ebru:melek ya maşallah oğlun çok tatlı polatamı benziyor bu
Melek:sağol canım bencede aynen polata benziyor
Sedef:adını ne koydunuz canım
Melek:poyraz koydum polat ismini hatırlatsın istedim
Ebru:hımm güzel isimmiş allah analı babalı büyütsün canım
Melek:amin canım e cafede işler nasıl sorun yok değilmi
Sedef:iyi her şey yolunda cafeyi merak etme sen anneliğinin tadını çıkarmaya bak
Berna:ablacım benim gitmem gerekiyor sınavım varda biter bitmez gelirim olurmu
Melek:olur canım git sen ışık burda nasılsa nazife annemde gelir birazdan
Berna:tamam ablacım görüşürüz
Deyip odadan çıktı o sırada ışığın telefonu çaldı oda odadan çıktı o çıkarken odaya
polat girdi gülümseyerek yanıma yaklaşıp öptü alnımdan
Polat:hoş geldiniz kızlar nasılsınız bakalım
Ebru:hoş bulduk polat
Sedef:hoş bulduk polat
Ebru:bizi bırak da ee baba olmak nasıl bir duyguymuş bakalım
Polat:valla süper bir duygu ebrucum doğum sırasında korkuttular ama harika bir duygu
Ebru:maşallah oğlunda aynı sen hiç meleğe benzemiyor ama çok tatlı
Polat gülümseyerek:ee baba yakışıklı olunca oğluda güzel olur
Melek:aşk olsun hayatım oğlunun annesi çirkinmi
Polat:yok canım öyle demek istemedim yanlış anladın beni
Melek gözleri kısık:tabii canım tabii öyledir
Ebru gülümseyerek:biz gidelim artık yoksa aile faciasına neden olucaz görüşürüz
canım Tekrar tebrik ederim cafeyi düşünme olurmu oğlunla vakit geçirmeye bak
Deyip sarıldı ebrular giderken bu arada ışık telefonla konuşurken oğuzu görmüştü staj
Görüşmesine gittiğinde tanımıştı onu nizamettinin bir şeyler karıştırdığını anlamış
korkmuştu Polatı aramış bulamamış odama gelmişti yüzü bembeyazdı onu öyle görünce
şaşırmıştım
Işık:burdamıydın abi bende seni arıyordum
Melek:ne oldu ablacım yüzün bembeyaz olmuş iyimisin sen
Polat:ışık abicim bir sorunmu var ne oldu
Işık:yok bir şey ablacım iyiyim şey..abi biraz dışarıda konuşabilirmiyiz önemlide
Polat şaşkınca:tabii abicim konuşalım
Dedi odadan çıktılar tuncayın odasına geldiler mematilerde ordaydı
Polat:ışık neler oluyor mesele ne abicim
Işık:ablamın yanında söylemek istemedim ama nizamettinin adamı oğuz burda
Polat:oğuzmu onun ne işi var burda ışık
Işık:bilmiyorum ama sanırım nizamettin ablamı takip ettiriyor
Memati:yengeyi takip ettirdiğini nerden anladın ışık
Işık:çünkü telefonda nizamettinle konuşuyordu da ondan
Polat duydularına inanamamıştı oturduğu yerden kalktı volta atmaya başladı
nizamettinin peşimde olması onu sinirlendirmişti.
Polat:peki ışık ne konuştuklarını duyabildinmi oğuz denen herif ne diyordu nizamettine
Işık:çok değil ama biraz duydum hastanede gördüklerini mesela dedi ki melek hanım akşama
Taburcu olacak dedi sonra korumaların kaç kişi olduğunu söyledi
Memati:korumalarmı usta bu adam hastaneye gelmeyimi planlıyor yoksa
Polat düşünceli:sanırım öyle memati eğer öyleyse meleği görmesine izin vermicem
Abdulhey:ne yapacaz usta
Polat:cahitle beraber gidin oğuz denen adamı yanıma getirin memati hastanenin arka
kapısında koruma yok değilmi
Memati:yok ama hemen koyalım usta
Polat:tamam yok koymayın eğer nizamettin gelecekse arka kapıdan girecektir girmesine izin
verelim ki adamını fark ettiğimi anlamasın ışık sende ablanın yanına git bir şey belli etme
Işık:ablam neler olduğunu soracaktır ne diyeyim abi
Polat:polat abim sana anlatacak dersin
Işık:peki tamam abi
Deyip odadan çıktı polatlarsa hemen harekete geçtiler abdulhey cahitle beraber oğuzun
yanına gittiler abdulhey oğuzun ağzını kapayıp polatın odasına getirdiler oğuz neler
olduğunu anlamamıştı direnerek
Oğuz:neler oluyor ya beni niye buraya getirdiniz
Memati sinirli:kes lan niye geldiğini anlayacaksın birazdan
Dedikten sonra polat oğuzun karşısına geçti
Polat:seni buraya nizamettinin gönderdiğini biliyorum şimdi bana nizamettinin planı
ne anlatacaksın anlaşıldımı
Oğuz:neden bahsettiğinizi anlamadım nizamettin diye birini tanımıyorum ben beni
biriyle karıştırdınız sanırım
Polat oğuza yaklaştı yumruk attı boynundan tuttuğu gibi duvara yapıştırdı
Polat:beni kandıracağınımı sandın sen neden bahsettiğimi gayet iyi anladın oğuz efendi
bir daha söylemicem nizamettinin planı ne seni niye karımın peşine taktı konuşmazsan
kafanı bedeninden ayırırım anladınmı şimdi konuşuyormusun konuşmuyormusun
Oğuz:konuşamam konuşursam nizamettin beni yaşatmaz
Polat:pekala demek konuşmuyorsun blöf yaptığımımı sanıyorsun demi
Deyip çakısını çıkardı oğuzun boğazına dayadı oğuz korkmuştu biraz durunca
Oğuz:tamam tamam bırak konuşacağım gece yarısı hastaneye karını görmeye gelecek
arka kapıdan giriş yapacak geldiği zaman beni arayacak bende karının yattığı odanın
önündeki korumalarını halledip onu arayacaktım
Polat oğuzun dediklerini duyunca iyice sinirlenmişti
Memati:ne yapacaz usta planın ne
Polat:nizamettinin hastaneye girmesine izin vericez ama meleğin odasına değil başka bir
Odaya gidecek nizamettin efendi abdulhey boş odalardan birinin önüne iki koruma koy
meleğin olduğu katta olmasına dikkat edin ki nizamettin şüphelenmesin memati sizde
