Gitme kal

cok guzel yazmandan dolayi sana bi ceza veriyorum ve hemen en kisa zamanda 2 bolum birden istiyorum(olabilirse simdi)

Devami....

Polat ve ebru eve girmislerdir. Ama üzerleri hala islaktir yagmurdan dolayi. Buna bile aldiris etmeden ikisi söminenin önüne oturmustur simdi.

Polat: Senden birsey isteyecegim
Ebru: ne istiyorsun?
Polat:beni tanidigini unutmani
Ebru:anlamadim? nasil yani
Polat:birbirimizi yeni taniyan iki insan olalim
Ebru: neden?
Polat: gecmisteki herseyi mazide birakmak icin....
Ebru: hmmmmm anladim. Ama simdi tam bu anda sen bana tekrardan evlenme teklifi etmen gerek ama
Polat: onu yaptim ya zaten
Ebru: ama herseye yeniden baslayalim dedin
Polat: iyide o zaman seni yine ayni yere götürmem gerek
Ebru: ( gülerek) yok yok kalsin
Polat: noldu, niye gülüyorsun?
Ebru: hic, bana evlenme teklifi ettigin güne geri döndüm de
Polat: ne olmus o güne?
Ebru: eline yüzüne bulastirmistin da
Polat: neeeeeeeeee?
Ebru: hatta bi dakika ya, sen etmemistin bile, ben sana söyletmistim
Polat: söyledim...
Ebru: söyledin mi? dur dur hatirlatayim o zaman cümle söyle basliyordu " ben seninle bir yuva kurmak istiyorum"
Polat: eee bak kendin söylüyorsun iste, demek ki demisim
Ebru: hayir, ben sana zorla söylettim
Polat: Ebruuuuu

Ilk defa o kadar sogukta kalmalarina ragmen hic üsümüyorlardi. Birbirlerine olan sevgileri herseyi asmisti simdi. Sinavlari basariyla gecmis, adalet yerini bulmustu


Polat: kimse bilmiyor ama senin gizli bir gülüsün var ve onu sadece benim icin kullanmalisin
Ebru:( ebru gülümser ilk defa kalbini suclu hissetmeyerek)
Ebru:eskiden yagmurdan nefret ederdim. Gece simsek caktiginda annemlerin yanina gitmezdim. Yorgana simsiki sarilir gözlerimi kapatirdim üzerime düsen karanliga. Ama artik seviyorum yagmuru
Polat: niye, bana yagmurda kostugun icin mi? ( gülerek)
Ebru: ( polata vurur hafifden) herseyin altinda kendine mana bulmaaaa
Ebru`nun migdesi bulanir o esnada
Polat: noldu iyimisin
Ebru: iyiyim, biraz migdem bulandi o kadar, gecer simdi
Polat: yok yok bu cocuk dogmadan seni benden kizkaniyor
Ebru: inanmiyorum ya dogmamis cocuk ile ilisiyorsun
Polat: bu cocuk ayni ben olacak
Ebru: ben derken?
Polat: babasi gibi mert olacak
Ebru: hadi ya, gercek mi?
Polat: üsümedin mi sen hala?
Ebru: yoooo sen varsin ya( gülerek)
Polat: beni bosver simdi, hasta olacaksin, kendini düsünmüyorsan bebegi düsün bari. islak islak oturduk buraya
Ebru: sen simdi benim icin mi endiselendin, yoksa kendin üsüdügün icin mi?
Polat: ebruuuuuuuuuu
Ebru: saka saka, gidiyorum simdi
Ama benden ziyade sen islak mendile döndün
Polat: seni beni bosver simdi ( o sirada telefonu calar, memati önemli bir is icin ariyordur. Aslinda polat icten gitmek istesede...)
Ebru: gidecekmisin?
Polat. HAYIR, gitmicem

Ebru`nun yüzünde gülücükler acar, sanki bir cicek bahcesinde paptya dogar

devami sonra.....

