Operasyonun tanımı da çok masumane: Versiyon!
Seç beğen al.. dilediğini versiyonla.. Karamazov’u Karadağ yap.. dönemini, tarihini, mekânını, ülkesini her şeyini değiştir, kes biç dizi yap.
Diziciler için bir hazine var yavu dünya edebiyatında.
Nasıl da düşünemediler bugüne kadar, diye şaşardım zaman zaman.
Düşünürlermiş meğer!
Türk edebiyatında hallaç pamuğu gibi attıkları romanları versiyonlaya versiyonlaya tükettiler demek, şimdi sıra dünyaya açılmakta.
Antreyi Karamazov Kardeşler’le yapıyoruz işte.
Roman 19. yüzyılda geçiyor ama diziciler 1930’lara terfi ettirmişler, ne beis, zaten baba Karamazov da Baba (Halim) Karadağ olmuş, dizi de Kaz Dağları’nın yamacındaki Adatepe Köyü’nde çekiliyor.
Ossun!
Versiyon bu, versiyon!
“Birebir çekmiyoruz, versiyon bu” diyorlar ya.. böyle deyince akan sular donakalıyor; Karamazov Kardeşler de her türlü yağmalamaya açık hale geliyor.
Dostoyevski, iki yıl boyunca Staraya Russa’ya kapanıp, kimbilir ne eza ve cefa ile yazmış, hayatının zirve romanı olarak nitelenen Karamazov Kardeşler’i. Bizim TV kanalları ve dizicilerimiz ise onca entelektüel ve edebî enerjiyi, hiç tereddüt etmeden, dakkada hortumlayıveriyorlar.
Versiyon da, halıfleks gibi oldu ha.. ister yuvarla, ister uyarla, ister cımbızla, ister yamala, ister domala, ortak tanım: Versiyon!
Karamazov Kardeşler’in tek versiyonu, bir süre sonra kesmeyebilir bizi; Trakya versiyonu, Adana versiyonu, Sultanahmet versiyonu, hatta Pera versiyonu gibi zengin bir versiyon yelpazesi de kurgulanabilir, darda kalınırsa.. Sultanahmet ve Pera.. İstanbul’daki iki farklı kültür odağının ayrı ayrı versiyonları ilginç olabilir.
Nasılsa karışan yok görüşen yok. Entelijansiyamızın umurunda değil böyle şeyler, ilgili STK’larımızın gündeminde de değil! Medyamız da ballandıra ballandıra haberliyor!
Akademyamızın ise sınırları dışında cereyan ediyor zaten olup biten.
Bu toplumda - bizimki de dâhiltüm dünya kültür mirası sahipsiz; entelektüel sermayesi yerlerde sürünen bir ticarî zihniyet, bir yayıncılık özensizliği, değerleri tüketmekte yarış halinde.
MED Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği, Oğuzhan Tercan’ın yönetiminde çekilen; baş rollerinde Erdal Özyağcılar, İbrahim Çelikkol, Hatice Şendil ve Aliona Bozbey’in oynadığı Karadağlar dizisi, yakında Show TV’de gösterilmeye başlanacak.
Medyamız, Karamazov Kardeşler’in versiyonlanmasından çok memnun besbelli ki; gidip röportajlamışlar dizi setini; Erdal Özyağcılar’la da konuşmuşlar. Magazincilere dizi hakkında açıklamalar yapmış Özyağcılar: “Dünya Klasikleri’nden Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler kitabının Türk versiyonunu çekiyoruz. Burada taş evler olduğu için mekân olarak burayı seçtik. İyi ki de seçmişiz. insanları çok cana yakın ve doğası harika” demiş.
Ayrıca, magazinci kardeşler, Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan’la da konuşmuşlar; o da, dizinin çekimi için Küçükkuyu’nun seçilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Sizin gibi usta oyuncuların rol aldığı bir dizinin Küçükkuyu ve çevresinde çekiliyor olması buranın tanıtımında da çok büyük rol oynayacak. Sizlere destek olmaktan mutluluk duyacağız” demiş. Küçükkuyu’daki çekimlerin üç ay sürmesi bekleniyormuş, dizinin tutması halinde bu süre altı aya kadar çıkabilirmiş.
Gördüğünüz gibi Dostoyevski’nin etinden sütünden herkes yararlanıyor, herkes memnun bu durumdan. Ben en çok köyün muhtarının ne düşündüğünü merak ediyordum ya, akıllarına gelip de konuşturmamışlar demek, bir dahaki sefere inşallah!