ortada görünmeyin ki hastanede olmadığımızı sansın
Memati:tamam usta anlaşıldı
Deyip oğuzun yanına geldi yakasından tuttu ayağa kaldırdı
Polat:bana bak nizamettin gelip seni aradığında onunla konuşup korumaları
hallettiğini söyleceksin anlaşıldımı
Oğuz:tamam anladım
Deyince polat odadan çıkıp yanıma gelirken ışık odama girdi neler olduğunu merak
ediyordum odaya girince
Melek:ışık ablacım ne konuştunuz polatla
Işık:şey ablacım birazdan polat abi yanına gelir o anlatır sana
Melek:sen niye anlatmıyorsunda polat abin anlatıyor anlamadım
Işık:ablacım sorma bana bir şey polat abi gelsin konuşursunuz olurmu
Melek sinirli:olmaz efendim sinirlendirme beni neler olduğunu anlatırmısın
Derken odaya polat girdi sinirli olduğumu anlamıştı
Polat:ne oluyor burda melek canım niye sinirlendin sen
Işık:şey abi ablam seninle ne konuştuğumuzu soruyorduda
Polat:tamam ışık bizi biraz yalnız bırakırmısın abicim
Işık tamam deyip odadan çıktı ışık çıkınca polat başucuma oturdu sinirliydim
derin derin nefes alıyordum
Melek:ışıkla ne konuştunuz ne oluyor polat neler oluyor bana anlatmadığınız şey ne
Polat yanağıma dokundu:şimdi sana ne söylesem inanmayacaksın biliyorum bu yüzden
Senden saklamanın anlamı yok seni takip etmesi için nizamettin peşine adamı oğuzu takmış
ışıkda telefonuyla konuşurken hasta bakıcı kılığında oğuzu görmüş bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamış korkusunda haklıda çıktı nizamettin gece yarısı seni görmeye gelecekmiş
Ama seni görmesini izin vermicem
Melek:nasıl yani hastaneye gelecek diyorsun oğuz burda olduğuna göre nizamettin her şeyi biliyordur odama girmesine nasıl engel olacaksın
Polat:evet her şeyi biliyor hastaneye gelecek hatta odana bile girecek ama seni değil beni görecek oğuz ona senin olmadığı odayı gösterecek ve o odada sen değil ben olucam
Melek:oğuza güveniyormusun peki ya dediğini yapmazsa o zaman ne olacak
Polat:yapacak başka şansı yok çünkü yapmazsa neler olacağını biliyor sen bunları düşünme
Her şey kontrolüm altında olacak
Melek:nasıl düşünmeyeyim polat nizamettin hastaneye gelecek ve onunla konuşacağım diyorsun nizamettinle konuşulmaz bunu ikimizde çok iyi biliyoruz ya sana bir şey yaparsa korkuyorum anlıyormusun korkuyorum
Polat:korkma nizamettinle konuşurken yalnız olmayacağım mematiler yanımda olacak yalnız
Olsamda olmasamda nizamettin bana hiçbirşey yapamaz bu düşünceyi aklından çıkart olurmu
Melek:pekala tamam ama söz ver dikkatli olacaksın
Polat:tamam söz veriyorum dikkatli olucam
Başımı polatın gögsüne koydum derken aradan birkaç saat geçti polat nizamettinin hastaneye
giriş yaptığını öğrendi mematilerle beraber hemen boş odaya geldi içeriye girmişti ki
birsürpizle karşılaştı beni başımda iki adamla otururken gördü şok olmuştu mematiler
silahlarını çekip doğrultular polat hala şoktaydı
Polat:melek
Nizamettin:süpriz
31.bölümün sonu
[left]

[color=red] 32.bölüm
2 saat önce[/color]
Nizamettin oğuza güvenmemiş hemşire kılığında birini oğuzun peşine
takmıştı adı Aylin di her şeyi nizamettine söylüyordu.aylin oğuzun yakalandığını
gördü ve hemen
polatları takip etmeye başladı oğuzu bir odaya götürdüklerini ve oğuzun her şeyi
anlattığını duydu hemen nizamettini aradı
Aylin:efendim polatın adamları oğuzu yakaladı sizin hastaneye geleceğinizi biliyor
Artık oğuz polatla anlaştı sizi başka bir odaya yönlendirecek
Nizamettin:öylemi tamam senin işin bitti hastaneden ayrılabilirsin
Deyip telefonu kapattı odasının kapısında duran adamlardan birine seslendi
Nizamettin:kenan çabuk buraya gel
Kenan odaya girdi:buyrun efendim
Nizamettin:beni iyi dinle yanına birkaç adam alıyorsun ve hastaneye gidiyorsun meleği
odasından alıp saklıyorsunuz ben seni aradığım zaman onu benim yanıma getiriyorsunuz
sessizce halledin kimseye yakalanmayın arka kapıdan girmeyide unutmayın anlaşıldımı
Kenan:anladım tamam efendim merak etmeyin
Deyip odadan çıktı nizamettin gülerek:sen benim nasıl bir adam olduğumu unutmuşsun
polat alemdar hatırlatmanın zamanı geldi
Deyip oda ofisinden ayrıldı bense polat yanımda biraz daha kalıp çıkmıştı eve gidip üstünü değiştirecekti.ışıkla berna lavaboya gitmişlerdi oğlum uyuyor nazife anneyle beraber
televizyon izliyorduk yavaşca ayağa kalktım lavaboya gidecektim nazife annede kalktı
Nazife anne:melek kızım bir şeymi istiyorsun söyle getireyim
Melek:yok anne bir şey istemiyorum lavaboya gidiyorum otur sen
Nazife anne:tamam kızım
Deyince yavaşca tuvalete doğru yürürken odanın kapısı açıldı iki adam girdi odaya biri
Kolumdan tutunca götürmek isteyince
Melek:bırakın beni sizde kimsiniz
Nazife anne:bırakın kızımı ne istiyorsunuz
Kenan:çekil şurdan be kadın(deyip nazife anneyi itti)
Melek:anne!!! dokunmayın ona
Dedim tam çığlık atacaktım ki ağzımı kapadı direnmeye başladım ben direnirken nazife
annede yardım etmek istedi adamlardan birinin kolundan tutunca onu itti yere düşmüştü
ağzım kapalı bir şekilde direnmeye devam ediyordum ama nafileydi gözlerimin önü kararmaya başlamıştı bile…..