guzell ellerine saglikk

canım hepsi harikaaaaa dewamı nı istiyoruzzzzz

devami nerdeeeeee...bernaa gell yaz artik devamini cildirmak uzereyimmmmm

Her agacta acan yaprak yeni hayat demektir. Hayatin nasil bir sey oldugunu hic düsündün mü? Eger düsünmediysen, artik yolda her yürüdügünde yere düsen yapraklarin üzerine basma, basma ki, o kopup giden hayatlar bir adim daha yaralanmasin....
Umuda giden her yol aslinda inanc`tan gecer. Inanc ise kalbe giden yoldan. Bazen "umudunun" kayboldugu anda belki yeni umutlar acar bunu da unutma.....


O günün üstünden 2 gün gecmistir. Hic farkinda olmasalar bile bu iki asigin " evlilik yil dönümüdür". Nede cabuk gecmis zaman degil mi? Öyle akmis gitmis ki, geriye sadece izlerini birakmis....


Sabah evde....
Ebru telefonda Sedef ile konusur

Sedef: Noldu, hatirladi mi Polat?
Ebru: Yok...
Sedef: Belki bir süpriz yapar, belli mi olur...
Ebru: Yok, unuttu ( tebesümlü bir ses tonu ile)
Sedef: Öyle düsünme hemen....
Ebru: bilmiyorum... sonra konusalim mi?

Telefon kapanir. Ebru icten de olsa bir umut baglamak istiyordu bu özel olan güne. Bu ilk evlilik yil dönümüydü. Her "ilk" bir hatira demekti onun icin. Bu son olsun istemiyordu Ebru, ama özel olsun istiyordu. Bu özel günü anlamli kilmak icin kendince özel bir heydiye yaptirmisti polat icin. Evlilik resmini kücük bir yastigin üzerine bastirmisti. Belki bu hediye "kücüktü" ama , asil büyük hediye 9 ay sonra gelecekti bu iki kahramana......


Ebru bu özel gün icin yemekler yapmis, herseyi ayarlamisti. Bekliyordu simdi. Polatin bir an önce gelip bu sessizligi bozmasini istiyordu yüregi....

o "aksam" kendini sabaha birakacakti nerdeyse. Saatler hiz kesmeden islerliyordu simdi, tipki akip giden hayatlar gibi....

POlati beklerken ebru uyuyakalmistir. Ama o uyuya kaldigi koltuga yanliz degil, polat icin yaptirdigi yastik ile uyumustur.
ici gecmeden o yastiga sarilmis, yüreginden " Sen gittin, yastigimda kokun misafir kaldi. Ayrilik mi, sen mi, yoksa sevdan mi sebebim oldu?.Nerdesin sevdigim, nerdesin bu karanliga cöken aksamda...." diyordu.

Polat ilk defa birsey icin cabaliyordu o gece. Ekibi ile bir operasyona gitmis, geceye kadar sürmüstü. Operasyondan sonra arabada

Memati: Usta bu ne hiz...
Polat: eve yetismem lazim memati...
Memati: niye usta, yenge mi bekliyor?
Polat: unuttum sandi
memati: neyi usta?
Polat: evlilik yil dönümümüzü
Memati: ( her zamanki gibi gülen ve ayni zamanda saskin bi yüz ifadesiyle bakar) usta, coluk cocuk arkamizdan güler,
POlat: gülsün memati, ne yapalim. Bizde insaniz

Polat eve gelir simdi. Salona vardiginda masada onca onun icin hazirlanmis yemekleri görür. Ve Ebru`yu uyurken yakaladi gözleri
" yine gec kaldim" diyordu simdi. Ama pes etmeye niyeti yoktu polatin. Ebru`yu kaldiriyordu simdi

Polat: ebruuuu
Ebru:( gözlerini acarak) polattt.. ne zaman geldin sen?
Polat: yeni geldim! Neden burda uyudun
Ebru: Seni beklerken icin gecmis...
Polat: hadi kalk gidiyoruz
Ebru: nereye bu saat`de
Polat: hadi dedim, kalk

Polat Ebru`yu kaldirmis onu evlenme teklifi ettigi o özel köprüye götürmüstür. Ama bu defa baska planlari vardir..... Bakalim bu kahramanimiz ne hazirlamisti karisina?....