Edebiyat herkese lazım elbet! Ama bu şekilde mi?
kaynak:
http://www.taraf.com.tr/telesiyej/makale-devir-versiyonlama-devri-sira-karamazov.htm
Seç beğen al.. dilediğini versiyonla.. Karamazov’u Karadağ yap.. dönemini, tarihini, mekânını, ülkesini her şeyini değiştir, kes biç dizi yap.
Diziciler için bir hazine var yavu dünya edebiyatında.
Nasıl da düşünemediler bugüne kadar, diye şaşardım zaman zaman.
Düşünürlermiş meğer!
Türk edebiyatında hallaç pamuğu gibi attıkları romanları versiyonlaya versiyonlaya tükettiler demek, şimdi sıra dünyaya açılmakta.
Antreyi Karamazov Kardeşler’le yapıyoruz işte.
Roman 19. yüzyılda geçiyor ama diziciler 1930’lara terfi ettirmişler, ne beis, zaten baba Karamazov da Baba (Halim) Karadağ olmuş, dizi de Kaz Dağları’nın yamacındaki Adatepe Köyü’nde çekiliyor.
Ossun!
Versiyon bu, versiyon!
“Birebir çekmiyoruz, versiyon bu” diyorlar ya.. böyle deyince akan sular donakalıyor; Karamazov Kardeşler de her türlü yağmalamaya açık hale geliyor.
Dostoyevski, iki yıl boyunca Staraya Russa’ya kapanıp, kimbilir ne eza ve cefa ile yazmış, hayatının zirve romanı olarak nitelenen Karamazov Kardeşler’i. Bizim TV kanalları ve dizicilerimiz ise onca entelektüel ve edebî enerjiyi, hiç tereddüt etmeden, dakkada hortumlayıveriyorlar.
Versiyon da, halıfleks gibi oldu ha.. ister yuvarla, ister uyarla, ister cımbızla, ister yamala, ister domala, ortak tanım: Versiyon!
Karamazov Kardeşler’in tek versiyonu, bir süre sonra kesmeyebilir bizi; Trakya versiyonu, Adana versiyonu, Sultanahmet versiyonu, hatta Pera versiyonu gibi zengin bir versiyon yelpazesi de kurgulanabilir, darda kalınırsa.. Sultanahmet ve Pera.. İstanbul’daki iki farklı kültür odağının ayrı ayrı versiyonları ilginç olabilir.
Nasılsa karışan yok görüşen yok. Entelijansiyamızın umurunda değil böyle şeyler, ilgili STK’larımızın gündeminde de değil! Medyamız da ballandıra ballandıra haberliyor!
Akademyamızın ise sınırları dışında cereyan ediyor zaten olup biten.
Bu toplumda - bizimki de dâhiltüm dünya kültür mirası sahipsiz; entelektüel sermayesi yerlerde sürünen bir ticarî zihniyet, bir yayıncılık özensizliği, değerleri tüketmekte yarış halinde.
MED Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği, Oğuzhan Tercan’ın yönetiminde çekilen; baş rollerinde Erdal Özyağcılar, İbrahim Çelikkol, Hatice Şendil ve Aliona Bozbey’in oynadığı Karadağlar dizisi, yakında Show TV’de gösterilmeye başlanacak.
Medyamız, Karamazov Kardeşler’in versiyonlanmasından çok memnun besbelli ki; gidip röportajlamışlar dizi setini; Erdal Özyağcılar’la da konuşmuşlar. Magazincilere dizi hakkında açıklamalar yapmış Özyağcılar: “Dünya Klasikleri’nden Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler kitabının Türk versiyonunu çekiyoruz. Burada taş evler olduğu için mekân olarak burayı seçtik. İyi ki de seçmişiz. insanları çok cana yakın ve doğası harika” demiş.
Ayrıca, magazinci kardeşler, Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan’la da konuşmuşlar; o da, dizinin çekimi için Küçükkuyu’nun seçilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Sizin gibi usta oyuncuların rol aldığı bir dizinin Küçükkuyu ve çevresinde çekiliyor olması buranın tanıtımında da çok büyük rol oynayacak. Sizlere destek olmaktan mutluluk duyacağız” demiş. Küçükkuyu’daki çekimlerin üç ay sürmesi bekleniyormuş, dizinin tutması halinde bu süre altı aya kadar çıkabilirmiş.
Gördüğünüz gibi Dostoyevski’nin etinden sütünden herkes yararlanıyor, herkes memnun bu durumdan. Ben en çok köyün muhtarının ne düşündüğünü merak ediyordum ya, akıllarına gelip de konuşturmamışlar demek, bir dahaki sefere inşallah!
Edebiyat herkese lazım elbet! Ama bu şekilde mi?
kaynak:
http://www.taraf.com.tr/telesiyej/makale-devir-versiyonlama-devri-sira-karamazov.htm