Flahbeck sonu
Polat sinirli bir şekilde nizamettine nizamettinde gülerek polata bakıyordu ayağa kalkıp
Bir adım atıp polata yaklaştı mematiler silahlarını doğrultmuşlar bekliyorlardı nizamettin
Polata yaklaşınca nizamettinin adamlarıda mematilerde birbirlerine yaklaştılar
Nizamettin:nasıl süprizim hoşuna gittimi polat alemdar
Polat kaşları çatık:ya ne demezsin
Nizamettin gülerek:aklınca bana oyun oynayacağını düşündün değilmi yazık benim nasıl bir adam olduğumu unutmuşsun polat
Polat kaşları çatık:doğru senin nasıl bir şerefsiz olduğunu unutmuşum nizamettin
Nizamettin polatın bu sözüne güldü yanıma yaklaştı polat gözüyle takip ediyordu nizamettini
Polata bakarak yanıma yaklaştı yanağımı okşadı elimle ittim sinirli sinirli bakarken polat nizamettine yaklaşıp elini bükerek
Polat sinirle:melekten uzak dur bir daha dokunursan bu sefer tutmam o elini kırarım
Deyip nizamettinin elini bıraktı elini ovalayarak polata baktı
Nizamettin:benim seninle bir hesabım yok polat alemdar benim derdim melekle hesabımı
Sormadan da onunla derdim asla bitmeyecek anladınmı
Polat kaşları çatık işaret parmağıyla nizamettinin gögsüne vurarak: benimle derdin yoksa
karımlada olmayacak onu rahat bırakacaksın bir daha peşine düşmeyeceksin eğer bir daha
peşine düştüğünü görürsem yada duyarsam diğer bacağını
da ben topal ederim şimdi itlerinide al çek git burdan nizamettin
Nizamettin:sen beni anlamadın galiba polat benim biriyle hesabım varsa sormadan peşini bırakmam gölge gibi peşinde olurum meleğe de aynısı olacak bacağımın hesabını sormadan peşini asla bırakmayacağım buna emin olabilirsin polat
Polat bu sözlere sinirlenmişti nizamettinin yakasından tuttuğu gibi kafasıyla yumruk attı
Nizamettin burnunu tutarak yere düştü yere düşünce adamları polata yaklaştı mematiler araya
Girip polata yaklaşmalarına engel oldu polatta nizamettinin yakasından tutup kaldırmadan
Polat:bana bak nizamettin ben birine bir şeyi yapma dediysem oda yapmadıysa dediğimi
Yapmadan peşini bırakmam azrail gibi ensesinde olurum can almam ama canını fena yakarım
Eğer sende meleğin peşinde olmaya devam edersen canını yakmakla kalmam azrailin olur
canını alırım nizamettin
Deyip nizamettini yere itti nizamettin yavaşca ayağa kalktı burnuna bakarak polata bakmaya
Başladı bir süre bakınca adamlarına işaret ederek odadan çıkıp gitti o gidince ağlayarak
polatın boynuna sarıldım hıçkıra hıçkıra ağlıyordum
Polat:tamam tamam geçti sakin ol ağlama ne olur
Melek iç çeke çeke:nasıl sakin olayım sende duydun işte nizamettin peşimi bırakmayacak hep
Peşimde olacak bizi rahat bırakmayacak
Polat:hiçbir şey yapamaz sana bir daha yaklaşmasına asla izin vermeyeceğim gerekirse canımı
Veririm yinede sana dokunmasına izin vermem
Melek polatın ağzını kapadım:şişşt sakın böyle konuşma sana bir şey olursa ben yaşarmıyım
Sanıyorsun bende ölürüm o zaman
derken birden karnıma bir sancı saplandı bacak aramdada ıslaklık hissederek karnımı tutarak
acıyla inledim
Polat şaşkınca:melek ne oldu iyimisin
Melek acıyla başımı salladım:karnıma bir sancı girdi polat çok kötüyüm sanırım kanamam var
dediğim anda gözümün önü karardı polatın kucağına yığılıverdim
Polat:melek!!melek!!!aç gözlerini duyuyormusun beni melek allah kahretsin
Deyip beni kucağında odadan çıkardı giderken mematilere dönerek
Polat:çabuk gayeye haber verin meleğin hastanede olduğunu kanamasının olduğunu söyleyin
Odasına götürdüğümü söyleyin
Memati:tamam usta
Memati gayeye haber vermeye giderken polatta beni odama götürürken kızlar nazife anne ömer
Baba gördü kızlar polatın yanına koşarak geldiler
Işık:abla ablacım polat abi ne oldu ablama nerdeymiş kim kaçırmış
Polat:sonra anlatırım ışık önce melek kendine gelsin olurmu
Derken polat yatağıma yatırırken gaye odaya girdi yanıma yaklaşarak kontrol etmeye başlarken
Gaye:abi odayı boşaltın ben size haber vericem
Polat:tamam gaye
Deyip odadan çıktılar polat sinirliydi ordan oraya giderken nizamettinde başka hastanede
Burnuna baktırıyordu adamları başında duruyor muayenin bitmesini bekliyorlardı muayene
Devam ederken kenan nizamettine yaklaşarak
Kenan:efendim ne yapmamızı emrediyorsunuz melek hanımı takipe devam edecekmiyiz
Nizamettin:ne o kenan polat alemdar sizi çokmu korkuttu
Kenan:yok efendim ne korkması ben sizin hayatınızdan endişe ettiğim için sordum
Nizamettin:neyse tamam takibe devam edin meleğin her hareketinden haberim olacak
Saat saat bilgi vereceksiniz zamanı gelince ne yapacağınızı söylecem
Kenan:peki efendim nasıl isterseniz
Nizamettin:bu arada meleğin cafesi var diyordun ne yaptınız cafeyle ilgili neler öğrendiniz
Kenan:araştırmaya devam ediyoruz ama öğrendiğimiz kadarı ile ev yemeklerinin yapıldığı
Küçük bir yer ebru ve sedef adında iki ortağıyla işletiyor müşterisi iyi hergün full dolu cafe
Nizamettin:hımm demek full dolu yıkın o cafeyi çalışmayacak hale gelsin bir daha açılmasın
O cafe anlaşıldımı