Ebru: neden buraya getirdin beni
Polat: cok soru soruyorsun biliyormusun?
Ebru: bana tekrardan evlenme teklifi yapacagini söyleme, düser bayilirim bak(gülerek)
Polat: nerden bildin, tam olarak öyle yapiyorum simdi....basliyoruz.
Ebru: offff Polat anladik tamam, eline yüzüne bulastiracaksin yine. Bak du defa o cümleyi sana söyletmek gibi bir ugrasim olmayacak bilesin...
Polat: yok bu defa gerek yok zaten...

Ebru gülüyordur, sanki hersey artik günesin batisi degilde dogusu gibiydi o aksam

Polat: bu defa sözüme " seninle bir yuva kurmak istiyorum diye baslamayacagim" cünkü bu güzel kizi coktan kazandim onunla evlenerek. ( yine ayni köprünün üzerinde`dirler ve polat ebru`nun ellerini tutar). Sana cok aci cektirdigimi biliyorum, ama bu aptal asik bana da yabanci. Yapacaklarini bilmiyorum ama ne yapamayacagini adim gibi biliyorum. Seni sevmekten asla vazgecmeyecek. ( kulagina egilerek) "BENIMLE EVLENIRMISI?"
Ebru duygulanmis ve sevgisini gözlerindeki mutluluga veriyordu simdi
Ebru: Evet....

Sarilirlar birbirlerine, tipki 53 bölümde evlilik teklifinden sonra
Polat: dur...
Ebru: noldu?
Polat: aaaa birsey unuttum da

Ebru o "birseyi" merakla bekliyordu...
Polat cebinden ona güzel bir kolye almistir. O kolyenin üzerinde P ve E harfleri vardir
Ebru ya takar bu güzel, anlamli kolyeyi
POlat: bu defa yüzük degil, kolye aldim...( gülerek)
Ebru: cok güzelmis bu, hic gerek yoktu
POlat: hayir vardi! Unuttugumu sandin ama unutmadim. Bunu bir ömür takacaksin hic cikartmadan....
Ebru: sen nefes aldigin sürece hic cikarmayacagim, SÖZ!!!


uzun bir bakismanin ardindan
Ebru: ben senin hediyeni evde unuttum ama
Polat: gördüm!
Ebru: sürprizi kacti ama artik. Sen gelmeyince bende ona sarilarak uyudum

Ikiside birbirlerine sarilmistir artik ve Polat " Ilk evlilik yil dönümümüz kutlu olsun" der
Ebru: seninde....


devami sonra...

hani dewamı yaaa ve kısa olmuşşş

evet bernaaa cok kisa olmuss devamini cabuk yazzz

Devami....

O aksam sadece o köprüde kalmamisti, devami da vardi simdi.
Polat Ebru`yu sahile götürmüstü simdi....

Ebru: hadi evlenme teklifi ettigin yeri anladim da, buraya niye geldik, yani geldik derken neden tam olarak burda durduk?
Polat:Cünkü burasi seni ilk öptügüm yer..
Ebru: seni beni burda hic öpmedin ki Polat. Noluyor sana? Operasyona giderken kafana kursun falan mi yedin sen?
Polat: belki öpmedim ama yapacagim simdi
Ebru: anlamadim?...
Polat Ebruyu öper..." iste simdi ilk öptügüm yer oldu"

Bir Bankta oturuyorlardir simdi
Ebru kafasini Polatin omuzuna koymus, sahile vuran dalgalarin sesini dinliyorlardi simdi...