Kenan:anlaşıldı efendim merak etmeyin siz en kısa zamanda hallederiz
Dedi nizamettinin tedavisi sürerken aradan iki saat geçmiş muayenem bitmişti gaye polatlarla konuşmuş iyi olduğumu dinlenmem gerektiğini söylemişti hepsi başımda kendime gelmemi bekliyordu derken yavaş yavaş gözlerimi açtım etrafıma göz gezdirdim yanımdaki sandelyede polat eliyle alnıyla kapatmış bir şekilde oturuyordu kanepede de kızlar nazife anne ve ömer baba oturuyordu diğer tarafımdada oğlum uyuyordu gülümseyerek baktım oğluma sonra polatın elini tuttum seslendim seslenince kızlarda yanıma yaklaştılar
Melek:polat(dedim yavaşca doğruldum)
Polat:canım(deyip alnımdan öptü)iyimisin çok korkuttun beni
Işık üzgün yanıma oturup elimi tuttu bernada ışığın yanında durdu
Işık:ablacım seni odada görmeyince aklımız gitti iyisin değilmi
Berna:seni öyle polat abinin kucağında görünce ödüm koptu ya
Melek:ablacım tamam sakin olun iyiyim dedim korkmayın artık annecim sen iyisin demi
Adamlar sana bir şey yapmadı inşallah
Nazife anne:yok kızım iyiyim ben bana bir şey yapmadılar merak etme olurmu güzel
kızım
Melek:sevindim benim yüzümden sana bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim
Polat:şişşt öyle konuşma senin yüzünden kimseye bir şey olduğu yok bir daha böyle
konuştuğunu duymayacağım anlaşıldımı küçük hanım hadi kızlar siz eve gidin sabaha az kaldı dinlenin sabah
Gelirsiniz meleği beraber çıkarırız hastaneden olurmu itiraz istemiyorum ona göre anne baba
sizde gidin ben kalırım meleğin yanında memati annemleri ve bernayı eve bırak sonra yanıma gel
Memati:tamam usta e hadi bakalım hanımlar hazırsanız gidelim mi
Işık:hazırırız canım sabah görüşürüz ablacım seni çok seviyorum
Berna:görüşürüz ablam bitanem benim(deyip ikiside beni öptü)
Melek:görüşürüz ablacım bende sizleri çok seviyorum
Nazife anne:hadi kızım allaha emanet ol sabah görüşürüz(dedi sarıldı bana)
Melek:görüşürüz annecim iyi geceler
Deyince hepsi odadan çıktı polat onları uğurluyordu onlar çıkarken oğlumu izlemeye başladım
öyle güzel uyuyordu ki nu izlerken dalıp gitmiştim nizamettini düşünüyordum ya oğluma da bir
şey yaparsa diye korkuyordum gözlerim dolmuştu polat bir şeyler diyordu ama duymuyordum
onu yanıma oturunca kendime geldim
Melek:heh!? ne birşeymi dedin canım
Polat:hımm anlaşılan biri beni dinlememiş oğlumuz diyorum ne güzel uyuyor
Melek:evet gerçekten onu uyurken izlemek öyle güzel ki saatlerce izleyebilirim
Polat:bende valla az önce dalıp gittin fark etmediğimi sanma nizamettini düşünüyordun değilmi
Melek:şey..hı hı
Polat başımı gögsüne koyarak:söylemesi kolay biliyorum ama yine de nizamettini düşünmeni
İstemiyorum sana bir daha asla yaklaşamayacak sana zarar veremeyecek anlıyorsun beni demi
Melek:anlıyorum anlamazmıyım hiç ama sen ne dersen de yaparsan yap hep peşimde olacak kolay
kolay bırakmayacak nizamettin inatcıdır bir şeyi yapacağım diyorsa yapmadan durmaz
Bunu sende çok iyi biliyorsun zaten onun asıl derdi bana hesap sormak değil ki onu asıl derdi
Polat:neymiş asıl derdi nizamettinin bana anlatmadığın bir şey mi var
Melek:şey..bu pek hoşuna gitmeyecek ama onun asıl derdi beni koynuna almak
Polat sinirlenmiş gözleri açılmıştı:ne!ne dedin sen
Melek:duydun işte polat bir daha tekrar ettirme bana
Polat kaşları çatık:yani diyorsun ki ona karşı geldim diye hırs yaptı bu yüzden öylemi
Melek:evet aynen öyle çünkü ona karşı gelen ilk kız bendimde ondan
Polat:nasıl yani ne demek karşı gelen ilk kız sensin anlamadım
Melek:şöyle ki yanında çalışırken tanık olmuştum her gece bir başka bir hayat kadınıyla beraber oluyordu nerdenmi biliyorum otelin rezervasyonunu sekreteri olduğum için ben yapıyordum
da Ondan neyse bir gece otele getirdiği hayat kadınlardan biri nizamettinle beraber olmak
istememiş Israrla gitmek isteyince nizamettinde sinirlenmiş önce kızla zorla ilişkiye
girmiş sonrada boğarak Öldürmüş kızı
Polat:sen nerden biliyorsun kızı öldürdüğünü
Melek:kız ofise geldiği için görmüştüm gazetede haberi çıkmıştı o sabah nizamettini adamı
Oğuzla konuşurken duydum oğuza açık açık öldürdüğünü söyledi inanabiliyormusun sırf
istemiyorum dediği için kızı öldürmüş başka bir kızın yüzünede kezzap attı aşağılık herif
Polat:peki tüm bunlar yaşandıktan sonramı sana saldırdı eğer öyleyse niye ayrılmadın işten
Melek:evet sonrasında ayrılmak istiyordum ama nizamettine nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum korkuyordum daha önce anlattığımda da dedim işim uzun sürdüğü için en son ben kalmıştım
ofiste odama girdi gitmek istedim bırakmadı odamın kapısını kilitledi ne olduğunu anlamadan kendimi nizamettinin altında buldum gücümün yettiği kadar karşı koymaya çalıştım sonunda da
elime geçen makasla neresine gelir bilmeden sapladım karnına bacağına sonrada kaçtım
Kaçtım diye ağlamaya başladım polat bana sarıldı saçlarımı okşadı
Polat:tamam tamam kapatalım artık bu konuyu bir dahada açmıyoruz korkma yanında ben
Olduğum sürece nizamettin asla dokunamaz anladınmı beni asla dokunamaz
Deyip beni yatağıma yatırdı
Melek:senin yanındayken güvendeyim hiç bir şey korkmuyorum oğlumuz senin gibi bir babası
Olduğu için çok şanslı inşallah oda büyüdüğü zaman babası gibi olur seni çok seviyorum
Polat gülümsedi saçlarımdan öptü:senin gibi annesi olduğu içinde şanslı hadi artık uyu
nerdeyse sabah olacak dinlenmen lazım yarın taburcu olacaksın sonrasında evde de birkaç gün
Dinlen sana bir süprizim olacak
Melek:sürpriz mi ne süprizi neymiş söylesene merak ederim ya
Polat gülümseyerek:adı üstünde sürpriz söylenirmi
Melek:ya söylesene meraktan ölürüm valla ne olur hiç değilse bir ipucu ver lütfen lütfen lütfen
Polat gülümseyerek:pekala bir ipucu verebilirim seni bir yere götüreceğim benim için çok özel
bir yere eminim orayı görünce çok seveceksin
Melek:neresiymiş orası niye senin özelmiş bakalım
Polat:aa bu kadar yeter daha fazla söyleyemem hadi artık kapa gözlerini memati gelecekti gelmiştir konuşup hemen gelicem yanına tamammı
Melek:tamam canım
Deyince odadan çıktı gözlerimi kapayıp uykuya daldım memati gelmiş tuncayın odasına polatta beraber odaya geldiler
Polat:memati beni iyi dinle nizamettinin peşine çocuklardan birini tak ben bir süre ofise gelmeyeceğim evde meleğin yanında olacağım sonrada onu dağ evine götüreceğim bu süre içinde nizamettinin her hareketinden haberim olacak adama söyle dikkatli olsun nizamettini uzaktan takip etsin belli etmesin kendini tamammı
Memati:tamam usta yarın hallederim merak etme sen
Polat:tamam sağol memati sen şimdi eve git ışık yalnız kalmasın yarın görüşürüz
Memati tamam deyip hastaneden ayrıldı ertesi sabah hastaneden ayrılıp eve geldik aradan bir
Kaç gün geçti hastaneden çıkalı nerdeyse bir hafta oluyordu polatın süprizi için hazırlanıp
yola çıktık poyrazı ömer babalara bıraktık iki saatlik yolculuğun ardından gelmiştik polat iki katlı bir evin önünde durdurmuştu arabayı öyle güzel bir yerdi ki kelimelerle anlatılamaz mutlaka görülmesi gereken bir yerdi burası mis gibi bir havası vardı arabadan inmiş büyülenmiş bir şekilde evi izlerken polat yanıma geldi gülümseyerek baktı bana beraber eve girerken
Polat:nasıl beğendinmi sürpizimi
Melek:beğenmek mi bayıldım burası çok güzelmiş polat burasıdamı sen aldın
Polat:yok canım burası dostum çakırın bana doğum günü hediyesiydi benim için özel yaptırdı
Melek:hımm demek senin için özel yaptırdı öylemi bana hiç bahsetmedin bu dostundan çokmu yakındınız onunla
Polat:evet çok yakındık can dostumdu benim maalesef şimdi hayatta değil
Derken eve girmiştik içi dışı kadar güzeldi alt katta mutfak ve oda birleşik şöminesi olan üst katta ise iki oda tuvalet banyo vardı polat kendi isteğine göre döşemişti yukarı çıkıp eşyaları
Yerleştirirken polatta şömineyi yakıyordu işim bitince aşağıya inip yanına oturup başımı omzuna yaslayarak beline sarıldım sarılınca bana doğru dönüp alnımdan öptü
Melek:evin içi de dışı kadar güzelmiş harika bir yer burası iyi ki geldik canım
Polat:beğenmene çok sevindim canın ne zaman isterse atlar geliriz buraya olurmu
Melek:olur tabii çok sevdim burayı tekrar gelmeyi çok isterim çakır hayatta değil demiştin
ya ne oldu niye hayatta değil”diye sorunca polatın yüzü düştü şömine ateşini karıştırmaya başlamıştı üzüldüğünü görmek beni de üzmüştü sorduğuma pişman olmuştum yanağına dokundum bana doğru dönünce boynuna sarıldım
Melek boynuna sarılı kalarak:özür dilerim seni üzmek istememiştim asma yüzünü
sormadım farzet olurmu
Polat geri çekilip alnımdan öptü iyice kendine çekerek:özür dilerim canım istemeden
senide üzdüm uzun zaman önce kaybettim onu ama adını ne zaman duysam böyle olurum burda olsaydı ne derdi biliyormusun ulan can polat karınla vakit geçireceğine şu yaptığına bak
Melek gülümseyerek polatın yanağından öperek:doğruyu söylermiş valla biz bunlarımı konuşmaya geldik buraya ben acıktım hadi beraber yemek yapalım
Polat:gülümseyerek:olur yapalım e hadi ne bekliyoruz doğru nutfağa küçük hanım
Deyip ayağa kalkıp mutfağa geldik dolaptan malzeme çıkardım şakalaşarak yemek yapmaya başladık yemekten sonra beraberce mutfağı toparlayıp tekrar şöminenin yanına oturduk kırmızı şarabımız vardı polat iki kadeh alıp yanıma geldi bir kendine bir bana koydu ikimizde birer kadeh içtik kadehlerimizi yere koyduk sonra polat arkamdan belime sarıldı yanağı yanağımda bende kollarımla kollarını sardım başımı gögsüne koydum şömine ateşini izlerken
Melek:şu birkaç gündür hep yanımdaydın ya hayatımın en güzel günleriydi keşke hiç ofise gitmesen hep yanımda olsan ne güzel olur
Polat boynumdan öperek:keşke canım ama gitmek zorundayım biliyorsun zor bir işim var
Melek:biliyorum canım benimki sadece bir hayal işte ama bu mutluluğumuzu nizamettinin
Bozmasından korkuyorum
Polat:hani bu konuyu bir daha açmayacaktık anlaşmıştık seninle
Melek:elimde değil düşünmeden edemiyorum peşimde olduğunu bilmek beni deli ediyor