Ebru: bugün ilk yil dönümümüz...
Polat: evet
Ebru: zaman ne cabuk gecmis demi, bak bir yil oldu bugün
Polat: ama son olmayacak bunu da bil
Ebru: Biliyormusun bana evlenme teklifi ettigin günü hic unutmuyorum.
Polat: Bende! Nasil unutulur ki o gün. Sana yaptigim evlilik teklifinden sonra ailen ile ters düstün
Ebru: ben kararimi vermistim.....
Polat ebru`nun kafasina öpücük kondurur

Ebru: Ama beni evlendigimizde en cok ne mutlu etmisti biliyormusun?
POlat: ne?
Ebru: ( gülerek) bana aldigin gelinlik....Aslinda o gün senden baska birsey önemli degildi ama odaya girdigimde onu görünce " bunu da mi almis" dedim icimden.
Polat: ben karima sade bir elbise giydirecek halim yoktu herhalde
Ebru: ama hala kizginim sana...
Polat: neden?
Ebru: ilk gece beni yanliz biraktin! O kadar cok korkmustum ki, sana birsey oldu diye...
Polat: biliyorum... ama telafi etmistik
Ebru:polatttt
Aslinda hep atisiyorduk farkindamiydin?
Polat: nasil atisiyorduk?
Ebru: yani ne bileyim... mesela beni ilk yemegimizde yanliz birakip gittin, sirf ben hesabi ödedim diye
Polat: evet ama acisini cikarttin bana sonradan...
Ebru: hak etmistin ama...Yemek demisken, yaaaaaaa evde o kadar sey hazirladim
Polat: bosver onlari simdi... karnin ac mi?
Ebru:( gülerek) yok yok kalsin, simdi yine hesap yüzünden beni yanliz birakirsin cekip giderek...
Polat: Ebruuu
Surda balikci var, götüreyim mi seni oraya, gidelim mi?
Ebru: benim aklima daha güzel bir fikir geldi....

Ebru polati seyyar köfteciye götürür
( gülerek saticiya)" iki tane köfte ekmek " der
Polat: isteseydin seni güzel bir yere götürürdüm...
Ebru: burasi da güzel...

sahilde yürümeye baslarlar
Ebru: ben restorantlardan ziyade böyle köfte ekmek yemeyi severim....
Polat: nasil unuturum, bir ara "tost" yiyecegim diye tutturmustun
Ebru: Ama o tavla oynamaya gittigimizde olmustu. Bir daha kalkip gitme diye önlem almistim....
Polat: sen buna önlem almak mi diyorsun...


Ebru belkide hic mutlu olmadigi kadar mutluydu simdi. Köfte ekmekler bittikten sonra pamuk seker aldirir Polata
Ebru: hadi ye sene...
Polat: tamam...

Pamuk seker tatli oldugu icin ebru mendil ile polatin agzini siler, seker kalmasin diye ve gülerek..
" en son ne zaman yedin?
Polat: uzun zaman oluyor...
Ebru: belli....( gülerek)


"sevdam İstanbul…kırık hayaller şehri…
uzaklara prangasın…
masum çocuk hüzünleri sarar yoksan beni…
yakacağım…yoksun sen…
geçtiğin her yeri…"

Belki istanbul büyüktü ama yasattigi asklar kücüktü. Iste bu askin oludugu yerde bu iki asik birbirlerinin nefesini soluyordu simdi bir yaz aksaminda...
Bir mazi`ydi onlarin ki. Büyük bir hikaye ama kücük kalblerdi....
Ama herseyden önce askti bu. Bazen istenip`te yasanamayandi Ask. Ask soluksuz bir mizah`di bir yerde. Iste tam bunun ortasinda ikisi vardi....

Polat: eve gidelim mi artik?
Ebru: olur....