Polat:anlıyorum ama düşünmemeye çalış olurmu o herifin sana dokunmasına izin vermem
Melek:deniyorum düşünmemek için çok uğraşıyorum ama olmuyor işte gözümü ne zaman kapasam yüzü gözümün önünde sanki bir şey yapacakta beni senden ayıracakmış gibi geliyor
Polat:beni senden ölümden başka kimse ayıramaz eğer senle ayrı düşersek bil ki o zaman hayatta değilimdir bizi ancak ölüm ayırır anladınmı hadi artık kapatalım bu konuyu buraya karımla
baş başa vakit geçirmeye geldim nizamettini konuşmaya değil
Kollarımı polatın boynuna doladım:tamam kapattım demek benimle vakit geçirmeyi
Özledin pekala başka bir şeyi özlemedinmi
Polat gülümseyerek muzurca:hımm bir düşüneyim bakalım başka neyi özlemiş olabilirim
Melek gözlerimi kısarak koluna vurdum:ya polat
Polat gülümseyerek boynumdan öptü kulağıma fısıldayarak:seninle beraber olmayı çok ama
çok özledim tahmin edemeceğin kadar çok özledim
Melek gülümseyerek kollarımı polatın boynuna doladım gözlerinin içine baktım ve beraberce
Oda çıktık karşılıklı odanın ortasında duruyorduk gülümsereyek yaklaştım
Melek gülümseyerek:çokmu özledin
Polat boynumdan öperek:hemde nasıl
Deyince polata yaklaştım yavaşca gömleğini pantolonundan içinden çıkardım polatta
Boynumdan öpüyordu daha doğrusu emiyordu bende tek tek düğmelerini açmıştım yüzüne
Bakarak omuzlarından yere sıyırdım gözlerine bakıyordum daha fazla dayanamadım
Dudaklarına gömüldüm ilk önce sakince başlayan öpücüklerimiz yerini ateşli bir öpüşmeye
Bırakmıştı delicesine öpüşüyorduk artık öpüşürken polat üzerimdeki elbiseyi çıkarıyordu
Derken sutyenimi çıkarıyordu bende aynı zamanda pantolonunun kemerini düğmesini açtım
Artık gögüslerim polatın vucüduna değiyordu derken kollarımı sımsıkı polatın beline doladım
Öpüşerek yatağa uzandık sanki bulutların üstündeydim bu arada polatın öpücükleri boynuma
Kaymıştı uzun uzun emdi sonra gögüslerimi öpmeye başladı gözlerimi kapayarak kendimi
Ona bırakmıştım polat gögüslerimi öptükçe hızlanırıyor sertleştiriyordu artık emmeye
Başlamıştı diğer gögsümüde sıkıyordu küçük küçük inlemelerim başlamıştı derken
Melek nefes nefese:polat
Dedim ama polat konuşmama izin vermeden tekrar dudaklarıma gömüldü bir süre
Öpüştükten sonra polat geri çekildi külotumu çıkardı artık ikimizde çırılçıplaktık
Polat göbeğimi kalçalarımı öpmeye daha sonrada emmeye başladı en sonundada
Bacak arama geldi afiften araladı ve öpmeye başladı öyle sert öpüyordu ki elimle yastığımı
Sıkıyordum ama hissettiğim haz bunu bastırmama engel oluyordu resmen bağırmak istiyordum polat uzun süre bacak aramı öpünce doğruldu tekrar dudaklarımdan öpmeye başlamıştı tam sakinleşmiştim
ki polat ilk hareketini sertçe yaptı ilk anlarda sakince olan hareketlerini devam ettikçe beni öyle çıplak gördükçe gögüslerimi gördükçe hareketlerine devam ettikçe içime işledikçe hızlanıyor sertleşiyordu öylesine sertti ki elimi kolumu nereye atacağımı bilemiyordum tam yatağın başucunu tutacaktım ki polat elimi sıkıca kavrandı ve yan tarafa attı iki elimide sıkı sıkı tutuyordu o kada sertti ki inlemelerim daha doğrusu çığlıklarım odanın hatta evin her tarafına yayılıyordu ikimizde hazzın büyük doruklarını yaşıyorduk artık nefes almıyordum polatta hiç nefes almıyordu çünkü o kadar hızlıydı ki o kadar sertti ki hareketleri onu kimse durduramazdı onu ilk kez böyle görmüştüm ben bu haline bile çok şaşırmıştım nasıl olurdu da polat böyle hızlı ve sertti itiraf etmeliydim çok hoşuma gidiyordu onunla hiç bu kadar ateşli bir şekilde sevişmemiştik derken
birden çok şiddetli bir ağrıyla sesle inledim polat gögsümü dişlemişti sonra elimi bıraktı
ama hareketlerine devam ediyordu beline sarıldım resmen sırılsıklam kan ter içinde kalmıştı
beli hafiften gülümsedim bu anın tadını çıkarıyordum polat son bir defa sertçe hareketlerini
aptı son bir defa içime işlemişti yorgunca yanıma uzandı nefesler alarak tavana bakıyordum
o kadar zevk almıştım ki hiç bitmesin istiyordum biraz öyle durunca polata sarıldım oda beni kendine çekti ikimizde öyle yorgunduk ki kendimiz uykunun kollarına attık
32.bölümün sonu

33.bölüm
Ertesi sabah gözlerini ilk açan polat olmuştu.uyanmış yüzüme düşen saçlarımı
oynayıp okşayarak beni izliyordu gözlerimi açtığımda polatın gülümseyen gözleriyle
karşılaşınca hem şaşırmış hemde çok mutlu olmuştum gülümseyerek çarşafa sarılıp
polata sarılıp iyice sokuldum
Melek:günaydın
Polat gülümseyerek:günaydın uyuyan güzel
Melek gülümsedim:ne zaman uyandın da beni izliyorsun sen
Polat:çok olmadı öyle güzel uyuyordun ki izlemek istedim
Melek yatağın içinden saate bakarak:hımm öylemi saat kaç oldu ya niye uyandırmadın beni
Polat gülümseyerek:erken daha(muzurca)düşündüm ki dün gece karımı çok yordum dikkatli
olayımda erkenden uyanmasın dedim
Melek muzurca:ne!(koluna vurarak)tü terbiyesiz
Polat muzurca gülerek kolunu tutarak:uff acıdı ama meleğim ya
Melek:acısın beter ol inşallah emi(muzurca kafamı yastığıma atarak)allahım ya ne
terbiyesiz kocam varmış da haberim yokmuş(muzurca polatı iterek)çekil şurdan kalkacağım
ben
Polat gülerek kalkmamı engelleyerek yatağa yatırdı:dur nereye bırakmam seni
Melek muzurca tekrar polatı ittim:ya bırak beni gidicem işte(deyip kalkınca)
Polat gülerek:demek öyle sen gel bakayım buraya(diyerek sıkıca bileklerimden tutup
iki yana ayırıp altına aldı bacak aramı iyice açıp ağırlığını üstüme verince gülmeye
başladım)hadi şimdide kaç bakalım kaçabiliyormusun melek hanım
Melek gülümseyerek:ya bıraksana canımı acıtıyorsun polat
Polat gülümseyerek:bırakmam kaçarsın sonra
Melek:kaçmayacağım ya ne olur bırak
Polat gülümseyerek:kaçarsın kaçarsın
Melek:valla kaçmam lütfen diye gözlerine bakarken polat dayanamayıp bırakıp
Yanıma uzanacaktı ki birden çarşafa sarılıp ayağa kalktım kalkınca
Polat gülerek ayağa kalktı:hani kaçmayacaktın sen
Melek gülerek omuz silktim:banane kaçacağım işte
Polat:banane he banane gel buraya
Deyip üstüme gelince gülerek koşmaya başladım polatta arkamdan koşarak geldi banyoya
Koşmuştum beraberce banyoya girdik
diğer tarafta nizamettin dediğini yapacaktı cafeye saldıracaktı ebruyla sedef her
zaman ki gibi cafeyi erkenden açmış masaları hazırlıyorlardı müşteriler yavaş yavaş
gelmeye başlamıştı
Ebru:bugün yine full doluyuz nasıl yetişecez bilmiyorum
Sedef:yetişiriz yetişiriz merak etme melek aradımı polat nereye götürdü acaba
Ebru gülerek:cafeye gelmeden önce konuştuk polatın bir dağ evi varmış doğum günü hediyesiymiş oraya gitmişler çok güzel bir yermiş melek telefonda anlata anlata bitiremedi
Sedef:doğum günü hediyesimi vay kim hediye etti acaba söyledimi melek
Ebru:söyledi polatın bir dostu varmış hayatta değilmiş ama o polat için özel yaptırmış orayı
Sedef:hımm demek özel yaptırmış dosta bak be helal olsun valla
Derken tam o sırada cama atılan kurşunlarla konuşmaları yarıda kaldı ebruyla sedef ne olduğunu anlamadan kendilerini yerde buldular müşteriler can havliyle kaçmaya başlamıştı
Ebru bağırarak:sedef!!!sedef!!!
Sedef:burdayım ebru ne oluyor kim bunlar ya
Ebru:bilmiyorum sedef olduğun yerde kal sakın kalkma
Kurşunlar yağmur gibi yağarken sedef polisi aramak istedi yavaşca ayağa kalktı telefonunu
Alacakken kurşunlardan biri gögsüne isabet etti kanlar içinde yere yığıldı
Ebru:hayır!!!!sedef!!!!!diye bağırıp hemen sedefin yanına gelip oturdu
Ebru:sedef sedef duyuyormusun beni aç gözlerini ne olur
Sedef kesik kesik nefes alarak:ebru ebru canım çok yanıyor
Ebru yarasına bastırarak:dayan canım iyileşeceksin dayan ne olur diyerek telefonunu
Eline aldı tuncay beyi aradı ambulans göndermesini istedi sedef zaman kaybedilmeden hastaneye kaldırıldı acil ameliyata alınırken ebru da ameliyathanenin kapısında beklerken polisler ebrunun ifadesini almak için yanına geldiler şoktaydı kız komiser yanına yaklaştı
Komiser:hanımefendi cafenin sahibi sizmisiniz adınız nedir
Ebru:adım ebru hayır değilim biz üç arkadaş beraber işletiyoruz cafeyi sedef ameliyatta melekte şehir dışında melek polat alemdarın eşidir aynı zamanda
Komiser:anladım ebru hanım peki saldırıyı yapanları görebildiniz mi yada kim yapmış olabilir bir fikriniz varmı
Ebru:hayır görmedim zaten nasıl olduğunu anlamadık ki birden oldu her şey kimin
Yaptığıyla ilgiliyse hiç bir fikrim yok
Komiser:tamam melek hanım şehir dışında demiştin ona ulaşabileceğimiz bir numara verebilirmisiniz acaba gelmesi ifadesini almamız lazım
Ebru:tabii buyrun(deyip çantasından aldığı bir kağıda numaramı yazıp komisere uzattı)
Komiser:tamam teşekkürler peki son bir şey daha sorucam melek hanım son günlerde tehdit falan alıyormuydu bildiğiniz tanıdığınız bir düşmanı varmıydı yoksa eşiyle ilgili bir problem olabilir mi
Ebru:bildiğim kadarı ile meleğin düşmanı yoktu ama yinede melekle konuşsanız iyi olur
Komiser:tamam anladım ebru hanım daha sonra yazılı ifadenizi alırız geçmiş olsun
Deyip yanından ayrıldı haberi ilk alan memati olacaktı ışıkla beraber kahvaltı yapıyorlardı
Işık:ablamı şimdiden çok özledim ya şu dağ evini hiç gördünmü memati nasıl bir yer
Memati:bir kere gördüm çok güzel bir yerdir eminim yenge çok sevmiştir orayı
Işık:hımm demek öyle merak ettim şu dağ evini bizde gidermiyiz bir gün memati
Memati:bilmem bakarız benim çıkmam lazım görüşürüz(derken telefonu çaldı)
Işık:kim arıyor canım
Memati:abdulhey arıyor(deyip telefonu açtı)alo efendim abdulhey ne!ne diyorsun
Abdulhey kim yapmış sedef mi durumu nasılmış
Işık mematinin yanına yaklaşarak:memati ne diyor abdulhey ne olmuş sedefe
Memati:tamam hemen geliyorum tamam abdulhey ustayı ben ararım
(deyip telefonu kapadı ışığa dönerek)yengenin cafesine saldırmışlar ışık sedef ağır
yaralıymış ameliyattaymış şimdi
Işık şok içinde:ne!! aman allahım ne diyorsun memati hadi hemen gidelim o zaman
Memati:tamam hadi gidelim ustayıda yolda ararım artık hadi canım
Deyip hemen evden ayrılıp yola çıktılar diğer tarafta polatla bense kahvaltımızı yapmıştık