Eve vardiklarinda Ebru " hadi gözlerini kapat"
Polat: neden?
Ebru: kapat iste...hadi
Polat: ( gülerek) tamam...
Ebru: bakma ama....

Polat göz ucuyla bakmaya calisir....
Ebru: yaaa bakma dedim ama....POlat...
POlat: tamam bakmiyorum...

Polata yaptirdigi yastigi alir eline. Egilerek Polatin kulagina " evlilik yildönümümüz kutlu olsun"
POlat gözlerini acmistir simdi,ama tek farkla. Ebru " bu da benden sana"
Polat" eee bunu biliyoruz zaten"
Ebru: olsun.... ben olmadigim zaman buna sarilirsin sende....

Birbirlerine sarilirlar....


devami sonra.....

dewam etsene hadfi bagımlılık yapıyooo

bugünlük yeter kizlar, devami yarin....
öyle pat diye yazilmiyor ki....

ya nese tamam olsun yarın istiyoruz ama

of canim benim,cok sagol...cok guzel olmus...ellerine saglik canim

cok guzel ya berna gelsede yazsa artikkk

çokk güzel olmuşş..

"Ne kadar kaçarsak kaçalım..
Ne kadar hazır olursak olalım..
Gerçeklerle yüzleşmek her zaman zordur..
Bazen en güzel günlerin geçmişte kaldığını farkedersiniz..
Bazen aşkımızın sadece bize ait olmadığını..
Vücudumuzun zamana karşı koyamadığı gerçeğini anlarız..
Bazende bütün çabalarımıza rağmen sevgiyi bulamıyacağımızı..
Hayallerimize kavuşmak için artık çok geç olduğunu görürüz..
Yada en yakınlarımızla aynı hayalleri kuramadığımızı..
Gerçekler hep ordadır biliriz yine de hep hazırlıksız yakalanırız..
Kimimiz katlanırız,kimimiz başaçıkamayacağımızı biliriz..."

Her Roman`da bir kahraman vardir, kimi zaman güclü, kimi zaman gücsüz. Iste bu iki asik`ta bir romanin kahramaniydi bir yerde. Biri güclü biri gücsüz....


O gece sadece hediyelerden ibaret degildi. Bazen bir kücük tebesüm bile yetiyordu o gecenin üstüne düsen bu güzellige.

Polat ve Ebru karsilikli "evlilik yildönümlerini"kutlamisdir.

Ebru müzik acar ( dayan kalbim dayan)....
Ardindan Evin isiklari söndürülür. Artik evi sadece bu ikisinin sevgisi ve yanan söminenin atesi aydinlatir bir yerde....

Polat: böyle güzel oldu iste...
Ebru: biliyorum...
Polat: simdi seni dans`a kaldirirdim ama...
Ebru: ama.... ( gülerek) yok yok anladim, sen bilmiyorsun tabi...
Polat: neyi bilmiyorum?...
Ebru: dans etmeyi...
Polat: Ebruuu....( kisa bir düsünmeden sonra)elini ver hadi...
Ebru: yok artik sacmalama... ben saka yapmistim....
Polat: iyi iste bende yapiyorum o zaman, hadi kalk....
Ebru:polattttt

ilk defa dans ediyorlardi simdi.
Polat: bu tür seylere alisik degilim..
Ebru: öyle görünmüyor ama....
Polat:Unuttuğumu sanmıştım..
Ebru: Unutmamışsın..

Ilk danslarindan sonra ikiside koltuga uzanmis,simdi o yanan söminenin atesinde asklari ile isinmaya calisiyorlardi...