Sofrayı toplayıp polatın yanına geldim şöminenin ateşine bakıyordu oturdum yanına başımı
Omzuna koydum polatta başını başıma dayadı
Polat:iyi ki buraya gelmişiz senle baş başa kalmayı özlemişim
Melek:bende çok özlemişim valla ama aklım poyrazda çok ağlayıp ta annemi yormamıştır
İnşallah keşke onuda getirseydik
Polat:usludur benim oğlum getiremezdik çünkü hasta olurdu buranın havasına dayanamazdı
Melek:haklısın canım afedersin düşünmeden söyledim ne yapayım anneliği bilmiyorum daha
Polat gülümseyerek:üzülme oğlumuz sana öğretecek anneliği istersen ara konuş annemle
Melek:evet arasam iyi olur içim rahat etmeyecek yoksa(derken telefonum çaldı)
Polat muzurca:kim o sen aramadan annem mi arıyor yoksa
Melek:yok annem değil canım(diyerek açtım)alo buyrun evet benim ne polismi(elimle telefonu kapatarak şaşkınca polata baktım)polismiş polis beni niye arıyor ki neyse şimdi anlarız buyrun sizi dinliyorum evet sahibi benim ne!(diyerek ayağa kalktım polatta şaşkınca ayağa kalktı bana bakıyordu)aman allahım ne zaman oldu bir saat öncemi kimseye bir şey oldumu peki gelince mi tamam hemen geliyorum deyip yukarı çıktım eşyaları hazırlarken polat şaşkınca yanıma geldi
Polat:melek ne oluyor söylesene polis ne dedi
Melek telaşla:cafe cefeye saldırmışlar polat gitmemiz lazım
Polat şaşkınca:ne!!ne diyorsun sen melek nasıl olmuş kim yapmış
Melek telaşla:bilmiyorum söylemediler gidince söyleyeceklermiş hadi hemen gidelim
Polat:tamam hadi
Deyip yola çıktık polat arabayı çalıştırırken telefonu çaldı memati arıyordu
Polat arabayı sürmeye devam ederek:efendim memati biliyorum yoldayız ne sedef mi durumu nasıl bizim hastanedemi tamam bir saate kadar ordayız deyip telefonu kapadı
Melek telaşla:ne diyor memati ne olmuş sedefe
Polat üzgünce:sedef cafedeki saldırıda ağır yaralanmış ameliyattaymış şimdi
Melek telaşla:ne ameliyatmı durumu nasılmış iyimiymiş
Polat:bilmiyorum ameliyattan çıkmamış daha gidince öğreneceğiz
Deyip yola devam ederken diğer tarafta nizamettinin adamı kenan nizamettinin yanına geldi
Ofisindeydi nizamettin cafe saldırısının haberini tv de izliyordu kenan odaya girince tv yi
Kapattı kenana bakarak
Nizamettin gülerek:aferin iyi iş çıkardınız sizi kimse görmedi değilmi
Kenan:yok efendim kimse görmedi ne olduğunu anlamadılar zaten hem görselerde maske vardı adamlarımızda tarif edemezler
Nizamettin:güzel melek haberdar oldumu peki
Kenan:evet efendim polat alemdarla yoldalar hastaneye gidiyorlar
Nizamettin:tamam şimdi beni iyi dinle kenan meleği takipe devam edin hastaneden ayrılmaz şimdi içerini birini sok yalnız yakaladığınız bir anda meleği alın söyleceğim adrese götürün sessizce halledin kimseye yakalanmayın anlaşıldımı
Kenan:anlaşıldı efendim
Nizamettin:tamam git şimdi dediğimi yap kenan(deyince kenan odadan çıktı)evet melekcim
Benden öyle kolay kurtulamayacaksın deyip güldü bu arada bizde polatla beraber hastaneye geldik biz içeri girerken sedefin ameliyatı devam ediyordu memati,ebru ışık ameliyathanenin kapısında bekliyorlardı
Melek telaşla:ordalar polat deyip hızlı adımlarla yanlarına yaklaştık ışık bizi gördü
Işık:memati ablamlar geldi(yanıma yaklaşarak)ablacım
Melek telaşla:ışık sedef nasıl(ebruya sarıldım hemen)ebru canım sen iyimisin
Ebru:ben iyiyim canım ama sedef ameliyattan çıkmadı daha
Polat kaşları çatık:nasıl oldu ebru kimin yaptığını görebildiniz mi
Ebru:hayır polat görmedik nasıl olduğunu anlamadık ki her şey bir anda oldu
Melek ebruya sarılarak:tamam canım korkma sedef iyi olacak
Derken ameliyathaneden gayenin çıktığını gördük hemen yanına yaklaştık
Melek telaşla:gaye sedef nasıl iyi olacak değilmi
Gaye üzgünce:ameliyat başarılı geçti ablacım kurşunu çıkardık ama şu an için iyi bir şey
Söyleyemeyeceğim kurşun kalbe yakın yere isabet etmiş bu yüzden hayati tehlikesi devam ediyor elimizden geleni yaptık sedefin kendine gelmesini bekleyeceğiz
Polat:ne zaman kendine gelir gaye peki uzun sürermi kendine gelmesi
Gaye:şu gün uyanır diyemem abi önümüzdeki 48 saat önemli yoğun bakıma alıyoruz tedaviye orda devam edeceğiz dediğim gibi kendine gelmesini bekleyeceğiz
Melek üzgünce:sedefi görebilir miyim gaye
Gaye:maalesef ablacım yoğun bakım odasına ziyaretçi alamıyoruz yasak sabaha kadarda
Göremezsiniz sabah durumuna belki yanına girebilirsin(deyip ayrıldı yanımızdan)
Gaye yanımızdan ayrılınca polat bize doğru döndü
Polat:melek canım gayeyi duydun sabah kadar sedefi göremeyeceğiz hadi siz üçünüz eve
Gidin sedefin durumuyla ilgili bir gelişme olursa ararım ben hadi canım
Melek:hayır gitmek istemiyorum burda kalıcam
Ebru:bende gitmek istemiyorum polat
Işık:bende kalıcam
Polat:canım yapacak bir şey yok ki sabaha kadar bekleyeceksiniz nasılsa sabah gelirsiniz
Melek sertçe:hayır dedim polat bir yere gitmeyeceğim sedefle konuşmadan bu hastaneden ayrılmayacağım anladınmı beni
Polat:pekala tamam hadi o zaman tuncayın odasına gidelim de orda oturunda dinlenin
Melek:siz gidin benim lavaboya gitmem lazım