Polat: sen beni cok denistirdin....
Ebru: ben mi?
Polat: uzun zaman sonra ilk defa birisine alaka duymustum,( ebruyu kast ediyor)
Ebru: sen her alaka duydugun kiza racon mu kesiyorsun ( gülerek)
Polat: bu racon degil, sadece haklilik payi....
Ebru: bence su anda tamamen sacmaliyorsun...
Polat: neden?
Ebru: ben racon kesmem diyorsun yani...
Polat: öyle birsey demedim...
Ebru. aslinda sen racon kesmiyorsun, sadece kaybetmeyi hazmedemiyorsun...
Polat: ben hic kaybetmem ögrenemedin mi?
Ebru: istersen bu konusu desme Polat, eger devam edersen sana surda bir ton sey sayarim donar kalirsin ama....
Polat:Ebruuuu
Ebru: tamam yemekten vazgectim, beni ektin, hesap yüzünden cekip gittin. Tavla....
Polat: onu hic acma istersen...
Ebru. yok olmaz artik cok gec....
Polat: ben seni orda rezil etmemek icin güzel oynamadim, yoksa 3 degil 10 mars yapardim ya...
Ebru: belli canim belli, zarlar bende bes bes gelirken, sende bir bir geliyordu...( gülerek)
Polat: Birdaha seninle oyun oynayan mi var sanki...
Ebru:( gülerek) bu sözünü hatirlatacagim sana ama bilesin....

devaminda...
Polat: niye gülüyorsun?...
Ebru: hic... sadece düsündümde senin su halini memati abi ve abdülhey görse ne derlerdi acaba
Polat: sen anlatmazsan birsey demezler....
Ebru: ben garanti vermiyorum ama...
Polat: sen cok inatsin biliyormusun?
Ebru: evet biliyorum, eger öyle olmasaydim sen arkamdan kosamazdin bir kere
Polat: senin arkandan falan kostugum yoktu benim....
Ebru: allah allah nedense ben farkli seyler hatirliyorum
Polat: ne gibi mesela?
Ebru: mesela bana evlenme teklifi ettigin gün gibi. Senden beklentim olmadigini söyledigim halde, senin benden vardi....
Polat: sanki senin yoktu....
Ebru:evet vardi ama sana öyle söyledigim halde senin pes etme gibi bir caban olmadi. Ayrica sana bu kadar kisa sürede bunu yaptirdim ya helal olsun bana...
Polat: sen hep hirsliydin...
Ebru: dogru, ben kaybetmeyi hic sevmem ( gülerek)


devami sonra...

çok güsel

super olmus...Ellerine saglik...

"Dilek tuttum yıldızlardan, Benim olacağın güne.
Her ayrılığa çaldığımda gözlerini özleyip
Hayalini yaşarım.
Hüzün renginde masmavi bir gökyüzüne.
Kimseler uzanamasın, dokunurlar diye sevgimize
Ben beyaz bulutlardan bir dünya yaptım yükseklerde ikimize
Ay şahit, Hayalini yazdım göğe
Terk edip gittiğin günün gecesinde..."

sabah yeni gün, yeni hayatlar veriyordu her zamanki gibi. Yeni hikayeler yaziyor, kimininkini ise siliyordu....

Sabah olmustu simdi....
Polat hala koltugun üzerinde uyuyordur. Ebru kalkmis, polatin üzerine battaniye örtmüstür. O anda Polatin telefonu calar.

Ebru: alo..
Memati: usta nerde kaldin, istihbarat baskani geldi
Ebru: abi benim, Ebru..
memati:ustaya birsey mi oldu yenge?
Ebru: yok, polat daha uyuyor...
memati: ne uyumasi yenge, düsmanlar cirit atiyor...
Ebru: kaldirmadim gec yatti dün...
Memati: ondan demek acele eve gitmem gerek diyordu
Ebru: anlamdim abi?
memati: yok birsey yenge...ben geliyorum simdi....

( telefon kapanir)

Ebru polati kaldirmaya gider artik, cünkü birazdan eve memati gelecektir.

Ebru: Polattt uyan artik hadi..
Polatttt kalk
Polat:noldu sabah sabah...
Ebru: kalk hadi sabah oldu, aksama kadar yatmayi düsünmüyorsun herhalde
Polat: off ebru birak bi ya
Ebru: eger simdi kalkmassan, cok pisman olursun
Polat: hadi canim hadi

O sirada ebru`nun telefonu calar, arayan sedef`dir. Ebru polatin kalkmayacagini anladigindan kücük bir saka yapar kendince...

Sedef: ebru...
Ebru: aaa memati abi sen misin?
Sedef: ebru noluyor?
Ebru: valla abi polatin kalkacagi falan yok, siz onu beklemeyin bence
Sedef: hic birsey anlamiyorume ebru, ne mematisi?
Ebru: neeeee istihbarat baskani mi geldi?

Polat "istihbarat baskanini" duyunca
" niye kaldirmiyorsun, ver su telefonu" der. Fakat telefonu aldiginda karsisina memati degil sedef cikar" memati sen baskani oyala ben geliyorum"
Sedef: sey, ben sedef..
POlat: sedef?..

Telefonu ebruya verir. " beni seni sonra ararim sedef"
Polat acele acele uyanmistir....
" saat kac?"

Ebru: valla aksama az kaldi canim...

Kapi calar simdi, memati gelmistir...
"yenge usta nerde"

Memati: ustaa..
Polat: memati? senin ne isin var burda?
Memati: sabah aradim ya usta, yengeye dedim gelecegim diye

Polat ebru ya bakar tuhaf bir sekilde
Ebru: kahvalti hazir, buyur abi...
Memati: sagol yenge bizim cikmamiz gerek
Polat: otur memati otur.. ben bir yüzümü yikayip geliyorum...

Kahvalti masasinda...
Memati: dün naptin usta...
Polat:( cay polatin bogazina durur) o ne demek memati?
Memati: acele acele eve gittin ya usta

Ebru güler " hic abi, sadece dün dans etmekten yorgun düstü
Memati:( her zamanki yüz ifadesiyle) usta bu evlilik sana yaramadi...

Polat kizgin bir bakis atar mematiye....
"yedin mi, hadi gidelim..."

Memati kapinin önündedir...

Polat: bunun acisini cikartacagim senden ebru
Ebru: bana niye kiziyorsun ki simdi... uyan dedim uyanmadin...
Polat: beni su mematinin agzina sakin yaptin ya ebru ne diyeyim
Ebru: evli degilmiyiz canim....
Polat: evliyiz canim evliyiz....
Ebru: birsey olmaz merak etme....hem olsa bile ne var yani.Ben senin nasil bir insan oldugunu biliyorum...
Polat:( gülerek) hep senin yüzünden
Ebru: ne benim yüzümden
Polat:eskiden racon kesiyordum , simdi ask keser oldum....( gülerek)
Ebru: bence su an burda dikilme sen. Memati abi agac oldu kapida
Polat: beklesin ne var, hep biz mi bekleyecegiz...
Ebru: ( yanagina öpücük kondurur) hayirli isler...
Polat:( ebruya sarilarak) sanada canim
Ebru: gec gelmeyeceksin demi?
Polat: bilmem, sen erken ararsan gelirim belki...
Ebru: cok komiksin ya gercekten....
Polat: saka yapmiyorum, gercek, eger ararsan gelirim
Ebru: tabi tabi eminim öyledir....
Polat: sen beni eve kabul etmeyeceksin anlasilan bu aksam...
Ebru: etmeme ne hacet, sen bir sekilde giriyorsun zaten....

Memati: usta nerde kaldin....
Polat: hadi ben gidiyorum artik....aksama görüsürüz...
Ebru: hoscakal....( kapidan ugurlar ikisinide)

devami sonra...

ayy çok komik olmuş ya
mematinin duyması kötü olmuş sorularıda muhtesem

yapma ya Memati bilmesin oyle ozel seyleri....
istemem...ama cok guzel olmus....ellerine saglik cicim

devam lutfen...

la-la-la-la-la devamini bekliyerum cicim...